Boya Terimleri
ABS
Akrilonitril-bütadien-stiren’in kopolimeri olan, sıcaklıkla yumuşayan ve şekil değiştirebilen karaktere sahip olan (termoplast) bir plastik.
ABS
Thermoplastic copolymer of acrylonitrile-butadiene-styrene that easily softens and deforms when heated.Absorpsiyon / Soğurma
Bir maddenin dışarıdan gelen bir diğer maddeyi ya da enerjiyi tümüyle bünyesine alması (örn. Sıvalı yüzeyin bağlayıcıyı soğurması; siyah bir cismin gün ışığını soğurması gibi).
Absorption
Complete incorporation of another substance or energy into a matter. (e.g., Absorption of resin into the plastered surface, absorption of sun light by black object, s.o.)Açık gözenekli kaplamalar
Ahşabın gözeneklerini kapatmayan organik kaplamalar. Açık gözenekli kaplamalar, ya düşük film kalınlığında uygulama yapılarak ya da yüzey gerilimini çok etkin düşüren katkılar kullanılarak organik kaplamanın, yüzeydeki gözenekleri örtmek yerine, küçük girintiler de ıslatılarak gözeneklerin açık kalması sağlanır.
Open-pore coatings
Organic coatings that do not fill and close the small pores of the wood. Open-pore coatings, wet the small crevices without filling and closing them either because they are applied at the low film thicknesses or because they wet the crevices very well due to teir relatively low surface tensions which can be achieved with the help of additives.Adımlı büyüme polimerleşmesi
Bkz. Yoğuşma polimerleşmesi
Polimerleşme boyunca oluşan tepkimelerde yarı ürün olarak genellikle su molekülü oluştuğu için sürece bu isim verilir. Yoğuşma polimerleşmesinde, baştan itibaren polimerleşmenin her aşamasında, önce iki molekülün tepkimesinden, polimerleşme sırasında tekrarlanacak yapısal birim oluşur, sonra bu yapısal birim zincire eklenir. Yoğuşma polimerleşmesine, bu nedenle, “adımlı büyüme polimerleşmesi” de denir.
Step-growth polymerization
See Condensation polymerisation
Condensation polymerization Since water is formed as a side product during this type of polymerization reaction, it is called condensation polymerization. In condensation polymerization, starting from the initiation, in every step during the polymerization, a repeatable unit forms from the reaction of two molecules and this structural unit combines to the chain. Therefore, condensation polymerization is also called “step-growth polymerization”.
Adipik asit
Siklohekzanın yükseltgenmesiyle elde edilen, polyester reçine sentezinde kullanıldığında reçineye esneklik kazandıran, ancak su direncini zayıflatan poliasit.
Kimyasal formülü:
Erime noktası: 153°C
Adipic acid
Polyacid that is obtained by oxidation of cyclohexane and that improves the flexibility of the polyester resins while weakening the water resistance when used in the synthesis of polyester resins.
Chemical formula:
Melting point: 153°C
Adsorpsiyon / Tutunma
Adsorption
Adhesion of material as a thin molecular layer, to a solid or liquid surface, it is in contact with.Afterburner / Art yakıcı
Fırınlanarak sertleşen boyaların fırınlanması sonucunda, fırın atmosferini kaplayan çözgen buharlarının, çevreye verilmek yerine yakılmasını sağlayan donanım. Art yakıcılarda ortaya çıkan yanma ısısı, ısı değiştiriciler aracılığıyla, yakma amacıyla kullanılacak olan havanın ön ısıtmasında kullanılarak enerji harcamasını da azaltırlar.
Afterburner
Equipment that burns the otherwise emitted solvent vapors produced during baking the oven-cured coatings rather than emitting the vapors to the environment. The heat formed in the afterburners is used by heat exchangers to pre-heat the air used for burning, reducing the energy consumption.Aglomerat
Pigment taneciklerinin köşelerinden noktasal temaslarla birbirlerine tutunarak oluşturdukları, iç boşluklarında hava bulunan gevşek pigment topağı.
Bkz. Pigment ve dolgu topakları
Üretimleri sırasında birincil tane boyutları halinde elde edilen pigment ve dolgular, yığın içinde temas halindeyken agregat ve aglomeratlar oluştururlar. Bu pigment kümelerinin, dispersiyon sürecinde dağıtılmalarıyla, tekrar birincil tane boyutlarına erişilmeye çalışılır. Bu şekilde oluşturulan küçük tanecikli dağılmışlık kararlı olamazsa yumaklaşmalar (flokülatlar) oluşur. Türkçe’de herbirine özgü yerleşik terimler bulunmayan bu üç farklı oluşumun doğru algılanması için aşağıdaki şekilsel gösterim verilmiştir:
Ayrıca Bkz. Agregat, Aglomerat, Flokülat
Agglomerate
Lightly packed cluster of pigment particles formed by contacts of the corners of the particles with resultant air pockets between the particles.
See Also Clusters of pigments and extenders
Although pigments and extenders are produced as primary particles, they form aggregates and agglomerates when they are in touch with each other in bulk phase. In dispersion stage, these pigment clusters are tried to break down to primary particles. If dispersed pigments are not stable, they form loosely combined units called flocculates. Since, the distinction between these three terms might not be clear, for a better understanding a schematic representation is given below.
See Also Aggregate, Agglomerate, Flocculate
Agregat
Pigment taneciklerinin , yüzey yüzeye teması sonucunda oluşturdukları ve parçalanması değirmende ezerek aktarılabilecek düzeyde yüksek miktarda enerji gerektiren, iç boşluklarında hava bulunan sıkı pigment topağı. Ayrıca
Bkz. Pigment ve dolgu topakları
Pigment taneciklerinin köşelerinden noktasal temaslarla birbirlerine tutunarak oluşturdukları, iç boşluklarında hava bulunan gevşek pigment topağı.
Bkz. Pigment ve dolgu topakları
Üretimleri sırasında birincil tane boyutları halinde elde edilen pigment ve dolgular, yığın içinde temas halindeyken agregat ve aglomeratlar oluştururlar. Bu pigment kümelerinin, dispersiyon sürecinde dağıtılmalarıyla, tekrar birincil tane boyutlarına erişilmeye çalışılır. Bu şekilde oluşturulan küçük tanecikli dağılmışlık kararlı olamazsa yumaklaşmalar (flokülatlar) oluşur. Türkçe’de herbirine özgü yerleşik terimler bulunmayan bu üç farklı oluşumun doğru algılanması için aşağıdaki şekilsel gösterim verilmiştir:
Ayrıca Bkz. Agregat, Aglomerat, Flokülat
Aggregate
Strongly packed cluster of pigment particles that are formed through intense contact of particle surfaces. Breaking down to primary particles needs high amount of energy only accessible by grinding.
See Also Clusters of pigments and extenders
Although pigments and extenders are produced as primary particles, they form aggregates and agglomerates when they are in touch with each other in bulk phase. In dispersion stage, these pigment clusters are tried to break down to primary particles. If dispersed pigments are not stable, they form loosely combined units called flocculates. Since, the distinction between these three terms might not be clear, for a better understanding a schematic representation is given below.
See Also Aggregate, Agglomerate, Flocculate
Ağır hizmet boyaları
Kuvvetli korozyon yıpranmasına uğraması olası olan yüzeyleri korumak amacıyla kullanılan, yüksek korozyon dayanımına ve mekanik dirence sahip boyaların genel adı.
Heavy duty coatings
General term for coatings with superior corrosion resistance and mechanical properties for protection of the surfaces prone to corrosion.
Ağır solvent nafta (solvesso 200)
Aromatikçe zengin petrollerin damıtılmasında, 226-285°C aralığında kaynayarak ayrıştırılan bir karışım çözgen. Etere göre buharlaşma sayısı:>1000; özgül ağırlığı: 0,990; kırma indisi: 1,591; parlama noktası: 102°C
Heavy solvent Naphta
Mixture of solvents obtained at 226-285°C interval during distillation of aromatically rich petroleum. Evaporation number relative to ether: >1000; specific gravity: 0,990; refractive index: 1,591; flash point: 102°C
Ağır ticari araç
Şoför dışında 8’den fazla yolcu taşımak amaçlı otobüslerle, yük taşımak amaçlı kamyonların dahil olduğu ve yük taşıma kapasitesi 3,5 ton ve üzerinde olan motorlu araçlar “ağır ticari araç” veya “ağır vasıta” olarak tanımlanırlar.
Ayrıca Bkz. Motorlu taşıtlar
Motorlu taşıtlar
Bir motor etkisiyle hareket eden, insan ve eşya taşımakta kullanılan ve karayollarında seyreden en az dört tekerlekli araçlardır. Uluslararası Motorlu Taşıt Üreticileri Derneği (OICA), motorlu taşıtları şöyle sınıflandırmaktadır:
Hafif ticari araçlarla diğer ticari araçlar arasındaki ayrım, araçların taşıma kapasitesine göre yapılır. Ayrımda kullanılan rakam, ülkeden ülkeye 3,5 ton’la 7,0 ton arasında değişir. Ülkemizde, 3,5 ton’dan düşük taşıma kapasiteli ticari araçlar hafif ticari araç olarak tanımlanırlar.
Heavy commercial vehicle
Class of motor vehicles with a minimum loading capacity of 3,5 tons, including buses for minimum 8 persons (excluding the driver) and load trucks. Also called “heavy vehicle”.
See Also Motor vehicles
A vehicle with at least four wheels whose propulsion is provided by an engine and used for transport of passengers as well as for carriage of goods on highways is a motor vehicle. According to the International Organization of Motor Vehicle Manufacturers (OICA), motor vehicles are classified as follows.
Distinction between light commercial vehicles and other commercial vehicles is drawn according to their transport capacity. Changing from country to country this distinction is in between 3,5 tons and 7,0 tons. In Turkey, vehicles having a transport capacity below 3,5 tons are defined as light commercial vehicle.
Ağırlıkça katı madde
Bir organik kaplama malzemesinin içinde bulunan “uçucu olmayan” malzeme ağırlığının toplamı ağırlığa yüzde cinsinden oranına verilen ad.
Solid content by weight
Weight percent of non volatile substances present in an organic coating.
Ağırlıkça ortalama molekül ağırlığı
Bir polimer karışımı içinde bulunan ve her biri aynı ağırlıktaki moleküller içeren çeşitli grupların her birinin toplam ağırlığıyla, grubun ortak molekül ağırlığı çarpılır; bu çarpımlar her grup için yapılarak toplanır; bu değer karışımın toplam ağırlığına bölünürse ağırlıkça ortalama molekül ağırlığı değeri bulunur:
Weight average molecular weight
Weight average molecular weight is calculated by summing the products of the weights of each species and their molecular weights and dividing by the total weight of the mixture.
Ahşap boyaları
Kapı, pencere pervazı, bahçe çiti, bahçe mobilyası gibi dış ortamda kullanılan eşyanın ve iç ortamda kullanılan iç kapılar, parke, mobilya gibi ahşaptan yapılan nesnelerin yüzeylerine, koruma ve süsleme amacıyla uygulanan organik kaplamalar. Başlıca örneklerini, ahşap koruyucular, renklendiriciler, astarlar, dolgu vernikleri, macunlar, son kat boyalar ve vernikler oluşturur.
Wood coatings
General term for organic coatings used for protection and decoration purposes on wood surfaces for indoor and outdoor applications such as furniture, doors, window frames, floors, fences etc. Some examples of wood coatings are: wood preservatives, stains, primers, sealers, putties, pigmented and clear topcoats.
Ahşap kaplama
Masif, sunta, MDF vb. yüzeyleri kaplamak amacıyla kullanılan, yaklaşık 0,5 mm civarındaki kalınlıktaki ahşap tabaka. Ahşap kaplamalar, farklı ağaçlardan ve değişik kesme teknikleri kullanılarak üretilirler. Kaplamalar, ahşap yüzeylere, tutkallar aracılığıyla yapıştırılırlar.
Veneer
A wood layer of around 0.5 mm thickness to cover the surfaces of solid wood, chipboard and MDF. Veneers are made of different trees using different cutting techniques. Veneers are bonded to wooden substrates using glues (adhesives).
Ahşap yüzeyler
Temel bileşenini ahşabın oluşturduğu çeşitli yüzeyler. Ülkemizde, boya uygulamalarına konu olan başlıca ahşap yüzeyler, masif malzeme yüzeyleri, kontrplâk yüzeyleri, ahşap kaplamalı yüzeyler, sunta yüzeyleri, MDF yüzeyleri ve duralit yüzeyler olarak belirtilebilir.
Wooden substrates
Substrates that primarily comprise wood as the main component. In Turkey, solid wood, plywood, veneer, chipboard, MDF and hardboard are used as main wooden substrates.
Ahşapta boyut değişimi
Bkz. Boyut değişimi
Boyut değişimiÖzellikle ahşap ve metal yapılı malzemenin büzülme ve genleşme biçimindeki boyut değişimleri. Uygulamacılar arasında “malzemenin çalışması” olarak adlandırılır. Metal yüzeylerdeki boyut değişimi, metalin ısıl genleşme katsayısına bağlı olarak, değişen ortam sıcaklıklarında oluşan genleşme ve büzülmelerdir. Ahşap yüzeylerdeyse, boyut değişimi, nemli ortamlarda ahşap malzemenin hava nemini alarak şişmesi; kuru ortamlardaysa, ahşap malzemenin kendi nemini yitirerek büzülmesi biçiminde oluşur.
Dimensional change in wood
See Dimensional change
Dimensional change of especially wood and metal in the form of shrinkage and expansion. Dimensional changes on metal surfaces are expansions and shrinkages occuring at varying ambient temperatures related to the expansion coefficient. For wood surfaces, dimensional change is due to the swelling of the material by capturing water at humid conditions or shrinkage due to loss of humidity at dry conditions.
Akçaağaç (latince Acer Sp L)
Odunu genellikle ağır, açık renk ve serttir. El aletleri ve makinalarla kolay işlenir ve düzgün yüzeyler elde edilebilir. Kesme ve soyma kaplama levha yapımında kullanılır. Özellikle enine dalgalı görünüşlü olan kaplama levhalar mobilya endüstrisinde, parke yapımında, müzik aletlerinde, kemanın alt tablasının yapımında, bobin, makara, fırça sapı, gıda maddesi, ambalaj kapları imalinde ve markiteride kullanılır.
Maple (In latin: Acer Sp L)
Its wood is heavy, light colored and tough. It is easily processable with hand tools and machines. It is used in production of rotary-cut veneer or sliced veneer. Fiddleback-grained wood of maple is traditionally used for parquet making, musical instruments, backs of violins, pulley wheels, brush handles and production of food packaging cups.
Akış kapları
Sıvıların akışkanlığını ölçmek için kullanılan, silindirik yapılı, düz veya konik tabanlı, tabanının ortasında bir delik bulunan ve genellikle 100 ml civarında iç hacme sahip olan kaplar. Çeşitli standartlara göre tanımlanmış akış kapları mevcuttur (örn. DIN kapları, ISO kapları, Ford kapları, Afnor kapları, Iwata kapları).
Flow cups
Cylindrical cups, of generally 100 ml inner volume, with flat or conical bases and holes at the bottom, used to measure fluid viscosity. There are various flow cups defined by various standards (e.g. DIN cups, ISO cups, Ford cups, Afnor cups, Iwata cups)
Akışkan
Fluid
General term for substances that demonstrate flowing behaviour. Liquids and gases are fluids.Akıtma uygulamaları
Boyanın, boyanacak nesne yüzeylerine bir hortum vd. ile akıtılması sonucu yapılan boya uygulamalarıdır. Akıtılan boya, bir dip haznesinde toplanır ve bir pompa vasıtasıyla tekrar akıtılmak üzere basılır.
Flow coating applications
Application of coating to the surface by pouring the coating by means of a hose etc. Coating is then collected in a bottom container to be pumped back to flow coating process.
Akma Kusuru / Sarkma
Dik yüzeylere uygulanan boyanın, yüzeye uygulanmasının ardından katı bir film oluşturmasına kadar geçen sürede, yer çekiminin etkisiyle sarkma, yığılma ve akma biçiminde oluşturduğu film kusurunun adı. Boyanın uygulama kalınlığı arttıkça, akma kusuruyla karşılaşılması olasılığı artar. Boyaların dik yüzeylere, akma kusuru olmaksızın uygulanabilecekleri en yüksek kuru film kalınlığı “akma limiti” olarak tanımlanır.
Sagging
Coating defect described by runny and non-levelled appearance after applying the coating to a vertical surface and giving enough time to the coating to form a solid film. The possibility of sagging increases with increasing coating thickness. The maximum possible film thickness that a coating can be applied to a vertical surface without observing sagging is called the “sagging limit”.
Akma limiti
Bkz. Akma Kusuru
Dik yüzeylere uygulanan boyanın, yüzeye uygulanmasının ardından katı bir film oluşturmasına kadar geçen sürede, yer çekiminin etkisiyle sarkma, yığılma ve akma biçiminde oluşturduğu film kusurunun adı. Boyanın uygulama kalınlığı arttıkça, akma kusuruyla karşılaşılması olasılığı artar. Boyaların dik yüzeylere, akma kusuru olmaksızın uygulanabilecekleri en yüksek kuru film kalınlığı “akma limiti” olarak tanımlanır.
Sagging limit
See Sagging
Coating defect described by runny and non-levelled appearance after applying the coating to a vertical surface and giving enough time to the coating to form a solid film. The possibility of sagging increases with increasing coating thickness. The maximum possible film thickness that a coating can be applied to a vertical surface without observing sagging is called the “sagging limit”.
Akrilamid
Amid fonksiyonlu akrilik reçinelerin sentezinde kullanılan akrilik monomer. Poliakrilamid polimerler karboksilik asit fonksiyonlu olacak biçimde sentezlenerek epoksi reçineleriyle çapraz bağlanabilirler. Ayrıca hidroksil fonksiyonlu monomerlerle akrilamidin kopolimerleştirilmesi sonucunda, kendi kendisiyle çapraz bağlanma yapabilen akrilamid reçineleri de sentezlenmektedir.
Acrylamide
Acrylic monomer used in synthesis of acrylic resins with amide functional groups. Polyacrylamide polymers can be synthesized to carry a carboxylic acid functional group and can cross-link with epoxy resins. In addition, self cross-linking acrylamide resins can be synthesized by copolymerization of acrylamide and monomers carrying hydroxyl functional groups.
Akrilik asit
Akrilik polimerlerin sentezinde en yaygın kullanılan asidik monomer.
Kimyasal adı: Propenoik asit, vinil formik asit
Kimyasal formülü:
Erime noktası: 13°C; Kaynama noktası: 142°C
Metakrilik asit
Akrilik polimerlerin sentezinde yaygın kullanılan bir asidik monomer
Kimyasal formülü:
Erime noktası: 14°C; kaynama noktası: 163°C
Acrylic acid
The most widely used acidic monomer in acrylic polymer synthesis.
Chemical name: Propenoic acid, vinyl formic acid
Chemical formula:
Melting point: 13°C; Boiling point: 142°C
Methacrylic acid
An acidic monomer commonly used in the synthesis of acrylic polymers.
Chemical formula:
Melting point: 14°C; Boiling point: 163°C
Akrilik reçineler
Akrilik ve metakrilik asitlerle bunların esterlerinin, sahip oldukları etilen çift bağları üzerinden, serbest radikaller yardımıyla girdikleri katılma polimerleşmesi sonucu oluşturdukları reçinelerdir. Kullanılan akrilik asit esterlerinin ve metakrilik asit esterlerinin fonksiyonel grup içermesi durumunda termoset, aksi durumda termoplastik akrilik reçineleri üretilebilir. çözgende çözünen, suyla incelen, suda emülsifiye edilen, vd. türleri mevcuttur.
Termoplastik akrilik reçineler
“Isıyla yumuşayan akrilik reçineler”de denir. Bkz. Akrilik reçineler
Acrylic resins
Class of resins formed by addition polymerisation of acrylic and metacrylic acids and their esters over their ethylene double bonds with the help of free radicals. If acrylic acid esters and metacrylic acid esters have functional groups, the resulting is a thermoset acrylic resin, or else, the product is a thermoplastic acrylic resin. Solvent soluble, water-thinnable, water emulsion types are available.
Thermoplastic acrylic resins
See Acrylic resins
Aktarım etkinliği
Özellikle püskürtme (sprey) uygulamalarında kullanılan bir terimdir. Püskürtülen boyanın yüzeye ulaşan yüzde oranını ifade eder.
Transfer efficiency
Term especially used for spray applications. It defines the percentage of the amount of paint that reaches the surface, to the total amount of sprayed paint:
Alçak yoğunluklu polietilen / LDPE
Polietilenin diğer yaygın türü olan yüksek yoğunluklu polietilene (HDPE) göre daha dallanmış bir moleküler yapıya sahip olan, buna bağlı olarak artan boş hacimleri nedeniyle yoğunluğu daha düşük olan bir polietilen türü. LDPE’nin, HDPE’ye göre kristallenme oranı ve çekme gerilmesi daha düşük, biçim verilebilme ve biyoparçalanma özellikleriyse daha fazladır.
Low Density Polyethylene / LDPE
Type of polyethylene having a more branched structure compared to another widely used polyethylene (HDPE) resulting in more empty volume and thus lower density. LDPE has lower crystallinity and tensile strength than HDPE, however, it has higher formability and biodegradability.
Aletsel renk ölçümü
Bir rengi belirleyen parametrelerin renkölçer (colorimeter) veya tayfölçer (spectrometer) aracılığıyla belirlenmesi.
Ayrıca Bkz. Renkölçer,Tayfölçer,Renk spektrometresi
Renkölçer
Renkleri, gözümüzde mevcut olan üç farklı göz hücresini ne şiddette uyardıklarına göre tanımlayan kuramsal modellemeye göre çalışan renk ölçüm cihazı. Renkölçerler, bir rengi, o renkte mevcut olan mavi, yeşil ve kırmızı saf renk oranlarını veren “tristimulus değerleri” yani “üçlü uyarıcı değerler” cinsinden tanımlarlar.
Tayfölçer
Bkz. Rengin ölçülmesi
Renkli yüzeylerden yansıyan ışığın, Renkölçer (colormeter, colorimeter) ve Renk spektrometresi cihazlarıyla analiz edilmesi yoluyla renk ölçümleri yapılır. Ayrıca Bkz. Tayfölçer
Renk spektrometresi
Renkli bir yüzeyden kendi detektörüne gelen ışığı bir prizmadan geçirerek dalga boylarına ayıran ve gelen ışığın her bir dalga boyundaki ışık ışını oranını belirleyerek rengi ölçen ölçüm cihazı. Renk spektrometreleri, renk ölçerlere göre daha hassas renk ölçüm sonuçları verirler. Ayrıca Bkz. Renkölçer
Instrumental color measurement
Determination of color defining parameters by colorimeter and spectrometer.
See Also Colorimeter, Colorimeter, Color Spectrometer
Colorimeter
An instrument that measures color characteristics according to the intensity of excitement of three receptor cells in our eyes. Colorimeters define a color using “tristimulus values” which are the blue, green and red present in a color.
Color Spectrometer
An instrument that measures the color by dispersing the light coming from a colored surface to its detector by passing through a prism into its component wavelengths and determining amount of light ray at each wavelength. See Also Colorimeter
Alifatik hidrokarbon çözgenler
Çizgisel yapılı zincirlerden oluşan ve uzun yağlı alkidler gibi polaritesi düşük bağlayıcıları iyi çözen çözgenlerin genel adı. Alifatik içeriği yüksek petrollerin damıtılmasından elde edilirler. Hekzan, heptan, white spirit bu gruba dahil çözgenler arasında sayılabilir.
Aliphatic hydrocarbon solvents
General name for solvents having a linear structure and are able to dissolve low polarity binders such as long oil alkyd resins. These types of solvents are produced from distillation of high aliphatic content petroleum. Hexane, heptane and white spirit are a few of the aliphatic hydrocarbon solvents
Alkali direnci
Organik kaplama filmlerinin, bazik karakterli kimyasalların tahrip edici etkilerine dayanıklılığı. Bazik karakterli kimyasallar, ester yapılı bağlayıcılar (örneğin alkid ve polyester reçinelerini) ve bazı organik pigmentlerde yapısal bozunmalara yol açar.
Alkaline resistance
Resistance of organic coating films against the destructive effect of chemicals with basic character. Basic chemicals causes structural breakdown of ester resins (e.g. alkyd and polyester resins) and some organic pigments.
Alkali yüzey temizleme
Metal yüzeylerin, başta hadde yağları olmak üzere, her türlü yağdan arındırmak amacıyla sulu alkali çözeltilerle temizlenmesi. Genellikle oda sıcaklığının üzerindeki sıcaklıklarda yapılan alkali yüzey temizlikleriyle, yüzeylerde bulunan yağlar sabunlaştırılıp suda çözünerek uzaklaştırılırlar.
Ayrıca Bkz. Yağ alma
Boya uygulanacak yüzeyde kalan yağlar, hemen her tür boya için yapışma bozucu etki oluştururlar. Bu nedenle, uygulamaya başlamadan, yüzeylerdeki her tür yağın uzaklaştırılması çok önemlidir. Boyama öncesinde yağ almada en sık kullanılan yöntemlerden birincisi, boyanacak yüzeyleri bol çözgenli bezle veya fırçayla silerek/yıkayarak yağı uzaklaştırmak, ikincisiyse, sıcak alkali çözeltilerini yüzeye uygulayarak yağı sabunlaştırıp yüzeyden uzaklaştırmaktır.
Alkaline surface cleaning
Cleaning of metal surfaces with aqueous alkaline solutions to get rid of all kinds of oil, especially rolling oils. The oil on the surface is dissolved and removed by saponification with the help of alkaline surface cleaners usually held at temperatures higher than the room temperature.
See Also Degreasing
Grease on surfaces to be coated, causes poor adhesion for all types of coatings. Therefore, before application, it is important that grease of all kinds should be removed from the surface. First method to degrease before paint application is, wiping/washing the surface with a rag wet with solvent or with a brush. The second method is to remove grease by saponification from the surface by applying hot alkali solution.
Alkid Reçineleri
Alkid Reçineleri
Polioller, poliasitler ve tek fonksiyonlu yağ asiti veya yağların tepkimesi sonucunda elde edilirler. Poliol ve poliasitlerin oluşturduğu polyester omurgası üzerine tek fonksiyonlu yağ asitlerinin eklenmesiyle oluşan bir yapıya sahiptirler. Eklenen yağ asitlerinin cinsine göre kuruyan, yarı-kuruyan, kurumayan; miktarına göre de kısa yağlı, orta yağlı, uzun yağlı gibi terimlerle nitelendirilirler.
Kurumayan alkid reçineleri
Omurgası üzerine eklenen yağ asitleri doymuş yapıda olan alkid reçineleri. Kurumayan alkid reçineleri hava oksijeniyle polimerleşmedikleri için, amino reçineleriyle çapraz bağlanmaya uğrayan fırın kurumalı boyalarda ve izosiyanat esaslı sertleştiricilerle sertleştirilen iki bileşenli boyalarda kullanılırlar.
Kuruyan alkid reçineleri
Omurgası üzerine eklenen yağ asitleri iki veya daha fazla doymamışlık içeren alkid reçineleri, hava oksijeniyle sertleşen filmler verme yatkınlığına sahiptirler. Genel kabule göre, omurgası üzerindeki yağ asitlerinin ortalama kuruma indisi 70 ve üzerinde olan alkid reçineleri “kuruyan” olarak adlandırılır.
Yarı kuruyan alkid reçineleri
Bünyesinde yarı kuruyan yağlar bulunan alkid reçineleri.
Alkyd Resins
Alkyd Resins
Class of resins obtained by reaction of polyols and polyacids with oils or mono-functional fatty acids. Their structure is composed of a polyester backbone of polyols and polyacids and monofunctional fatty acids added to the backbone. They are defined as drying, semi-drying and non-drying according to the fatty acid type added to the backbone; and as short oil, medium oil and long oil according to the fatty acid amount.
Non-drying alkyd resins
Alkyd resins that contain saturated fatty acids on their backbone. Since non-drying alkyd resins do not polymerize oxidatively via oxygen of air, they are used in oven-cured coatings that crosslink with amino resins and in two-pack coatings that cures via isocyanate based hardeners.
Drying alkyd resins
Alkyd resins, that contain two or more unsaturated fatty acids on their backbone, tend to form films that harden by air oxygen. Alkyd resins, containing fatty acids with average drying index of 70 or higher, are classified as drying alkyd resins.
Semi-drying alkyd resins
Alkyd resins containing semi-drying oils in their backbone.
Alkoller
Alcohols
Class of organic compounds defined by the general formula R-OH, where R demonstrates an alkyl group.Alt ilave
Let down
The paint production step at which other input materials in the paint formulation are added to the pigment paste.Alüminyum pigmentler
Boyalı yüzeylerde metalik bir etki oluşturmak amacıyla kullanılırlar. 10-30 mikrometre çapında 0,1-0,9 mikrometre kalınlığında saf alüminyum pulcuklardan oluşurlar.
Bkz. Görsel etki pigmentleri
Boya formüllerine renk dışında, başka albenili görsel etkiler kazandırmak amacıyla eklenen pigmentlerdir. Bu amaçla, pulcuklar biçimindeki alüminyum pigmentler ve sedefsi bir ışıltı veren mika esaslı pigmentler yaygın olarak kullanılırlar. Metalik ve sedef (ya da mikamsı yapıdaki) pigmentli baz kat uygulamalarında, özel bir estetik beklenti söz konusudur: İngilizce Flip–flop ya da Türkçe söylenirse yanar döner özelliği. Cepheden bakıldığında yaklaşık bir ayna görüntüsünün, alt açıdan bakıldığında ise koyu, karanlık bir rengin algılanmasına yol açan bu boya davranışı, esas olarak, kullanılan alüminyum ya da sedef pulcukların eşyanın yüzeyine paralel şekilde yönlenmesiyle oluşur. Kullanılan boya bağlayıcılarının saydam bir film vermesi, bu etkinin daha da artmasını sağlar.
Aluminum pigments
Aluminum pigments are used to create a metallic effect on painted surfaces. They are composed of pure aluminum platelets of 10-30 micrometers diameter and of 0,1-0,9 micrometer thickness.
See Effect pigments
Pigments added to coating formulations to provide an appealing look, besides coloring the coating. For this purpose, aluminum pigments and mica based pearlescent pigments of platelet shape are widely used. There is a special aesthetical expectation from basecoat applications containing metalic or pearlescent (or micaceous) pigments: the flip-flop property. This coating property, formed by parallel allignment of aluminum or pearlescent platelets to the surface, leads to a mirror-like appearance when looked from the front, and to a dark color appearance when looked from a very low angle. Transparency of the film formed by binders enhances the flip-flop effect
Ambalaj viskozitesi
Yaş boyanın ambalajlanmaya hazır hale geldiğindeki viskozitesi (kıvamı). Aynı zamanda ikmal viskozitesi (İng: Delivery viscosity) olarak da anılır. Bir boyanın ambalaj viskozitesi iki nokta göz önüne alınarak belirlenir:
1) Ambalaj viskozitesi, boya içindeki dolgu, pigment ve taneli katkıların, boyanın raf ömrü boyunca çökmeyeceği kadar yüksek olmalıdır;
2) Ambalaj viskozitesi, uygulama öncesinde eklenecek incelticinin basit bir karıştırmayla homojen biçimde karışmasını sağlayacak kadar düşük olmalıdır.
Packaging viscosity
Viscosity of wet paint at the stage of packaging. It is also defined as delivery viscosity. Packaging viscosity of a paint is determined considering two points:
1) Packaging viscosity should be high enough to prevent settling of fillers, pigments and additives throughout the shelf life of the paint mixture;
2) Packaging viscosity should be low enough to provide homogeneous and easy mixing of the thinner that is added prior to use.
Amidler
Amonyağın hidrojenlerinden birinin bir başka elementle yer değiştirmesi sonucu oluşan inorganik yapılı veya bir açil grubuyla (RCO+) yer değiştirmesi sonucu oluşan organik yapılı bileşiklerin genel adı. Boya sanayiinde organik yapılı amidlerden (RCONH2) epoksi reçinelerinin çapraz bağlanmasında yararlanılır.
Amides
General name for compounds of inorganic or organic nature that are formed by substitution of one of the hydrogen molecules of ammonia with another element or an acyl group (RCO+). In coatings industry, amides of organic nature are utilised in cross-linking of epoxy resins.
Amil alkol
Sekiz farklı izomeri olan pentanolün, aşağıda verilen iki izomerinin karışımından oluşan ticari çözgen.
Kaynama aralığı: 133-139°C; etere göre buharlaşma sayısı: 65; özgül ağırlığı: 0,812-0,817; kırma indisi: 1,410-1,411; parlama noktası: 43°C
Amyl alcohol
Commercial solvent comprised of two of the eight isomers of penthanol structures of which are given below:
Boiling range: 133-139°C; evaporation number relative to ether: 65; specific gravity: 0,812-0,817; refractive index: 1,410-1,411; flash point: 43°C
Anaforetik kaplamalar / Anodik elektro kaplamalar / AED
Boyanacak nesnenin, elektroliz devresine anot olarak bağlanması sonucunda, banyodaki eksi yüklü boya zerrecikleriyle kaplandığı elektroforetik kaplama türü.
Ayrıca Bkz. Elektroforetik kaplamalar
Su içinde emülsiyon halindeki bir boya banyosuna elektrot olarak daldırılan nesnenin harici akım uygulaması sayesinde, banyodaki boya zerrecikleriyle kaplanması.
Anaphoretic coatings / Anodic electrodeposition coatings
Type of electrophoretic coating in which the object to be coated is connected to the electrolysis circuit as the anode and, thus, is coated with the negatively charged paint molecules.
See Also Electrodeposition coatings
Coating of an object with paint particles after dipping into an emulsion paint bath as an electrode and applying external current.
Anaforez
Bkz. Elektroforez
Su içinde askıda bulunan elektrik yüklü emülsifiye parçacıkların, bir elektrik akımı uygulanması sonucunda, zıt yüklü oldukları elektroda doğru göçmeleri ve elektrot yüzeyinde toplanmaları olgusu. Elektrik alanı etkisindeki malzeme göçü, (+) yüklü parçacıkların katota yönelmesi şeklinde gerçekleşiyorsa, sürece kataforez adı verilir. Benzer biçimde (-) yüklü emülsiyon zereciklerinin anoda yöneldiği süreçler ise anaforez olarak adlandırılır.
Kataforez
Sulu ortamlarda (+) yükle yüklenmiş asıltılar halinde bulunan organik polimer içeren zerreciklerin, doğru akım altında, elektrolitik devrenin katotuna doğru ilerleyip katotta indirgenerek katot yüzeylerinde çökelmesi biçiminde yürüyen fizikokimyasal sürece kataforez denir. Ayrıca Bkz. Kataforetik kaplamalar
Anaphoresis
See Electrophoresis
Process of migration of electrically charged emulsified particles to the oppositely charged electrode and deposition on the electrode under an electrical current. If the material migration under the influence of the electric field occurs by movement of (+) charged particles to cathode, the process is called cataphoresis. Similarly, if (-) charged particles move towards the anode, the process is called anaphoresis.
Cataphoresis
Physicochemical process that occurs as deposition of positively charged organic polymer particles, previously suspended in aqueous medium, after migrating to cathode of the electrolytic circuit under direct current and being reduced at the cathode. See Also Cataphoretic coatings
Anataz
Titanyum dioksitin, diğer kristal biçimi olan rutile göre daha düşük kırma indisine sahip olan (2,609’a karşılık 2,488) bir kristal biçimi. Dolayısıyla anatazın , kırma indisleri çoğunlukla 1,40 ile 1,60 arasında olan organik bağlayıcılarla verdiği filmlerin örtücülükleri, rutillerin verdiği filmlerin örtücülüğünden daha düşük olur.
Anatase
Crystalline form of titanium dioxide with a lower refractive index (2,488) compared to that of rutile form (2,609) the other crystalline form. Therefore, considering the refractive index of organic binders are generally between 1,40 and 1,60, hiding power of films with anatase type is much less than that of films with rutile type titanium dioxide.
Anodik elektro kaplamalar (AED)
Bkz. Anaforetik kaplamalar
Anaforetik kaplamalar / Anodik elektro kaplamalar / AED
Boyanacak nesnenin, elektroliz devresine anot olarak bağlanması sonucunda, banyodaki eksi yüklü boya zerrecikleriyle kaplandığı elektroforetik kaplama türü. Ayrıca Bkz. Elektroforetik kaplamalar
Anodic electrodeposition coatings
See Anaphoretic coating
Anaphoretic coatings / Anodic electrodeposition coatings
Type of electrophoretic coating in which the object to be coated is connected to the electrolysis circuit as the anode and, thus, is coated with the negatively charged paint molecules. See Also Electrodeposition coatings
Anodik polarizasyon
Bir elektroliz devresindeki anodun yüzeyinde nispeten yüksek elektriksel dirence sahip olan katı, sıvı veya gaz fazda bir katmanın toplanması sonucunda devre direncinin artması ve buna bağlı olarak elektrokimyasal süreçlerin yavaşlaması.
Anodic polarization
Slowdown of electrochemical processes in an electrolysis circuit, as a result of increased circuit resistance due to accumulation of a liquid or gas layer with a comparably high electrical resistance on anodic surface.
Anot
Bir elektrokimyasal devredeki elektrotlardan, üzerindeki net kimyasal tepkimenin bir “yükseltgenme (:Oxidation)” olduğu elektrot.
Kurban anot
Elektrokimyasal açıdan daha aktif olan bir metal veya alaşım, korunmak istenen daha değerli metal eşya ile bir korozyon devresi oluşturacak biçimde temas ettirilirler. Bu durumda, aktif metal anot konumuna geçer ve belli bir hızla korozyona uğrayarak zamanla tükenir. Bu arada diğer metalin korozyona uğraması engellenmiş olur. Devreye bağlanıp anot konumuna geçen malzemeye “kurban anot” adı verilir.
Anode
The electrode in an electrochemical circuit where oxidation reaction occurs.
Sacrificial anode
Valuable metal objects, which need to be protected, are connected to electrochemically more active metals or alloys to construct a corrosion circuit. In that case, the active metal behaves as the anode and is depleted by corrosion at a certain rate. Meanwhile, the other metal is protected from corrosion. The material connected to the circuit to behave as the anode is called the sacrificial anode.
Antifouling boyalar
Suya batık halde kullanılan nesnelerin yüzeylerine; bu yüzeylerde, çeşitli canlıların, bunların kalıntılarının ve kalıntılara bulaşmış çeşitli kirliliklerin birikmesini önlemek amacıyla uygulanan boyalar.
Anti-fouling coatings
Coatings applied to submerged surfaces in order to avoid accumulation of certain organisms, their residues and the fouling associated with those residues.
Antikorozif boyalar
Temel işlevi, üzerine uygulandığı metalin korozyona uğramasını engellemek olan boyalar. Antikorozif boyalar, bileşimlerinde yer alan bağlayıcılar, pigmentler ve katkılar sayesinde korozyonu önlerler. Metale iyi yapışan ve suya dirençli bağlayıcılar; metal yüzeyi pasifleştirerek koruyan antikorozif pigmentler; yapışmayı, su iticiliğini artıran veya metali elektrokimyasal yolla koruyan katkılar bu amaçla kullanılırlar.
Anti-corrosive coatings
Coatings with the main function of protecting the applied surface against corrosion. Anticorrosive paints avoid corrosion through the binders, pigments and additives in their composition. Water-resistant binders with good metal adhesion, anticorrosive pigments inactivating and protecting the metal surface, additives improving the water-resistance or protecting the metal by electrochemical means are used for anticorrosive coating purposes.
Antikorozif pigmentler
Oluşacak boya filminin korozyon direncinin artırılması amacıyla, boya bileşimine katılan işlevsel pigmentler. Su içinde kontrollü çözünürlüğü olan kromat, fosfat, fosfosilikat ve borosilikat tuzları, boyanan metalik yüzeyleri pasifleştirerek; çinko tozu, boyanan metalik yüzeylere katodik koruma uygulayarak; mikamsı demir oksit pigmentlerse, pul biçimli yapılarıyla boyanın su geçirimini engelleyerek etki eden ve yaygın kullanılan antikorozif pigmentlerdir.
Anti-corrosive pigments
Functional pigments added to the paint formulation in order to improve the corrosion resistance of the paint. Most widely used anticorrosive pigments are: chromates, phosphate, phosphosilicate and borosilicate salts, having controlled water solubilities and inactivating the metal surfaces; zinc powder, cathodically protecting the coated metal surfaces; and micaceous iron oxide (MIO or MIOX), having a plate-like structure and acting as a water barrier for metal surfaces.
Ara kat boya
Ağır hizmet boyası gamlarında, yeterli toplam kalınlığı sağlamak amacıyla, astarla son kat arasında uygulanan boya katı.
Intermediate coat
Type of coating applied between the primer and top coat in heavy duty coating applications in order to obtain the adequate total coating thickness.
Ara kat yapışması zayıflığı
Bir boya gamını oluşturan katmanlar olarak, birbiri ardısıra uygulanan katların aralarında yetersiz yapışma kuvvetinin gözlenmesiyle belirlenen boya kusuru. Birbirleriyle kimyasal uyuşurluğa sahip olmayan katların ardışık uygulanması; alt katların aşırı pişirilmesine bağlı olarak yüzey aktif bileşiklerin parçalanması gibi nedenler, tipik ara kat yapışması sorunu yaratan etkenler arasında sayılır.
Intercoat adhesion failure
Coating defect described by the insufficient adhesion observed between the successive layers of a coating system. Successive application of chemically incompatible layers, and degradation of surface active compounds due to overbaking of lower layers can be typical factors causing intercoat adhesion failure.
Ara kuruma
Fırınlanarak sertleşen yaş boyanın, fırınlanmadan önce, bir süre daha düşük sıcaklıkta tutulmasıyla, hızlı uçucu çözgenlerin, fırına girmeden önce filmi terketmesi süreci. Ön kuruma olarak da adlandırılır.
Flash-off
Process of keeping the oven-baked wet paint at a lower temperature before baking, to ensure that fast evaporating solvents leave the coating film. Also called “pre-drying”.
Ardıç (Latince: Juniperus Sp L)
Sıcak iklimlerde ve korunmuş alanlarda ağaç gibi büyümesine karşılık, soğuk bölgelerde çalı manzarasındadırlar. Genel olarak odunu yumuşak ve suya, çürümeye, kurtlanmaya dayanıklıdır. Kurşun kalem yapılır. Kerestesi de demiryolu traversi olarak kullanılır. Yurdumuzda sekiz çeşidi bulunur.
Juniper (in latin: Juniperus Sp L)
Although it is found as a tree in hot and reserved areas, it grows as a shrub in colder climates. Typically, its wood is soft and durable against water, decay and worms. Used in the manufacture of pencil. Its timber is used as railway sleeper. Eight types of Juniper trees are grown in Turkey.
Aromatik hidrokarbon çözgenler
Yapısında benzen halkası bulunan, başta alkid, polyester ve akrilik reçineleri olmak üzere pek çok boya bağlayıcısını iyi çözen çözgenlerin ortak adı. Özellikle aromatik içeriği yüksek petrollerle kömürler gibi fosil yakıtların damıtılmasından elde edilirler (Örn: Toluen, ksilen, solvent nafta gibi).
Aromatic hydrocarbon solvents
Common name of strong solvents -with a benzene ring on their structure- for dissolving many of the binders, especially alkyd, polyester and acrylic resins. They are obtained from distillation of fossil fuels, especially from high aromatic content petroleum (e.g, Toluene, Xylene, Solvent naphtha etc.).
Asetil aseton
Kimyasal adı: 2,4-pentandion
Kimyasal formülü:
Kaynama noktası: 140ºC, Özgül ağırlığı: 0,975, Kırılma indisi:1,452, Parlama noktası: 34ºC
Acetyl acetone
Chemical name: 2,4-pentanedion
Chemical formula:
Boiling point: 140ºC, Specific gravity: 0,975, Refractive index:1,452, Flash point: 34ºC
Aseton
Asetil aseton
Kimyasal adı: 2,4-pentandion
Kimyasal formülü:
Kaynama noktası: 140ºC, Özgül ağırlığı: 0,975, Kırılma indisi:1,452, Parlama noktası: 34ºC
Aseton
Selüloz türevi reçinelerinin, polivinil asetatın, kısa yağlı alkid reçinelerin ve doğal reçinelerin iyi bir çözgeni.
Kimyasal adı: Propan-2-on, dimetil keton
Kimyasal formülü:
Kaynama noktası: 56,2°C; etere göre buharlaşma sayısı: 2,1; özgül ağırlığı: 0,791; kırma indisi: 1,3587; parlama noktası: <-20°C
Diaseton alkol
İki aseton molekülünün yoğuşma tepkimesiyle elde edilen; selüloz türevi reçinelerle polyester esaslı boyalarda kullanılan, hem keton hem alkol karakterli çözgen.
Kimyasal adı: 4-hidroksi-4-metil pentan-2-on.
Kimyasal formülü:
Kaynama noktası: 167,9°C; etere göre buharlaşma sayısı: 135; özgül ağırlığı: 0,938; kırma indisi: 1,4241; parlama noktası: 58°C
Acetone
Acetyl acetone
Chemical name: 2,4-pentanedion
Chemical formula:
Boiling point: 140ºC, Specific gravity: 0,975, Refractive index:1,452, Flash point: 34ºC
Acetone
Strong solvent for cellulose derived resins, polyvinyl acetate, short oil alkyd resins and natural resins.
Chemical name: Propane-2-on, dimethylketone
Chemical formula:
Boiling point: 56,2°C; evaporation number relative to ether: 2,1; specific gravity: 0,791; refractive index: 1,3587; flash point: <-20°C
Diacetone alcohol
Solvent, of both ketone and alcohol character, obtained from condensation reaction of two acetone molecules and utilized in cellulose derived resins and epoxy based coatings.
Chemical name: 4-hydroxy-4-methyl pentane-2-one.
Chemical formula:
Boiling point: 167,9°C; evaporation number relative to ether: 135; specific gravity: 0,938; refractive index: 1,4241; flash point: 58°C
Asit değeri
Bir kimyasalda mevcut olan asit gruplarının miktarının ölçüsü. Boya sanayiinde, yaygın olarak, bağlayıcıların asit değerinden söz edilir. Asit değeri, 1 gram katı reçinede mevcut olan asit gruplarını nötrleştirmek için harcanması gereken potasyum hidroksitin (KOH) mg cinsinden miktarı olarak ifade edilir (örn. 30 mg KOH/g katı reçine gibi).
Acid value
Measure of amount of acid groups present in a chemical. In coating industry, acid value of binders are widely mentioned. Acid value is defined as the amount of potassium hydroxide (KOH) in mg needed to neutralise the acid groups present in 1 gram of solid resin (e.g. 30 mg KOH/g solid resin).
Asit direnci
Acid resistance
Endurance/resistance of coating films to the harmful effects of acids.Asit katalizörler
En yaygın olarak, hidroksil fonksiyonlu alkid, polyester, akrilik gibi reçinelerle, formaldehit reçineleri arasındaki polimerleşmeyi katalizlemesi amacıyla kullanılan katalizörler. Boya filminin su direncini zayıflatmaması için, su çözünürlüğü çok düşük olan zayıf organik asitler tercih edilir.
Acid catalysts
Type of catalysts that are most widely used for the polimerisation of amino-formaldehyde resins with some other resins such as alkyds, polyesters and acrylic. Weak organic acids of low water solubility are prefered in order to prevent weakening of water resistance of the coating.
Asitle yüzey temizleme
Boyanacak yüzeylerin üzerinde bulunan yağların ve oksit tabakalarının, asit çözeltileri kullanılarak; yağsa, suda çözünen sabunlar oluşturarak, oksitse, suda çözünür tuzlar oluşturarak yüzeyden uzaklaştırılması. Diğer asitlerden farklı olarak, kromik asit ve fosforik asit yüzeydeki metal oksit tabakalarını çözmek yerine, metal yüzeyine kuvvetli yapışan ve elektro kimyasal olarak pasif davranan metal kromat ve metal fosfat tabakaları oluşturdukları için, özellikle tercih edilirler.
Acid cleaning
Removal of oils and oxide layers on a surface with acid solutions, either by saponification of oils to obtain water soluble soaps or by formation of water soluble salts from oxides. Chromic acid and phosphoric acid are especially prefered for surface cleaning because they form metal chromate or metal phosphate layers strongly adhering to the metal and behave as electrochemically inactive metals rather than dissolving the metal oxide layers like most of the other acids do.
Asosiyatif kalınlaştırıcılar
Üzerlerinde su seven (hidrofilik) ve su sevmeyen (hidrofobik) kısımlar bulunan ve su sevmeyen kısımlarının su tarafından itilmesiyle sulu boya bağlayıcılarına yaklaşarak bunlara ikincil bağlarla bağlanan katkılardır. Bu ikincil bağlar, boyanın kesmeyle incelecek bir viskozite artışına sahip olmasını sağlarlar.
su seven (hidrofilik)
Suyu absorplama (soğurma) eğiliminde olan veya suya karşı kimyasal ilgisi yüksek olan maddelerin genel adı.
su sevmeyen (hidrofobik)
Suyu absorplamayan (soğurmayan) veya suya karşı kimyasal ilgisi olmayan maddelerin genel adı.
Associative thickeners
Additives, with both hydrophilic and hydrophobic parts, that establish secondary bonds with waterborne coating binders by means of the repulsive forces applied by water to their hydophobic parts. These secondary bonds cause a viscosity increase that can be easily reversed by shear.
hydrophilic
General name of materials that have a tendency to absorb water or a strong affinity to water.
hydrophobic parts
General name of materials that do not have a tendency to absorb water or a strong affinity to water.
Astar
Birden fazla uygulama tabakasından oluşan bir boya gamının ilk pigmentli tabakası.
Yapışma artırıcı astar
Başta polietilen, polipropilen gibi poliolefinik yapılı plastik yüzeyler ve bazı alüminyum alaşımları olmak üzere, yapışma sağlanması güç kimi yüzeylere, müteakip katların yapışmasını sağlamak amacıyla ince bir kat halinde uygulanan astarlar (Örneğin: klorlanmış poliolefin, organosilan, polibinilbütiral esaslı astarlar).
Yıkama astarı
Demir esaslı ya da hafif alaşımlı metal yüzeylere 4-7 mm gibi düşük kurufilm kalınlıkları verecek şekilde uygulanan bir korozyon önleyici astar. İlk uygulamalar, astarın, boyanacak nesne üzerine akıtılmasıyla yapıldığı için yıkama astarı (wash primer) olarak anılmaktadırlar. Yıkama astarları, temel bağlayıcı olarak kullanılan polivinil bütiralin yanısıra epoksi ve fenolik reçineler kullanılarak formüle edilirler. Geleneksel olarak antikorozif çinko kromat pigmentini, Cr+6’nın yarattığı sağlık ve çevre zararı nedeniyle de son 20 yıldır bunun yerine çinko fosfat pigmentini, içerirler. Metal yüzeyle benzersiz yapışmasını sağlaması için bu astarlar asit katalizörle katalizlenirler. Kalıntı asit içerebilen yıkama astarı filmlerinin üzerine bazik bağlayıcılı katlar uygulanması, ara kat yapışma sorunlarının oluşması riski dolayısıyla, dikkatle yaklaşılması gereken bir uygulamadır.
Primer
The first pigmented layer of a multi-layer coating system.
Adhesion promoter / Adhesion promoter primer
Primers applied as a thin layer to promote interlaminar adhesion on surfaces difficult to adhere. The surfaces difficult to adhere are mainly polyolefinic structured plastic surfaces like polyethylene and polypropylene etc. and some aluminium alloy surfaces. Examples of adhesion promoters are chlorinated polyolefin, organosilanes and polyvinylbutyral based primers.
Wash primer
Anti corrosive primer applied on ferrous or light alloy surfaces at 4-7 mm dry film thickness. Since first applications were done by washing the object with the primer, they are called “wash primers”. Wash primers are formulated with polyvinylbutyral as well as epoxy and phenolic resins. In the last two decades, wash primers included zinc phosphate pigments instead of zinc chromates due to hazards caused by Cr+6 to the environment and human health. Wash primers are catalyzed with acid-catalysts for a good adhesion on the metal surface. Applying layers with basic resins on the wash primer films with acid molecules left inside may result in intercoat adhesion failure. Therefore, attention should be paid to wash primer application.
ASTM
Amerikan Test ve Malzeme Topluluğu (American Society for Testing and Materials) kuruluşunun kısa adı. ASTM, çeşitli malzeme özelliklerine ve bunların test edilme yöntemlerine ilişkin olan ve geniş bir kabul gören şartnameleri, standartları ve tavsiyeleriyle pek çok sanayi kolunun yanısıra dünya boya sanayiinde de etkili bir kuruluştur.
ASTM
Abbreviation for American Society for Testing and Materials. ASTM is a highly respected organisation, its specifications, standards and recommendations regarding material properties and their test methods are widely accepted worldwide by paint industry as well as many other industries.Aşınma
Çizilme ve darbe gibi mekanik tahribatın, arka arkaya pek çok kez uygulanması sonucunda organik kaplama filminde ölçülebilir incelmelerin oluşması.
Aşınma direnci
Organik kaplamaların aşınmaya karşı dayanıklılığının ölçüsü.
Taber aşınma testi
Boya filmlerinin aşınma direncini ölçmekte başvurulan bir test. Döner bir tabla üzerine yarleştrilen boyalı panel, üzerine belirli bir kütle yerleştirilmiş olan aşındırıcı tekerleğe sürtünür. Belli sayıda dönüşün ardından, boyalı panel tartılarak aşınmayla eksilen boya miktarı belirlenir.
Abrasion
Measurable thinning of an organic coating film due to succesive mechanical destruction such as scratching and impacts.
Abrasion resistance
Measure of endurance/resistance of organic coatings to abrasion.
Taber abrasion test
Test for evaluating the abrasion resistance of paint films. A certain mass loaded abrading wheel rolls on painted panel mounted on a on a rotating turntable. After a certain number of revolutions, weight loss due to abrasion is determined.
Aşınma direnci
Abrasion resistance
Measure of endurance/resistance of organic coatings to abrasion.Aşırı kürlenme
Yüksek sıcaklıkta kürlenen bir organik kaplamanın öngörülenden fazla süre ve/veya sıcaklık altında öngörülenin üzerinde sertleşmeye uğraması.
Overcure
Excess hardening of a high temperature cured coating as a result of curing for a longer time and/or at higher temperatures than required.
Atomizasyon
Yaş boyanın, yüzeye püskürtülürken çok küçük damlacıklara parçalanması. Havalı püskürtme (sprey) uygulamalarında, basınçlı havanın etkisiyle yapılan atomizasyon sonucunda, 20-50 mikrometre boyutlarında damlacıklar elde edilir. Havasız püskürtme (airless spray) uygulamalarındaysa, 5-35 atmosfer arası yüksek basınçlara sahip olacak şekilde sıkıştırılan boya zerreleri , tabanca memesinden çıktığında çarptığı durağan hava moleküllerinin etkisiyle parçalanırlar. Ancak, havasız püskürtme uygulamalarında 70-150 mikrometre düzeyinde bir atomizasyon inceliğiyle yetinilir.
Atomization
Breaking of the wet paint into tiny droplets while being sprayed onto the surface. In air spray applications, droplets of 20-50 micrometers are obtained from atomization with the help of high pressure air. In airless spray applications, paint particles, compressed under 5-35 atm pressure, are broken into smaller pieces by the air molecules they collide with after leaving the nozzle. However, in airless spray applications, an atomization fineness of 70-150 micrometers is considered satisfactory.
Ayçiçek yağı
Ayçiçeği çekirdeğinden elde edilen, hem gıda sektöründe hem de alkid reçineleri üretiminde kullanılan bitkisel yağ. Yapısında yaklaşık R oranında iki doymamışlıklı linoleik asit ve ) oranında tek doymamışlıklı oleik asit içermesi nedeniyle yarı kuruyan özellikte bir yağdır.
Sun flower oil
Vegetable oil obtained from sun flower oil seeds, and used widely in food industry and in production of alkyd resins. It is a semi-drying oil due to the existence of 52% di-unsaturated linoleic acid and 29% mono-unsaturated oleic acid in its structure.
Ayna boyaları
Aynaların, işlevlerini yerine getirmeleri için, aynanın arka yüzüne (sırtına) çeşitli tabakalardan oluşan bir kaplama yapılır. Ayna yüzeyindeki yansıtma işlevini yerine getirmek için, arka yüze kaplanan gümüşü korozyondan korumak için ince bir bakır filmi ve bakırı, aynaların kullanıldığı, banyo, tuvalet vd. ıslak mekânlarda korozyondan korumak için de ayna boyaları uygulanır.
Mirror coatings
Multilayer coating applied to the back surface of the mirror in order for the mirror to perform its function. A thin layer of copper coating is applied to protect the silver coating, that enables the reflection on the mirror surface, from corrosion. Mirror coatings are applied to protect the mentioned copper coating from corrosion under humid conditions present in bathrooms etc., where mirrors are widely used.