Boya Terimleri

Aramak istediğiniz kelimeyi yazınız
A B C Ç D E F G Ğ H I İ J K L M N O Ö P R S Ş T U Ü V Y Z

Galon

Hacim birimi. İngiliz galonu veya Emperyal galon 4,54 litreye; Amerikan galonu ise 3,785 litreye eşittir.

Gallon (U.S. or Imperial U.K)

Volume unit. Imperial gallon corresponds to 4,54 liters and U.S gallon corresponds to 3,785 liters.
 

Soğuk haddelenmiş karbonlu çelik levhaları veya çeşitli karbonlu çelik (kara sac) eşyayı eritilmiş alüminyum, çinko, silikon alaşımı içeren banyolara doldurarak yapılan kaplamaların adı. U çinko, C,4 alüminyum ve %1,6 silikondan oluşan bu kaplamalara Aluzink veya Zincalume adları da verilir.

Galvalume

Name for coatings applied by dipping cold rolled carbon steel plates or various carbon steel objects into a melted aluminum, zinc, silicon alloy bath. These coatings are composed of 55% zinc, 43,4% aluminum, 1,6% silicone; and are also known as Aluzinc or Zincalume.

Boya uygulamalarında, kullanılan çözgen karışımının “hızlı” olması nedeniyle oluşabilen fırça izi, portakal kabuğu görüntüsü, pinhol, sütlenme vd. kusurların giderilmesi için boyaya eklenen ve yavaş buharlaşan çözgenlere verilen ad.

Fırça izi

Boyanın fırçayla uygulanmasının hemen ardından, yaş boya filmi üzerinde lif uçlarının izleri görülür. Bu izler filmin kuruması sürecinde kaybolmazsa, “fırça izi” adı verilen boya kusuru oluşur. Fırça izi kusuru, boyanın yüzey gerilimi düşürülerek, kıvamı azaltılarak ya da ağır çözgenler eklenerek çözümlenebilir.

Portakal kabuğu

Bu kusur, bir yüzeyde, portakal kabuğunu andıran tümsekcik ve çukurların oluşması biçiminde tanımlanabilir. Portakal kabuğu görüntüsü, genellikle, yayılma yetersizliğinden kaynaklanır ve hem püskürtme hem de rulo ile uygulanan boyalarda sık rastlanan bir kusurdur. Yüzey üzerindeki bir noktadan diğerine, yüzey gerilim değerleri değişiyorsa, bu farklılıkların etkisinde oluşan boya hareketleri portakal kabuğu görüntüsü sonucunu verebilir). Ayrıca, yüksek viskozitenin de filmin yayılmasını engelleyen bir diğer etken olduğu da unutulmamalıdır.

Pinhol kusuru

Yaş boya içinde oluşan çözgen buharı veya diğer gaz kabarcıklarının, filmin kuruması sürecinde, filmi terkederken bıraktıkları deliklerin, yayılamayacak kadar akmazlaşan yüzeyde kalarak oluşturdukları bir boya film kusuru. Pinhol kusuru, kaynama adıyla da bilinir.
 

Pinhol limiti

Uygulanan boyanın film kalınlığı artırıldıkça, film içinde kalan çözgen buharı ve diğer gazların, filmi terketmesi gecikir. Bu süre içinde boya filmi sertleşmekte olduğundan, bir kalınlık değerinin üzerinde, çıkan buhar ve gazların açtığı delikler kalıcı olur. Bu kusur oluşumunun gözlenmeye başlandığı kuru film kalınlığına pinhol limiti denir.

Sütlenme

Boya ve vernik yüzeylerinde, yüksek bağıl nem koşullarında yapılan uygulama sonucunda oluşan beyazlaşma kusurudur. Çözgenli boyalarda görülür. Uygulamanın ardından çözgenlerin buharlaşmasıyla soğuyan yaş film üzerinde hava neminin yoğuşarak organik polimerlerin çökelmesine yol açması sonucunda oluşur.

 

Retarder

Name given to slow evaporating solvents added to coating formulations to prevent surface defects such as brush marks, orange peel, pinholing and blushing etc. caused by “fast” evaporation of solvent blends during coating applications.

Brush mark

Fiber streaks can be observed right after the application of the paint by brush. If those streaks do not dissappear during drying process, a coating defect named “brush mark” arises. Brush marks can be overcome by lowering the surface tension or viscosity, or by adding slow solvents to the coating system.

Orange peel

This surface defect can be characterized by bumps and valleys resembling an orange skin texture of substrate.This orange skin texture is generally due to poor levelling and it is more common in spray and roller applications. If the surface tension differs at various points on the surface, the migration of paint can cause orange peel. It should be borne in mind that, high viscosity is another factor hindering the levelling.

Pinholing defect

Solvent vapour and other gas bubbles present in wet paint film, tend to make holes while leaving the film during drying process. Drying results in an increase in viscosity, in turn, makes it impossible for paint film to level this holes out and a paint defect called pinholing defect will occur.

Pinholing limit

When the film thickness of applied paint increases, release of solvent vapour and other gases will be retarded. Since paint film starts to get hardened during this period, the holes formed by solvent vapours and other gases become permanent if the thickness of the film is above a certain limit. The dry film thickness of paint film at which this defect starts to occur is called pinholing limit.

Blushing

A paint defect appearing as whitening on the paint and varnish surfaces when paint application is performed at high relative humidity. It is seen in solventborne coatings. After application, solvent evaporation lowers the substrate temperature causing moisture in the air to condense on the paint film which, in turn causes precipitation of organic binder.

Sanayi Boyaları pazarının, teknik ya da ticari açıdan ayrıca gruplandırılmayan alt dilimlerini kapsayan pazar dilimi. Genel Sanayi Boyaları pazar diliminin içerdiği alt dilimler, İngiliz araştırma kurumu Paint Research Association (PRA)’ya göre şöyle sıralanabilir: Dayanıklı Tüketim Malları Boyaları; Isıtma, Havalandırma, Klimatizasyon Boyaları; Oto Yan Sanayii Boyaları; Metal Mobilya, Aksesuar ve Bağlantıları Boyaları, Genel Metal Sanayii Boyaları. Ancak, ülkemizdeki mevcut sanayi yapılanmasının, gelişmiş sanayi ülkelerindeki yapılara göre farklılıklar göstermesi nedeniyle, ayrı dilim olacak kadar büyüyememiş olan başka bazı etkinlik alanlarını da Genel Sanayi diliminin altında toplamak doğru olmaktadır. Bu nedenle, şirketimizdeki Genel Sanayi Boyaları etkinliği, aşağıdaki alt dilimlere hizmet edecek biçimde yapılandırılmıştır: Zirai Araç Boyaları, Ağır İş Makinaları Boyaları, Çelik Yapı Boyaları, İnşaat Malzemeleri Boyaları, Ev Aletleri Boyaları, Genel Metal Sanayii Boyaları. Ayrıca Bkz. Sanayi Boyaları

Sanayi boyaları

Sanayi boyaları pazarı içinde bulunan bazı pazar dilimleri, gerek Pazar dinamiklerinin, gerekse kullanılan boya teknolojilerinin özgülleşmesi sonucunda, zaman içinde ayrışmışlardır. İngiltere’nin prestijli araştırma kuruluşu’a göre, ayrışan Pazar dilimleri şöyle sıralanabilir:Otomotiv OEM boyaları; Oto Tamir Boyaları; Motosiklet Boyaları; Otobüs ve Kamyon Boyaları; Tren Boyaları; Deniz Boyaları; Uçak Boyaları; Koruyucu Boyalar; Sınai Ahşap Boyaları; Ziraat, İnşaat ve Hafriyat Makinaları Boyaları, Bobin ve Ekstrüzyon Boyaları; Metal Ambalaj Boyaları; Genel Sanayi Boyaları. Türkiye'de sanayi boyası pazarı içindeki bazı etkinlik alanlarının boyutu, bunların ayrı pazar dilimleri olarak gruplandırılmasına olanak verecek büyüklükte değildir. Dolayısıyla, bu etkinlik alanları Genel Sanayi Boyaları dilimine dahil edilir. Ayrıca Bkz. Genel Sanayi Boyaları

General industrial coatings

Segment of industrial coatings market that covers the sub-segments which are not classified as seperate technical or commercial groups. According to Paint Research Association (PRA), these sub-segments are as follows: Heavy Duty Coatings, Heating, Ventilation and Conditioning Coatings; Auto Ancillary Industry Coatings; Metal Furniture, Accessories and Connections Coatings, General Metal Industry Coatings. However, since industrial structure in Turkey has some differences with those in highly developed industrial countries, the General Industrial Coatings segment in Turkey, includes some other activity fields which PRA classifies as seperate segments of Industrial Coatings market. In line with this, General Industrial Coatings activities in Kansai-Altan are structured to serve the following sub-segments: Agricultural Vehicle Coatings, Heavy Duty Machinery Coatings, Steel Construction Coatings, Construction Material Coatings, Household Instrument Coatings, General Metal Industry Coatings. See Also Industrial Coatings.

Industrial coatings

Due to the market dynamics as well as the sophistication of paint technologies, industrial coatings market is divided into sub categories. Prestigious UK based research institute Paint Research Association (PRA) defines these categories as, automotive OEM, automotive refinish, motorcycles, trucks, buses and other vehicles, rail, marine, aircraft, protective coatings, industrial wood coatings, agriculture, construction and earthmoving, pre-coated metal sheet and extrusions, metal packaging coatings, general industrial coatings. Some fields of activity in the Industrial coatings market in Turkey do not have sizes enough to classify them as seperate market segments. Therefore, they are included in the segment called General Industrial Coatings. See Also General industrial coatings

Konvansiyonel havalı tabancalarla püskürtülen yaş boya zerreciklerinin, uygulama yüzeyine yakın bölgede oluşan hava yastığına çarpmaları ya da yüzeye çarpıp dönen havayla birlikte geri sıçramaları sonucunda çevreye dağılması. Geri sıçrama etkisi, püskürtülen boyanın bir bölümünün, boyanmak istenen yüzeyin dışına gitmesiyle “aktarım etkinliği”nin azalmasına neden olur.

Bouncing effect

Scattering of wet paint particles sprayed by conventional air spray guns to the surroundings after bouncing from the air cushion near the surface or bouncing with the air from the surface. Bouncing effect decreases the transfer efficiency since some of the sprayed coating is not transfered to the application surface.

ABD’de bulunan ve ilaç ve gıda maddeleriyle ilgili standart, norm ve tavsiyeleri oluşturan kurum. FDA, gıda maddeleriyle temas edecek olan yüzeylere uygulanan boyalarla ilgili standartları ve sınırlamaları nedeniyle boya sanayii açısından önemli bir kuruluştur.

Food and Drug Administration (FDA)

U.S institution that arranges the standarts, norms and recommendations regarding food and drug. FDA is an important foundation for coatings industry due to the standarts and limitations on coatings applied to food contact surfaces.

Kalınlıkları, ışığın dalga boyu civarında olan saydam ince levhalar üzerine düşen ışık ışınlarının, ince levhanın üst ve alt yüzeylerinden ayrı ayrı yansıyan kısımları “girişim” adı verilen bir fiziksel etkileşmeye uğrayarak farklı renkte algılanırlar. Özellikle, sedef ışıltılı mika pigmentlerde gözlenen bu olguyla oluşan renklere “girişim renkleri” adı verilir.

Interference colors

Light rays falling on transparent thin plates with a thickness close to wavelength, are reflected separately from top and bottom surfaces of the thin plate. These separately reflected light rays undergo a physical interaction called “interference” and perceived as different colors. These colors, especially observed with pearlescent pigments, are called “interference colors”.

1 atmosfer basınç altında kaynama noktasına ısıtılan birim miktardaki sıvının tamamen buharlaşması için gereken ısı enerjisi (birimi: cal/g).

Latent heat of evaporation

Heat energy required to completely evaporate a unit amount of liquid heated to its boiling point under 1 atmosphere pressure. (Unit: cal/g)

Glikol eterlerin asetik asitle tepkimeleri sonucunda oluşan ve hem eter hem de ester fonksiyonuna sahip bileşikler. (örneğin: Bütil glikol asetat (Etilen glikol monobütil eter asetat). Glikol eter esterleri, boya sanayiinde en yaygın kullanılan oksijenli çözgen grupları arasında yer alırlar.

Glycol ether acetates

Compounds, obtained from reaction of glycol ethers with acetic acid, having both ether and hydroxyl bonds. (e.g, Butyl glycol acetate = Ethylene glycol monobutyl ether acetate). Glycol ether esters are among the most widely used oxygenated solvent groups.

Bir poliol grubu olan glikollerin (örn. etilen glikol ) girdikleri kimyasal tepkimeler sonucunda oluşan ve hem alkol hem de eter fonksiyonuna sahip olan bileşiklerdir.Örneğin etilen glikol monobütil eter molekül yapısı aşağıda verilmiştir. Glikol eterler, boya sanayiinde çok kullanılan bir oksijenli çözgen grubunu oluştururlar.

 

Glycol ethers

Compounds, formed by reactions of glycols (e.g, ethylene glycol) having both ether and hydroxyl bonds. For instance, structure of ethylene glycol monobutyl ether is given below. Glycol ethers are among the most widely used oxygenated solvent groups.

Bitkisel ve hayvansal yağların yapısında doğal olarak bulunur. Sentetik eldesi, propilenin yükseltgenmesiyle yapılır. Alkid reçineleri üretiminde en yaygın olarak kullanılan polioldür.
Kimyasal adı: Propan-1,2,3-triol veya 1,2,3-propantriol
Kimyasal formülü: 

Erime noktası: 18,2°C; kaynama noktası: 290°C

Glycerine

Glycerine occurs naturally in structures of vegetable and animal fats. Synthesis is achieved by oxidation of propylene. It is the most widely used polyol in alkyd resin production.
Chemical name: Propane-1,2,3-triol or 1,2,3-propanetriol
Chemical formula: 

Melting point: 18,2°C; boiling point: 290°C

Renkli bir yüzeyden gelen ışınları, farklı yansıma açılarını ölçecek biçimde yerleştirilmiş detektörler aracılığıyla algılayıp renk ölçümü yapan spektrometre. Gonyospektrometreler, özellikle metal ya da sedef pigment içeren boyaların, açıya göre değişen renklerini ölçmekte kullanılırlar.

Goniospectrometer

Spectrometer that carries out color measurements via detectors placed in such a way that enables measuring of different reflection angles from a colored surface. Goniospectrometers are used to measure colors that change at different angles, especially colors of coatings containing metal or pearlescent pigments.

Alüminyum ve sedefsi pigment içeren bazkatlarda, düşük fim viskozitesi, homojen olmayan film kalınlığı gibi çeşitli etkenler bu pigmentlerin yüzeye paralel yönlenmesinin kalıcı olmasını engelliyorlar ise, yüzeye paralelliğin bozulduğu bölgelerde, yer yer bulutlanmış izlenimini veren, az ışıklı, az ışıltılı yüzey görüntüleri ile karşılaşılmaktadır. Bu olgu, “gölgelenme” kusuru olarak adlandırılır.

Mottling / Cloudiness

For basecoats containing aluminum and pearlescent pigments, partly cloudy, low glitter, low luminosity surface appearance is observed if factors such as low film viscosity, nonhomogeneous film thickness etc. prevents the aluminum or pearlescent pigments to be alligned parallel to the surface. This phenomenon is called mottling or cloudiness.

Boya formüllerine renk dışında, başka albenili görsel etkiler kazandırmak amacıyla eklenen pigmentlerdir. Bu amaçla, pulcuklar biçimindeki alüminyum pigmentler ve sedefsi bir ışıltı veren mika esaslı pigmentler yaygın olarak kullanılırlar. Metalik ve sedef (ya da mikamsı yapıdaki) pigmentli baz kat uygulamalarında, özel bir estetik beklenti söz konusudur: İngilizce Flip–flop ya da Türkçe söylenirse yanar döner özelliği. Cepheden bakıldığında yaklaşık bir ayna görüntüsünün, alt açıdan bakıldığında ise koyu, karanlık bir rengin algılanmasına yol açan bu boya davranışı, esas olarak, kullanılan alüminyum ya da sedef pulcukların eşyanın yüzeyine paralel şekilde yönlenmesiyle oluşur. Kullanılan boya bağlayıcılarının saydam bir film vermesi, bu etkinin daha da artmasını sağlar.

Effect pigments

Pigments added to coating formulations to provide an appealing look, besides coloring the coating. For this purpose, aluminum pigments and mica based pearlescent pigments of platelet shape are widely used. There is a special aesthetical expectation from basecoat applications containing metalic or pearlescent (or micaceous) pigments: the flip-flop property. This coating property, formed by parallel allignment of aluminum or pearlescent platelets to the surface, leads to a mirror-like appearance when looked from the front, and to a dark color appearance when looked from a very low angle. Transparency of the film formed by binders enhances the flip-flop effect.

Sertleşmiş boya filminin görsel algılanışını etkileyen özelliklerin tümü. Bir boya veya verniğin değerlendirilmesinde önemli bulunan görsel özelliklerin başında renk, parlaklık, yayılma, görüntü netliği (DOI), pusluluk sayılabilir.

Parlaklık / Aynamsı parlaklık

Bir yüzeyin üzerine düşen ışığın, normalle aynı açıyı yapacak şekilde yansıyan miktarının yüzde oranına, o yüzeyin “aynamsı parlaklığı” ya da kısaca “parlaklığı” adı verilir.

Yayılma

Yüzeye uygulanan yaş boyanın, yüzey gerilimi ve yer çekimi kuvvetleri etkisiyle, yüzeyi kaplayan ince bir filme dönüşmesi. Oluşan filmin kesintisiz ve homojen kalınlıkta olması, iyi bir yayılmanın gerçekleşti,ğini işaret eder.

Görüntü netliği (DOI)

Yansıyan görüntünün kalitesini belirleyen üç kavramdan biri olan görüntü netliğinin eksikliği daha çok otomotiv orijinal vernikleriyle oto tamir verniklerinde önemsenen bir kusurdur. Görüntü netliğinde gözlenen eksiklik, parlak vernik yüzeyinden 20° açıyla yansıyan ana huzmenin çok yakın komşuluğunda yine bir miktar saçılmanın olmasıyla ortaya çıkar. Ancak, DOI eksikliğindeki saçılma, pusluluktakine göre çok daha dar bir açı aralığında gerçekleşir. DOI eksikliği, yansıyan görüntünün kenar çizgilerinde oluşan keskinliğin ve netliğin azalması biçiminde algılanır. Görüntü netliği eksikliğinin de aletsel ölçümü bazı cihaz üreticilerince üretilen DOI ölçerler tarafından yapılabilmektedir. Görüntü netliğinin (DOI’nin) eksikliği, vernik yüzeyindeki kimi çok ince kırışıklıkların yol açtığı ya da vernik filmi içinde yer alan yarı kristal yapılı katkı ve bağlayıcıların yol açtığı ışık saçınmalarından kaynaklanabilmektedir.

Pusluluk

Parlak boya yüzeylerine, normalle 20° yapacak açıda gönderilen ışığın büyük bir bölümü ters yönde 20°’de yansırken, küçük bir bölümü de 20° civarındaki açılarda saçınarak yansırlar. Gözün, boya yüzeyinde bir pus ya da hale algılamasına neden olan bu yüzey kusuruna pusluluk denir.

Visual film properties

All properties affecting the visual perception of the dried coating film. Most important properties for visual evaluation are; color, specular gloss, levelling, Distinctness of image (DOI) and haze.

Gloss / Specular gloss

Percentage ratio of the amount of reflected light from a surface having the same angle with the normal as the light coming to the surface, to the total amount of light coming to a surface.

Levelling

Transition of wet paint applied on a surface to a thin film layer due to surface tension and gravitational force. If the paint film is continuous and homogeneous, it is said to be good levelling.

Distinctness of image (DOI)

DOI is one of the three concepts designating the reflected image quality, therefore, low DOI is an important defect for automotive OEM and car repair coatings. Low DOI is revealed by observation of scattering on the vicinity of the main light beam reflected with an angle of 20° from the varnish surface. However, scaterring in low DOI occurs in a much narrower angle interval than that of haze defect. Low DOI is perceived as reduction in sharpness and distinctness on the edges of the reflected image. Measurement of DOI is performed by DOI-meters produced by equipment producers. Low DOI can arise from light scattering caused by crystalline additives or binders in the coating film, or by tiny wrinkles on the surface of the coating.

Haze

On the high gloss paint surfaces, the incident light coming from an angle of 20º reflects mostly at 20º and a small part of the light scatters around 20º. This defect is perceived by the eye as haze on the paint surface.
 

Yansıyan görüntünün kalitesini belirleyen üç kavramdan biri olan görüntü netliğinin eksikliği daha çok otomotiv orijinal vernikleriyle oto tamir verniklerinde önemsenen bir kusurdur. Görüntü netliğinde gözlenen eksiklik, parlak vernik yüzeyinden 20° açıyla yansıyan ana huzmenin çok yakın komşuluğunda yine bir miktar saçılmanın olmasıyla ortaya çıkar. Ancak, DOI eksikliğindeki saçılma, pusluluktakine göre çok daha dar bir açı aralığında gerçekleşir. DOI eksikliği, yansıyan görüntünün kenar çizgilerinde oluşan keskinliğin ve netliğin azalması biçiminde algılanır. Görüntü netliği eksikliğinin de aletsel ölçümü bazı cihaz üreticilerince üretilen DOI ölçerler tarafından yapılabilmektedir. Görüntü netliğinin (DOI’nin) eksikliği, vernik yüzeyindeki kimi çok ince kırışıklıkların yol açtığı ya da vernik filmi içinde yer alan yarı kristal yapılı katkı ve bağlayıcıların yol açtığı ışık saçınmalarından kaynaklanabilmektedir.

Distinctness of image (DOI)

DOI is one of the three concepts designating the reflected image quality, therefore, low DOI is an important defect for automotive OEM and car repair coatings. Low DOI is revealed by observation of scattering on the vicinity of the main light beam reflected with an angle of 20° from the varnish surface. However, scaterring in low DOI occurs in a much narrower angle interval than that of haze defect. Low DOI is perceived as reduction in sharpness and distinctness on the edges of the reflected image. Measurement of DOI is performed by DOI-meters produced by equipment producers. Low DOI can arise from light scattering caused by crystalline additives or binders in the coating film, or by tiny wrinkles on the surface of the coating.

Işığın, insan gözü tarafından algılanabilen kısmının oluşturduğu dalgaboyu aralığı (~380 nm ile 780 nm arası). Cisimleri oluşturan atom ve moleküllerin yörünge elektronları, kendilerini uyaracak şiddette bir dış enerjiye maruz kaldıklarında ışıma yaparlar. En şiddetlilerini X-ışınlarının, en şiddetsizlerini radyo dalgalarının oluşturduğu bu ışımaların çok küçük bir bölümü insan gözünce algılanabilir.

Visible region

Wavelength interval of light (between ~380-780 nm) perceived by the human eye. Orbit electrons of atoms and molecules constituting the objects, radiate when exposed to an external energy intense enough to stimulate the electrons. Only a small part of these radiations, X-ray being the strongest and radio waves being the weakest, is visible to human eye.

Bir rengin, hiçbir ölçüm aleti kullanmaksızın, sadece, insan gözünün ayırdetme yeteneğiyle belirlenmesidir. Bu işlemle, aşağıdaki amaçlardan biri ya da birkaçına erişilmek istenir: (i) Gözlemlenen ve bileşimi bilinmeyen bir rengin hangi pigment veya boyar maddelerden oluştuğunun tahmin edilebilmesi. (ii) Gözlemlenen rengin, bir referans renkle uyum derecesinin belirlenmesi. (iii) Gözlemlenen rengin, referans renkle daha uyumlu hale getirilmesi için hangi renklendiricilerin ne oranda eklenmesinin gerekli olduğunun belirlenmesi.

Visual Determination of color

Determination of color, distinguishing only with human eye without using any measurement tools. One or more of the following is intended by this process: (i) Estimation of pigment or dye stuff content of an observed color with an unknown composition. (ii) Determination of matching degree of an observed color according to a reference color. (iii) Determination of types and amounts of stains to match an observed color with a reference color.

Silikon yapılı başlatıcının, büyüyen iki zincirin ucunu, veya monomerle büyüyen zincir ucunu, büyüme süreci boyunca dönüşümlü olarak aktiflemesi sonucunda, polimerin farklı uçlardan yürümesi sonucunda gerçekleşen bir süreçtir. Grup aktarım polimerleşmesinde kullanılan monomerlerin karbonil veya nitril gruplarını içermesi gerekir. Bu şekilde büyüyen polimerlere canlı polimerler de denir.

Group transfer polymerization

Type of polymerization that allows growth of the polymer chain on different ends as a result of a silicone structured initiator activating alternating ends of polymer chain in turns or activating ends of two separate chains in turns during growth. Monomers used in group transfer polymerization should contain carbonyl or nitrile groups. Such growing polymers are also called living polymers.

Kerestesi çok ağır ve sağlamdır. Yapı marangozluğu ve mobilya üretiminde kullanılması uygun değildir. Küçük boyutlu fakat sağlam olması gereken yerlerde olumlu sonuç verir. Parke yapımında ve laboratuar aletlerinin ahşap aksamında kullanılır.

Hornbeam (in latin: Carpinus Sp L)

Its timber is dense and tough. Hornbeam timber is not suitable to use in construction carpentry and cabinetry. It gives best results in producing small scale but tough objects. It is used in flooring and production of wooden parts of laboratory equipment.

GüverteGeminin ambar ve/veya kamaralarının üstü, gezilecek kısmı.

Deck

Top part of the ship, above storage and cabins, suitable for strolling.