Boya Terimleri

Aramak istediğiniz kelimeyi yazınız
A B C Ç D E F G Ğ H I İ J K L M N O Ö P R S Ş T U Ü V Y Z

Bağıl nem

Bir gaz içindeki su buharı miktarının, aynı sıcaklıktaki gazın içerebileceği en yüksek su buharı miktarına (doygunluk miktarına) yüzde cinsinden oranına, o gazın bağıl nemi denir. En sık olarak, havanın bağıl neminden söz edilir.

Relative humidity

Percentage ratio of water vapour amount in a gas to maximum water vapor amount the gas can contain (saturation amount) at the same temperature. Relative humidity of air is frequently mentioned.

Bağlayıcı

Organik kaplamanın kesintisiz, sağlam ve yüzeye iyi yapışan bir film vermesi için yapısında yer alan ve hem kaplama girdilerinin birbirlerine bağlanmasını, hem de kaplama filminin uygulama yüzeyine yapışmasını sağlayan kimyasal madde. Bağlayıcılar, yaygın olarak polimer, daha az olarak oligomer veya monomer yapısında olurlar.

Bağlayıcı göçü

“Yaş üzerine yaş” boya uygulamalarında, son uygulama katındaki bağlayıcının bir kısmının, bir önceki yaş boya katının içine göçmesi sonucunda, bu katın parlaklığında veya görüntü netliğinde azalma olması biçiminde gözlenen bir film kusurudur.

Katı bağlayıcı miktarı

Yüz birim yaş boyanın veya yüz birim bağlayıcı çözeltisinin içinde bulunan, çözgenden arındırılmış bağlayıcı miktarı.

Lateks bağlayıcılar

Başta doğal ve sentetik kauçuklar olmak üzere çeşitli katı polimer parçacıklarının su içinde kararlı biçimde disperse edilmesiyle elde edilen bağlayıcılar.

Pigment/bağlayıcı oranı

Bir boya bileşiminde yer alan ağırlıkça pigment miktarının, aynı boyadaki katı bağlayıcı miktarına oranı. Ayrıca Bkz. Katı bağlayıcı miktarı

Silikat esaslı bağlayıcılar

Sodyum ve Potasyum Silikatlar gibi alkali metal silikatlar sınırlı ölçüde de olsa inorganik boya bağlayıcısı olarak kullanılırlar. Ayrıca, etil silikat da, başta yüksek korozyon dirençli çinkoca zengin astarlar olmak üzere, korozyon önleyici boyalarda bağlayıcı olarak kullanılır.

Binder

Binder

Chemical substance used to bind the input materials in the organic coating and provide adhesion of the coating film to the application surface as a rigid and continuous film. Binders commonly have polymeric structures, while, less commonly, they may have oligomeric or monomeric structures.

Strike in

Coating defect described by dull or blurry appearance of topcoat due to the migration of some of the binder to the previous wet paint layer in wet on wet applications.

Solid binder content

Amount of solvent-free binder present in 100 units of wet paint or binder solution.

Latex binders

Binders produced by stable dispersion of solid polymer particles, primarily, natural and synthetic rubber in water.

Pigment/binder ratio

The ratio by weight of pigment content to solid binder content in paint formulation. See Also Solid binder content

Silicate based binders

Alkali metal silicates like sodium and potassium silicates have limited use as inorganic paint binder. Furthermore, ethyl silicate is used as a binder in anti-corrosive paints, especially in high corrosion resistant zinc-rich primers.

“Yaş üzerine yaş” boya uygulamalarında, son uygulama katındaki bağlayıcının bir kısmının, bir önceki yaş boya katının içine göçmesi sonucunda, bu katın parlaklığında veya görüntü netliğinde azalma olması biçiminde gözlenen bir film kusurudur.

Strike in

Coating defect described by dull or blurry appearance of topcoat due to the migration of some of the binder to the previous wet paint layer in wet on wet applications.

Organik kaplamaların, uygulandıkları metalin korozyona uğramasını engellemede ne kadar başarılı olduklarını belirlemek için uygulanan bir hızlandırılmış test türü. Standart Tuz Püskürtme Testi' nden farklı olarak, CASS testinde, boyalı panelin üzerine püskürtülen sulu çözeltiye %5 sodyum klorür’ün yanısıra, %0,025 oranında da bakır klorür dihidrat eklenir.

​​​​Tuz püskürtme testi

Boya sektöründe, boyanın, üzerine uygulandığı metali ne kadar başarıyla korozyondan koruduğunu belirlemek amacıyla kullanılan bir hızlandırılmış test. Yüzeylerinde, metale kadar inen çizikleraçılan ve sonra, 35ºC sıcaklıktaki bir kabinin içindeki metal-olmayan ızgaralara tutturulan panellerin bulunduğu ortama sürekli olarak % 5 NaCl içeren bir tuz çözeltisi püskürtülür. Sanayi boyaları için, genelde, bir kaç yüz saatle bir kaç bin saat süren test süresinin ardından panellerdeki korozyon tahribatı belirlenip raporlanır.

Copper Accelerated Salt Spray Test (CASS)

Type of accelerated test to determine the performance of organic coatings in preventing the corrosion of the metal surface they are applied to. Different from the standard Salt Spray Test, the aqueous solution sprayed on the coated panel includes 0,025% copper chloride dihydrate, in addition to the 5% sodium chloride.

Salt spray test

It is an accelerated test to assess how efficiently the paint film protects the substrate against corrosion. Coated steel panels scribed through the coating, exposing the bare steel, are hung on in a 35ºC chamber by non-metal grids, where they are exposed to a continuous mist of 5% NaCl salt solution. For industrial coatings, after a test period of a few hundred hours to a few thousand hours, the panels are examined for degradation of the paint film and corrosion of the substrate.

 

 

Gemilerde, ağırlık merkezinin konumunu ayarlayarak dengeyi sağlamak amacıyla, su depolamak için kullanılan depoların adı.

Ballast tank

Name used to describe the tanks utilised to balance the ships by adjusting the center of gravity.

Boya içinde yer alan düşük yüzey gerilimli bir akışkanın yol açtığı krater görüntüsü. Genellikle bir yağ damlacığı, iyi çözünmemiş bir polimer topakçığı, silikon damlacığı vd.nin neden olduğu balık gözü kusurunda, kraterin ortasında katı bir kalıntı bulunmaz.

Fish eye

Coating defect described by the crater appearance caused by a fluid having a lower surface tension than the coating system. In fish eye defect, there should be no solid residue observed in the center of the crater, which is usually caused by an oil or silicon droplet, or an undissolved lump of polymer.

Bir yüzey üzerine uygulanan ve sertleştirilen organik kaplama filminin yüzeye yapışma derecesinin ölçülmesi amacıyla yapılan bir test. Boya filmi bir bıçakla derinlemesine çizildikten sonra, yüzeyine yapışkan bir bant yapıştırılır. Hızla çekilen bantla birlikte, boya filminin de yüzeyden ayrılıp ayrılmadığı, ayrıldıysa ne oranda ayrıldığı ölçülerek boyanın yüzeye yapışma kalitesi belirlenir.

Tape adhesion test

Test performed to measure the degree of adhesion of the organic coating film to the surface after application and drying of the coating. Adhesion performance is checked by adhering a tape to the thoroughly cut coating film and pulling away rapidly to determine whether the coating comes off and if it does, to what extent it does.

Doğal baryum sülfat cevheri: (BaSO4). Rombik kristal yapılı; kırma indisi: 1,64; özgül ağırlığı: 4,25-4,50; yağ absorpsiyonu: ~10 g/100 g barit. Cevherin öğütülmesiyle elde edilen mikronize dolgu, düşük yağ absorpsiyonu ve yüksek yoğunluğu dolayısıyla, boyanın ağırlık birimiyle satıldığı pazarlarda maliyet düşürücü bir matlaştırıcı olarak yaygın biçimde kullanılır.

Baryte

Natural ore of barium sulfate: (BaSO4). It has rhombic crystal structure; refractive index: 1,64; specific gravity: 4,25-4,50; oil absorption: ~10 g/100 g baryte. The micronised filler, obtained from grinding of the natural ore, is a widely used matting agent for cost reduction purposes because of its low oil absorption value and high density especially when price per weight is important.

Katılma yoluyla polimerleşme sürecinde, doymamışlık içeren reaktif molekülü, serbest radikal veya organik katyon ya da organik anyona dönüştürerek aktifleştiren kimyasalların genel adı. Yaygın kullanılan başlatıcı tipleri arasında başta peroksit bileşikleri olmak üzere, azo bileşikleri, alkali metal alkiller ve boron triflorür sayılabilir. Işık enerjisiyle (örneğin UV enerjisi varlığında) etkiyen başlatıcılar ise, fotobaşlatıcılar (photoinitiators) olarak anılırlar.

Foto başlatıcılar

Bkz. Başlatıcılar

Initiators

General name for chemicals that activate the unsaturated reactive molecule by converting the molecule to a free radical, an organic cation or an organic anion during addition polymerization. Most widely used initiators are, peroxide compounds, azo compounds, alkaline metal alkyls and boron trifloride. The initiators that start to act under the influence of light energy (e.g. UV) are called photoinitiators.

Photoinitiators

See Initiators

Başta otomotiv OEM ve oto tamir boyalarında, sertleşmiş astar yüzeylerine uygulanan ara kat boya. Baz kat boyalar henüz yaşken üzerlerine vernik uygulanarak hem hem albenili bir yüzey hem de koruma sağlanmış olur. Baz kat boyalar, yaygın olarak, metalik ve sedef pigmentler de içerirler.

Base coat

Intermediate coating applied on dried primer layer, mainly in OEM and car refinish paints. Varnish is applied on base coat while it is still wet to obtain an appealing surface and protection. Usually, base coats also contain metallic and pearl pigments.

Yaş boyanın kuruması sürecinde, çözgen buharlaşmasının yol açtığı sıcaklık farklarına bağlı olarak oluşan konveksiyon akımları, film yüzeyinde altıgen şekilli petek görüntüleri oluşturur. Bu altıgen kesitli (hekzagonal) hücreler Bénard hücreleri olarak adlandırılır. Yüzme, taşma, ipek görüntüsü, pusluluk gibi film kusurları, boya filminde, farklı büyüklüklerde Bénard hücrelerinin oluşmasına bağlı olarak meydana gelirler.

Yüzme

Yüzme terimi, boya filminin yüzeyinde, gölge, leke ya da yol yol iz oluşumu biçimindeki renk farklılıklarına neden olan kusurlar için kullanılır. Yüzme, boya içindeki farklı pigmentlerin ayrışmasına veya bunların homojen olmayan dağılımlarına bağlı olarak oluşur. Taşma ile temel farkı şudur: Taşma da, bir ya da bir kaç pigmentin film yüzeyine daha çok göçmesi nedeniyle, boya filminde, derinlemesine gelişen bir renk değişimi gözlenir. Yüzme de ise, renk farklanmaları panelin farklı bölgelerinde oluşabilir ve boya filminde derinlemesine gelişmez.

Taşma

Taşma (flooding) terimi, boyada mevcut pigmentlerin birinin ya da birkaçının boya yüzeyine, diğer pigmentlere oranla daha fazla göçmesi nedeniyle oluşan derinlemesine renk değişimini anlatmak için kullanılır. Taşma kusuru görülen bir yaş boyaya ovalama testi uygulandığında, boya–cam ara yüzeyine cam panelin arka yüzeyinden bakıldığında, ovalanan kısımda belli belirsiz bir renk değişikliği algılanabilirken, boya–hava ara yüzeyine bakıldığında yine ovalanan kısımda, bu defa, çok daha belirgin bir renk değişikliğinin olduğu gözlemlenir.

İpek görüntüsü

Fırçayla uygulanan boyalarda, fırça izleriyle paralel doğrultuda oluşan ve adeta iplik şeklinde gözlenen pırıltılı izler biçimindeki boya film kusuru. Fırçayla uygulanan boyalardaki bu kusura, formülasyonda yer alan iri taneli dolgular yol açar. Ayrıca, daldırma ve akıtmayla uygulanan boyalarda da, benzer dikey çizgiler oluşabilir. Bu durumda, kusura yol açan sebep yüzey gerilim farklılıklarıdır.

Pusluluk

Parlak boya yüzeylerine, normalle 20° yapacak açıda gönderilen ışığın büyük bir bölümü ters yönde 20°’de yansırken, küçük bir bölümü de 20° civarındaki açılarda saçınarak yansırlar. Gözün, boya yüzeyinde bir pus ya da hale algılamasına neden olan bu yüzey kusuruna pusluluk denir.

Benard cell

During the paint drying process, honeycomb-like hexagon cells are formed by the convectional flow due to the solvent evaporation caused by the temperature differences. These hexagonal cells are called Bénard cells. Film defects such as floating, flooding, silking and haze occur due to the formation of Bénard cells of various sizes.

Floating

Floating is a term used to describe a mottled, splotchy or streaked appearance exhibited by a paint film. Floating is due to separation and uneven distribution of different pigments in the paint. Difference between floating and flooding is that, in flooding color varies along the depth of the film and the film appears uniform horizontally,owing to migration of one or several pigments to the surface. On the other hand, in floating, changes are localized on the panel and color is not uniform horizontally.

Flooding

It is used to specify a color change along the depth of the film due to the migration of one or several pigments to the surface more than other pigments. When rub-out test is performed on a wet paint film with flooding, one can see an indistinct color change on the rubbed region by looking the paint-glass interface behind the glass. On the other hand, a more certain color change can be seen at paint-air interface.

Filking

Coating defect seen in brush applications described by glittery marks of thread or fiberlike appearance paralel to the brush application direction. This defect is caused by fillers with big particle sizes. In addition, similar marks can be observed in dipping applications. In this case, coating defect is caused by the surface tension differences.

Haze

On the high gloss paint surfaces, the incident light coming from an angle of 20º reflects mostly at 20º and a small part of the light scatters around 20º. This defect is perceived by the eye as haze on the paint surface.
 

Ham petrolün damıtılmasıyla elde edilen, ağırlıklı olarak alifatik yapılı hidrokarbonlardan oluşan bir sıvıdır. . Temel kullanım alanı, içten yanmalı motor yakıtı olmakla birlikte, boya çözgeni olarak da kullanılabilir. Boya çözgeni olarak, genel amaçla kullanılan benzinin yanısıra, farklı sıcaklık aralıklarında damıtılan bazı özel benzinler de kullanılır. Kimyasal olarak benzin ham petrolün özelliğine bağlı olarak 120’den fazla hidrokarbon ihtiva eder. Bunların çoğu doymuş hidrokarbon yapısında olup, 4’den 12’ye kadar karbon ihtiva ederler.

Gasoline

Liquid that is obtained from distillation of raw petroleum and that includes mainly aliphatic hydrocarbons. While the main usage is in internal combustion engines, it is also used as a coating solvent. Besides the general purpose gasoline, some special gasoline types, distilled at different temperature intervals, are also used as coating solvents. Depending on the properties of the raw petroleum, gasoline can chemically contain more than 120 hydrocarbon types. Many of those hydrocarbons have saturated structures with 4 to 12 carbons on their backbone.

Benzoguanamin formaldehit reçinelerinin üretiminde kullanılan bileşik.
Kimyasal adı: 1,3-Diamino-5-fenil-2,4,6-triazin

Erime noktası: 227°C

Benzoguonamin reçineleri

Benzoguanaminle formaldehidin polimerleşmesi sonucunda sentezlenen reçinelerdir. Organik kaplamalarda kullanımı bazı fırın astarlarla sınırlıdır.

Benzoguanamine

Compound used in the production of benzoguanamine formaldehyde resins.
Chemical name: 1,3-Diamino-5-phenyl-2,4,6-triazine

Melting point: 227°C

Benzoguanamine resins

Class of resins synthesized from polymerization of benzoguanamine with formaldehyde. Their use in organic coatings is limited to some oven-cured primers.

Benzoguanaminle formaldehidin polimerleşmesi sonucunda sentezlenen reçinelerdir. Organik kaplamalarda kullanımı bazı fırın astarlarla sınırlıdır.

Benzoguanamine resins

Class of resins synthesized from polymerization of benzoguanamine with formaldehyde. Their use in organic coatings is limited to some oven-cured primers.

Alkid ve polyester reçinelerinin üretiminde molekül büyümesini denetlemek için zincir durdurucu (chain stopper) olarak kullanılan tek fonksiyonlu organik asit.
Erime noktası: 121°C

 

Benzoic acid

Mono-functional organic acid used as a chain stopper to control the molecule growth in the production of alkyd and polyester resins.
Melting point: 121°C

Birden fazla sayıda pigment ve/veya dolgu kullanılarak yapılabilen bir boyanın, bu pigment ve/veya dolguların birlikte ezilerek disperse edilmesiyle üretilmesi yöntemi.

 

Co-grind

Method for producing paints, containing more than one type of pigments and/or fillers, where pigments and/or fillers are dispersed by grinding together.

Silindirlerle yapılan boya uygulamalarında kullanılan üç silindirden (toplama silindiri, besleme silindiri ve uygulama silindiri) ortada yer alanına verilen ad. Ayrıca Bkz. Silindirle boya uygulamaları

Toplama silindiri

Silindirle boya uygulamalarında, boya tavasına batık durumdayken ekseni etrafında dönerek tavadaki boyayı bir film halinde yüzeyine toplayan silindir. Ayrıca Bkz. Silindirle boya uygulamaları

Besleme silindiri

Silindirlerle yapılan boya uygulamalarında kullanılan üç silindirden (toplama silindiri, besleme silindiri ve uygulama silindiri) ortada yer alanına verilen ad. Ayrıca Bkz. Silindirle boya uygulamaları

Uygulama silindiri

Silindirlerle yapılan boya uygulamalarında, boyayı, hareket halindeki boyanacak yüzeye aktaran silindire verilen ad. Silindirin, hat ile aynı yönde (ama farklı hızlarda) döndüğü uygulamaya direkt silindir uygulaması; ters yönde döndüğü uygulamayaysa ters yönlü silindir uygulaması adı verilir. Ayrıca Bkz. Direkt silindir uygulaması, Ters yönlü silindir uygulaması

Silindirle boya uygulamaları

Toplama silindiri, besleme silindiri ve uygulama silindiri adı verilen üç paralel silindir kullanılarak yapılan boya uygulamaları. Boya tavasına batık biçimdeyken ekseni etrafında dönen toplama silindiri, yüzeyine sıvanan boyayı temas halinde olduğu besleme silindirine aktarır. Besleme silindiride, boyayı, yine temas halinde olduğu uygulama silindirinin yüzeylerine aktarır. Uygulama silindiriyse boyayı, bir taşıyıcı bant üzerine ilerlemekte olan nesne yüzeyine aktarır. Ayrıca Bkz. Direkt silindir uygulaması, Ters yönlü silindir uygulaması

Feeding roller

Roller that is positioned in the middle, among the three rollers in roller coating applications (pick-up roller, feeding roller and application roller).

See Also Roller coating applications

Pick-up roller

In roller coating applications, pick-up roller immersed in a paint pan, moves around its axis and transfers the paint on its surface as a film. See Also Roller coating applications

Feeding roller

Roller that is positioned in the middle, among the three rollers in roller coating applications (pick-up roller, feeding roller and application roller). See Also Roller coating applications

Application roller

Name of the roller which transfers the paint to the sheet to be coated on the conveyor belt. If the application roller runs in the same direction (at different speed) with the conveyor line, the process is called direct roller application, if roller runs in the opposite direction it is called reverse roller application. See Also Direct roller application, Reverse roller application

Roller coating applications

Paint application performed by using three parallel rollers named as pick-up, feeding and applicator. Pick-up roller immersed in paint pan, moves around its axis and transfers the paint to the feeding roller which it is in touch with. Feeding roller transfers the paint to the applicator roller in contact with it. Application roller, transfers the coating onto the material to be coated which is moving on a conveyor belt. See Also Direct roller application, Reverse roller application

 

Buzdolabı, fırın, bulaşık makinası, çamaşır makinası vb. ev eşyasının boyanmasında kullanılan boyalar. Onbeş yıl öncesine kadar yaş boyanın ağırlıklı olarak kullanıldığı bu alanda, günümüzde çok ağırlıklı olarak toz boyalar kullanılmaktadır.

Toz boyalar

Çözgen içermeyen; bağlayıcı olarak seçilen polimerlerin camsı geçiş sıcaklıkları oda sıcaklığından yüksek olan boyalar. Toz boyalar, 20-100 mikron arası büyüklüklerde tozlara dönüştürülürler. Yüzeyi kaplayan tozlar, yüksek fırın sıcaklıklarında eriyerek ince bir film oluştururlar.

Toz boyaların elektrostatik püskürtmeyle uygulaması

Bu uygulamalarda, havayla karıştırılarak akışkanlaştırılan toz boya, ucunda bir meme bulunan toz boya tabancasından püskürtülür. Memeye yerleştirilen bir eksi (–) elektroda uygulanan 40–100 kV civarı yüksek gerilim hava moleküllerini iyonlaştırır. Oluşan bu iyon bulutu, “korona” olarak adlandırılır. Oluşan ve “Korona” olarak da anılan iyon bulutundaki eksi yüklü iyonlar toz boya parçacıklarının yüzeylerine tutunarak onları eksi yükle yüklerler. Topraklama yoluyla artı (+) elektrot konumuna geçen boyanacak nesne bu toz parçacıklarını kendine çeker. Yüzeye ulaşan toz boya zerreleri yüzeyle temas sonucu yüksüzleşirler. Oluşan gevşek toz boya filmi, daha sonra fırınlanarak, iyi yapışan, sert, sağlam, sürekli bir filme dönüştürülür.

White household coatings

Type of coatings used for painting of household goods such as refrigerators, ovens, dishwashers, washing machines and driers. While wet coatings had been commonly used for this application until fifteen years ago, powder coatings are widely used presently.

Powder coatings

Solvent free coatings which use resins with glass transition temperatures higher than room temperature. Powder coatings are comminuted to 20-100 microns. Powders clung to the surface forms a thin film after high temperature baking.

Electrostatic spray applications of powder coatings

Through these applications, powder coating fluidized by mixing with air is sprayed using a powder gun with an orifice. A high voltage of 40-100 kV connected to a negative electrode at the orifice ionizes air molecules. This cloud of ions is called “corona”. Powder particles pick-up anions when passing through the corona and become negatively charged. Since the object to be coated has become anode because of grounding it attracts particles to its surface. Particles are neutralized when they reach the surface. Loose powder coating film, turns to a tough, durable, continuous, film with good adhesion after baking.

Keten tohumundan elde edilen ve organik kaplamalarda bin yıldır kullanılan bir bitkisel yağ. Yapısında, R oranında üç doymamışlıklı linolenik asit, oranında çift doymamışlıklı linoleik asit ve " oranında tek doymamışlıklı oleik asit bulunan bir yağdır. Kuruyan yağ olması nedeniyle doğrudan boya bağlayıcısı olarak kullanıldığı gibi, kuruyan alkid reçinesi yapımında da kullanılır.

Linseed oil

Type of vegetable oil obtained from linseed and used in organic coatings for almost a thousand years. Linseed oil contains 52% tri-unsaturated linoleic acid, 16% di-unsaturated lionleic acid and 22% mono-unsaturated oleic acid in its structure. Because linseed oil is a drying oil, it is directly used as paint binder, as well as in drying alkyd resin production.

Uluslararası Motorlu Taşıt Üreticileri Derneği (OICA) binek otosunu şöyle tanımlamaktadır: Yolcu taşıma amacıyla kullanılan, en az dört tekerlekli olan ve sürücü koltuğu dahil en fazla 9 koltuğu olan taşıtlar “binek otosu” olarak tanımlanırlar. Ayrıca Bkz. Motorlu taşıtlar

Motorlu taşıtlar

Bir motor etkisiyle hareket eden, insan ve eşya taşımakta kullanılan ve karayollarında seyreden en az dört tekerlekli araçlardır. Uluslararası Motorlu Taşıt Üreticileri Derneği (OICA), motorlu taşıtları şöyle sınıflandırmaktadır:

Hafif ticari araçlarla diğer ticari araçlar arasındaki ayrım, araçların taşıma kapasitesine göre yapılır. Ayrımda kullanılan rakam, ülkeden ülkeye 3,5 ton’la 7,0 ton arasında değişir. Ülkemizde, 3,5 ton’dan düşük taşıma kapasiteli ticari araçlar hafif ticari araç olarak tanımlanırlar.

Passenger car

OICA (The International Organization of Motor Vehicle Manufacturers) defines the passenger cars as: Vehicles used for passenger transportation purposes with at least four wheels and 9 seats -including the driver seat- are defined as “passenger cars”. See Also Motor vehicles

Motor vehicles

A vehicle with at least four wheels whose propulsion is provided by an engine and used for transport of passengers as well as for carriage of goods on highways is a motor vehicle. According to the International Organization of Motor Vehicle Manufacturers (OICA), motor vehicles are classified as follows.

Distinction between light commercial vehicles and other commercial vehicles is drawn according to their transport capacity. Changing from country to country this distinction is in between 3,5 tons and 7,0 tons. In Turkey, vehicles having a transport capacity below 3,5 tons are defined as light commercial vehicle.

Kuvvetli asidik ortamda fenolle asetonun tepkimesi sonucunda elde edilen ve epoksi reçine üretiminde kullanılan poliol (Polikarbonat polimerinin de temel yapı taşıdır).
Kimyasal adı: Difenilolpropan


Kimyasal formülü: 
Erime noktası: 155°C

Bisphenol A

Type of polyol obtained from the reaction of phenol and acetone under strongly acidic conditions and used for production of epoxy resins. It is also the main building structure of polycarbonate polymer.


Chemical name: Diphenylolpropane


Chemical formula: 
Melting point: 155°C

Fenolle formaldehitin asidik ortamdaki tepkimesiyle elde edilen ve daha küçük molekül ağırlıklı ve daha yüksek fonksiyonaliteye sahip epoksi reçinelerinin üretiminde kullanılan poliol.
Kimyasal adı: Dihidroksidifenilmetan


Kimyasal formülü: 
Erime noktası: 163°C

Bisphenol F

Type of polyol obtained from the reaction of phenol and formaldehyde under strongly acidic conditions and used for production of epoxy resins with smaller molecular weight and higher functionality.
Chemical name: Dihydroxydiphenylmetane


Chemical formula: 
Melting point: 163°C

Gliserinin üç hidroksil grubuyla, üç bitkisel yağ asidinin, doğal yollarla esterleşme tepkimesi vermeleri sonucunda oluşan ve bitkilerin tohumlarında, meyvelerinde, gövdelerinde depolanabilen yağların genel adı. Boya sektöründe en fazla kullanılanları arasında soya fasulyesi yağı, ayçiçeği yağı, keten tohumu (bezir) yağı, tung yağı, zeytin yağı, hint yağı, vd. Sayılabilir. Ayrıca Bkz. Trigliseritler

Trigliseritler

Gliserinin üç hidroksilinin başta yağ asitleri olmak üzere, asitlerle verdiği esterleşme sonucunda oluşan bileşiklerin genel adı. Gliserinle bitkisel yağ asitlerinin esterleşme tepkimesi sonucu oluşan trigliseritler, “bitkisel yağlar” olarak adlandırılırlar.

Vegetable fats / Vegetable oils

General name for oils stored in seeds, fruits and bodies of plants, and obtained from esterification reaction of three vegetable fatty acids with the three hydroxyl group of glycerine. Most widely used vegetable oils in coatings industry are soybean oil, sunflower oil, linseed oil, tung oil, olive oil and castor oil. See Also Triglycerides

Triglycerides

General name of components formed by esterification reaction of glycerol with acids, particularly fatty acids, through three hydroxyl groups that glycerol bears. Triglycerides formed by esterification of vegetable fatty acids and glycerol are called vegetable oils.

Özellikle sulu boyalarda, gerek ambalaj içindeyken gerekse yüzeye uygulandıktan sonra çeşitli bakterilerin, mantarların, ağaç kurtlarının üremesi olasıdır. Bunun önlenmesi amacıyla kullanılan biyositlerin başında formaldehit, formaldehit türevleri, kalay bileşikleri, bazik kuaternar bakır bileşikleri gelir.

Biocides

Chemicals used to prevent growth of various bacteria, fungi and maggots in especially waterborne coatings either in the package or after application. Most widely used biocides are formaldehyde, formaldehyde derivatives, tin compounds and basic quarternary copper compounds.

Baritten yola çıkılarak, önce baryum sülfür (BaS) eldesi, sonra da BaS’ün sodyum sülfatla (Na2SO4) tepkimeye sokulması sonucunda elde edilen sentetik baryum sülfat (BaSO4). İzole edilerek öğütüldükten sonra yüksek nitelikli dolgu olarak kullanılır.

Blanc fixe

Synthetic barium sulfate (BaSO4) obtained starting from baryte, forming first barium sulfur (BaS), followed by reaction of BaS with sodium sulfate (Na2SO4). After isolation and grinding, Blanc fixe is used as high quality filler.

Oda sıcaklığında hidroksil, amin gruplarıyla tepkimeye girebilen izosiyanat reçineleri, tek bileşenli ve fırın kurumalı boya yapabilmek amacıyla, uçucu bileşiklerle bloke edilirler. Böylece oluşturulan bloklanmış izosiyanat reçinelerinde, kullanılacak fırınlama sıcaklığından biraz daha düşük sıcaklıkta buharlaşacak olan bloklayıcı kimyasallar seçilir.

Blocked isocyanate resins

Isocyanate resins, which react with hydroxyl and amine groups at room temperature, are blocked by volatile compounds to be able to produce single component oven-cured coatings. For blocked isocyanate resins, blocking chemicals that evaporates at a temperature a little lower than the oven temperature are chosen.
 

Levha halinde çekilerek üretilip bobin biçiminde sarılan metallerin hızlı hatlarda boyanmasında kullanılan, esnekliği ve dış dayanımı yüksek filmler oluşturan boyalar. Ayrıca Bkz. Boyalı metal

Boyalı metal

Bobin halinde sarılmış metal levhaların hızlı hatlarda açılıp, yüksek sıcaklıkta sertleşen boyalarla kaplanmasıyla elde edilen malzeme. Boyalı metal malzeme, özel olarak tasarlanmış boyalar kullanıldığı için kalite ve dayanım açısından, açığa çıkan VOC, artyakıcılarda yakıldığı ve enerji olarak geri kazanıldığı için çevre açısından ve uygulama hızının yüksekliği nedeniyle de verimlilik açısından ilginç bir çözüm oluşturmaktadır.

VOC Bkz. Uçucu organik bileşikler

İngilizce’deki “Volatile Organik Compound” teriminin Türkçe karşılığı. Teriminin yaygın kısaltması olan VOC ile de karşılaşılabilir. Sıvı organik kaplamanın bir litresinde bulunan uçucu organik bileşiklerin gram cinsinden miktarıdır.

Coil coatings

Coatings used in high speed lines to coat coils (metals shaped into foils and winded as a roll) resulting in flexible and high resistance coatings. See Also Pre-coated metal (PCM)

Pre-coated metal (PCM)

Material obtained by coating the coils with high temperature cured coatings on high speed lines. Pre-coated metal is an interesting solution for: 1) quality and durability due to the usage of specially designed coatings 2) environment due to burning of the released VOC in after-burners and recycling as energy 3) efficiency due to high speed application.

VOC See Volatile organic compounds

The amount of volatile organic compounds in grams per 1 liter of liquid organic coating.
 

Silindir biçimli bir metal kaptan oluşur. Kabın orta ekseni boyunca yerleşen bir döner mil üzerinde çeşitli sayıda çelik diskler bulunur. Değirmenin iç hacmine, ezilecek pigment pastasıyla birlikte, 0,5-3,0 mm çaplarındaki sert boncuklar doldurulur. Dönen disklerin yarattığı savurma etkisiyle, birbirlerine sürtünerek hareketlenen boncukların arasındaki pigment topakları “ovalanarak” ezilir. Yakın geçmişe kadar yüksek silika içeren kumların kullanıldığı benzer değirmenler yaygın kullanılmaktaydı. Bu değirmenler kumlu değirmenler olarak anılırlar.

Kumlu değirmenler

Silika içeriği yüksek kumların öğütücü olarak kullanılmasıyla pigment topaklarının ezilmesinin hedeflendiği değirmenler. Ayrıca Bkz. Boncuklu değirmen

Bead mill / Pearl mill

Consists of a cylindrical shape metal cup. There are various steel discs on the rotating mill along the axis of the cup. Hard beads of 0,5-3,0 mm diameter are placed in the mill together with the pigment paste to be grinded. The pigment agglomerates between the moving beads are grinded with the help of the friction between the beads that are moving with the whirling effect of rotating discs. Until recently, similar mills containing high silica sand instead of beads were widely used. These mills were called sand mills.

Sand mills

Mills that aim to grind pigment aggregates using high silica sand as the grinder. See Also Bead mill

Bir geminin, “tam yüklülük çizgisi”nin üzerinde kalan bölümüdür. Borda yüzeyleri, genelde kuru olup, zaman zaman sıçrantı ve su buharının etkisiyle ıslanırlar ve sürekli olarak da oksijenin ve güneş ışığının etkisine maruz kalırlar.

Board

Part of a ship above its “full load line”. Board surfaces are usually dry, however they are wetted from time to time by spatters or water vapor and they are always exposed to oxygen and sunlight.

Ağır hizmet boyaları

Kuvvetli korozyon yıpranmasına uğraması olası olan yüzeyleri korumak amacıyla kullanılan, yüksek korozyon dayanımına ve mekanik dirence sahip boyaların genel adı.

Ahşap boyaları

Kapı, pencere pervazı, bahçe çiti, bahçe mobilyası gibi dış ortamda kullanılan eşyanın ve iç ortamda kullanılan iç kapılar, parke, mobilya gibi ahşaptan yapılan nesnelerin yüzeylerine, koruma ve süsleme amacıyla uygulanan organik kaplamalar. Başlıca örneklerini, ahşap koruyucular, renklendiriciler, astarlar, dolgu vernikleri, macunlar, son kat boyalar ve vernikler oluşturur.

Antifouling boyalar

Suya batık halde kullanılan nesnelerin yüzeylerine; bu yüzeylerde, çeşitli canlıların, bunların kalıntılarının ve kalıntılara bulaşmış çeşitli kirliliklerin birikmesini önlemek amacıyla uygulanan boyalar.

Antikorozif boyalar

Temel işlevi, üzerine uygulandığı metalin korozyona uğramasını engellemek olan boyalar. Antikorozif boyalar, bileşimlerinde yer alan bağlayıcılar, pigmentler ve katkılar sayesinde korozyonu önlerler. Metale iyi yapışan ve suya dirençli bağlayıcılar; metal yüzeyi pasifleştirerek koruyan antikorozif pigmentler; yapışmayı, su iticiliğini artıran veya metali elektrokimyasal yolla koruyan katkılar bu amaçla kullanılırlar.

Ara kat boya

Ağır hizmet boyası gamlarında, yeterli toplam kalınlığı sağlamak amacıyla, astarla son kat arasında uygulanan boya katı.

Ayna boyaları

Aynaların, işlevlerini yerine getirmeleri için, aynanın arka yüzüne (sırtına) çeşitli tabakalardan oluşan bir kaplama yapılır. Ayna yüzeyindeki yansıtma işlevini yerine getirmek için, arka yüze kaplanan gümüşü korozyondan korumak için ince bir bakır filmi ve bakırı, aynaların kullanıldığı, banyo, tuvalet vd. ıslak mekânlarda korozyondan korumak için de ayna boyaları uygulanır.

Baz kat boya

Başta otomotiv OEM ve oto tamir boyalarında, sertleşmiş astar yüzeylerine uygulanan ara kat boya. Baz kat boyalar henüz yaşken üzerlerine vernik uygulanarak hem hem albenili bir yüzey hem de koruma sağlanmış olur. Baz kat boyalar, yaygın olarak, metalik ve sedef pigmentler de içerirler.

Beyaz ev eşyası boyaları

Buzdolabı, fırın, bulaşık makinası, çamaşır makinası vb. ev eşyasının boyanmasında kullanılan boyalar. Onbeş yıl öncesine kadar yaş boyanın ağırlıklı olarak kullanıldığı bu alanda, günümüzde çok ağırlıklı olarak toz boyalar kullanılmaktadır.

Çözgen içermeyen; bağlayıcı olarak seçilen polimerlerin camsı geçiş sıcaklıkları oda sıcaklığından yüksek olan boyalar. Toz boyalar, 20-100 mikron arası büyüklüklerde tozlara dönüştürülürler. Yüzeyi kaplayan tozlar, yüksek fırın sıcaklıklarında eriyerek ince bir film oluştururlar.

Bobin boyaları

Levha halinde çekilerek üretilip bobin biçiminde sarılan metallerin hızlı hatlarda boyanmasında kullanılan, esnekliği ve dış dayanımı yüksek filmler oluşturan boyalar. Ayrıca Bkz. Boyalı metal

Bobin halinde sarılmış metal levhaların hızlı hatlarda açılıp, yüksek sıcaklıkta sertleşen boyalarla kaplanmasıyla elde edilen malzeme. Boyalı metal malzeme, özel olarak tasarlanmış boyalar kullanıldığı için kalite ve dayanım açısından, açığa çıkan VOC, artyakıcılarda yakıldığı ve enerji olarak geri kazanıldığı için çevre açısından ve uygulama hızının yüksekliği nedeniyle de verimlilik açısından ilginç bir çözüm oluşturmaktadır.

Boya

1) Bileşiminde pigment adı verilen renk verici maddeler bulunan organik kaplama malzemesi; 2) İçinde pigment bulunan ve bir yüzeyi kaplamış durumda bulunan organik kaplama filmi (Not: tüm organik kaplama türleri içinde en çok ve en yaygın kullanılanı olması nedeniyle "boya" sözcüğü, çoğu kez, "organik kaplama" sözcüğünün yerini alacak biçimde de kullanılır).

1) Omurgasını organik polimer, oligomer veya monomer esaslı bağlayıcıların oluşturduğu kaplama malzemelerinin genel adı. Bileşiminde pigment bulunmayan organik kaplama malzemeleri vernik, bileşiminde pigment de bulunan organik kaplama malzemeleriyse boya adını alır.
2) Organik kaplama malzemesinin, film oluşum süreci sonrasında oluşturduğu film. Ayrıca Bkz. Macun, Toz Boya

Boya delici

Boya filminde, konik biçimli küçük bir delik açarak, ölçekli bir büyüteç yardımıyla filmi oluşturan katların kalınlıklarını ayrı ayrı belirlemeye yarayan “tahribatlı test” cihazı. Boya delici, bir pil yardımıyla düşey dik kenarı etrafında dönen, dik üçgen biçimli çelik bıçaktan ve ölçekli bir büyüteçten oluşur.

Boya sökücü

Sertleşmiş boya filminin, uygulandığı yüzeyden kolayca sökülmesi amacıyla kullanılan bir boya yardımcı malzemesi. Boya sökücüler, çeşitli bağlayıcı ve katkılarla jöle kıvamına getirilen kuvvetli çözgenleri içerirler ve çözgenlerin şişirme/kabartma etkisiyle boya filminin sökülmesini sağlarlar. Kabaran boyanın yıkanarak uzaklaştırılabilmesi için, boya sökücülerin suyla karışabilir özellikte olması sağlanır.

Boyalı metal

Bobin halinde sarılmış metal levhaların hızlı hatlarda açılıp, yüksek sıcaklıkta sertleşen boyalarla kaplanmasıyla elde edilen malzeme. Boyalı metal malzeme, özel olarak tasarlanmış boyalar kullanıldığı için kalite ve dayanım açısından, açığa çıkan VOC, artyakıcılarda yakıldığı ve enerji olarak geri kazanıldığı için çevre açısından ve uygulama hızının yüksekliği nedeniyle de verimlilik açısından ilginç bir çözüm oluşturmaktadır.

Boyanın elektriksel iletkenliği

Bkz. İletkenlik 

Boya sektöründe daha sık olarak, yaş boyanın veya kuru filmin elektriksel iletkenliğinin belirtilmesi amacıyla kullanılır. 1) Çözgenli bir boyanın elektrostatik püskürtme yöntemiyle uygulanabilmesi için, çözgenli yaş boyanın elektriksel iletkenliğinin uygun olması önemlidir. 2) Kuru filmin elektriksel iletkenliğiyse özellikle şu açıdan önemlidir: Uygulanmış boyanın kuru filmi yeterince iletkense, üzerine ikinci bir katın elektrostatik püskürtmeyle veya elektroforez yöntemiyle uygulanması mümkün olur.

Boyar madde

Işığın saçınmasına yol açmayacak kadar küçük tanecikler halinde olan, suda veya bazı organik çözgenlerde çözünen renklendirici kimyasal madde. Boyar maddeler pigmentlere göre, genel olarak, daha düşük dış dayanıma sahiptirler.

Çok parlak boya

Parlaklık ölçme cihazıyla 60°’de ölçülen parlaklığı 80’in üzerinde olan boyalı yüzeyler “çok parlak” olarak anılırlar.

Çözgen içermeyen sıvı boyalar

Bileşiminde herhangi bir çözücüye yer verilmese de, boya uygulamasının yapılabileceği kadar düşük viskoziteye sahip olabilen boyalar. Çözgen içermeyen boyalar, bağlayıcı olarak küçük molekül ağırlıklı polimerlerin, oligomerlerin veya reaktif monomerlerin kullanılmasıyla üretilirler (Örn: Işımayla sertleşen kaplamalar, çözgensiz epoksi kaplamalar, vd.).

Film oluşturacak tepkenlerin ışıma (radyasyon) enerjisi yardımıyla tepkimeye girerek sert film verdikleri kaplamalar. Başlıca iki tipini, morötesi (UV) ışınlarla sertleşen kaplamalar ve elektron ışınlarıyla (EB) sertleşen kaplamalar oluşturur.

Çözgenli (solventli) boyalar

Bileşiminde yer alan polimerik bağlayıcıların, uçucu organik sıvılar olan organik çözgenlerde çözündüğü boyalar.

Çözgenli (solventli) boyalar

Bileşiminde yer alan polimerik bağlayıcıların, uçucu organik sıvılar olan organik çözgenlerde çözündüğü boyalar.

Dekoratif boyalar

Bkz. İnşaat boyaları

Bina inşaatlarının beton, sıvalı beton, demir ve ahşaptan mamul iç ve dış yüzeylerine birincil olarak süsleme (:Dekorasyon), ikincil olarak da koruma amacıyla, inşaat ortamında uygulanan boyaların genel adı. Aynı boya grubu dekoratif boyalar olarak da adlandırılır.

Deniz boyaları

Yatlar, ticari deniz taşıtları ve askeri deniz taşıtlarının yanısıra, deniz yoluyla yük taşıma amacıyla kullanılan konteynerlerin boyanmasında kullanılan korozyon ve su dirençleri üstün boyalar.

Deniz konteyneri boyaları

Deniz konteynerlerinin iç ve dış yüzeylerinin boyanmasında kullanılan boyalar. Bu amaçla kullanılan dış yüzey boyalarından beklenen birincil işlev, yüksek korozyon ve su direncidir. Bu amaçla, epoksi esaslı astarlar ve akrilik, klor kauçuk veya alkid esaslı son katlar kullanılır. İç yüzey boyalarından beklenense, taşınacak kuru yükten konteyner iç yüzeylerinin etkilenmemesi ve taşınacak kuru yüke konteyner iç yüzeylerinden ve boyadan bir bulaşıklık olmamasıdır.

Deri boyaları

Sığır, domuz, koyun gibi hayvanların tabaklanmış derilerinin albenili hale getirilmesi amacıyla boyanmasında kullanılan esnek boyalar.

Epoksi-poliamid esaslı boyalar

Birinci bileşeni epoksi reçinesi esaslı, ikinci bileşeni poliamid reçinesi esaslı olan iki bileşenli boyalar.

Genel sanayi boyaları

Sanayi Boyaları pazarının, teknik ya da ticari açıdan ayrıca gruplandırılmayan alt dilimlerini kapsayan pazar dilimi. Genel Sanayi Boyaları pazar diliminin içerdiği alt dilimler, İngiliz araştırma kurumu Paint Research Association (PRA)’ya göre şöyle sıralanabilir: Dayanıklı Tüketim Malları Boyaları; Isıtma, Havalandırma, Klimatizasyon Boyaları; Oto Yan Sanayii Boyaları; Metal Mobilya, Aksesuar ve Bağlantıları Boyaları, Genel Metal Sanayii Boyaları. Ancak, ülkemizdeki mevcut sanayi yapılanmasının, gelişmiş sanayi ülkelerindeki yapılara göre farklılıklar göstermesi nedeniyle, ayrı dilim olacak kadar büyüyememiş olan başka bazı etkinlik alanlarını da Genel Sanayi diliminin altında toplamak doğru olmaktadır. Bu nedenle, şirketimizdeki Genel Sanayi Boyaları etkinliği, aşağıdaki alt dilimlere hizmet edecek biçimde yapılandırılmıştır: Zirai Araç Boyaları, Ağır İş Makinaları Boyaları, Çelik Yapı Boyaları, İnşaat Malzemeleri Boyaları, Ev Aletleri Boyaları, Genel Metal Sanayii Boyaları. Ayrıca Bkz. Sanayi Boyaları

Sanayi Boyaları pazarının, teknik ya da ticari açıdan ayrıca gruplandırılmayan alt dilimlerini kapsayan pazar dilimi. Genel Sanayi Boyaları pazar diliminin içerdiği alt dilimler, İngiliz araştırma kurumu Paint Research Association (PRA)’ya göre şöyle sıralanabilir: Dayanıklı Tüketim Malları Boyaları; Isıtma, Havalandırma, Klimatizasyon Boyaları; Oto Yan Sanayii Boyaları; Metal Mobilya, Aksesuar ve Bağlantıları Boyaları, Genel Metal Sanayii Boyaları. Ancak, ülkemizdeki mevcut sanayi yapılanmasının, gelişmiş sanayi ülkelerindeki yapılara göre farklılıklar göstermesi nedeniyle, ayrı dilim olacak kadar büyüyememiş olan başka bazı etkinlik alanlarını da Genel Sanayi diliminin altında toplamak doğru olmaktadır. Bu nedenle, şirketimizdeki Genel Sanayi Boyaları etkinliği, aşağıdaki alt dilimlere hizmet edecek biçimde yapılandırılmıştır: Zirai Araç Boyaları, Ağır İş Makinaları Boyaları, Çelik Yapı Boyaları, İnşaat Malzemeleri Boyaları, Ev Aletleri Boyaları, Genel Metal Sanayii Boyaları. Ayrıca Bkz. Sanayi Boyaları

İnşaat boyaları

Bina inşaatlarının beton, sıvalı beton, demir ve ahşaptan mamul iç ve dış yüzeylerine birincil olarak süsleme (:Dekorasyon), ikincil olarak da koruma amacıyla, inşaat ortamında uygulanan boyaların genel adı. Aynı boya grubu dekoratif boyalar olarak da adlandırılır.

Kendi kendine parlayan boyalar

Daha çok deniz suyuna batık olarak kullanılan yüzeylere uygulanan bu sınıftaki boyalar, deniz suyu içinde kontrollü biçimde hidrolizlenen bağlayıcılar kullanılarak tasarlanıp üretilirler. Suyla teması sonucunda en üst tabakanın bağlayıcısının filmi terketmesiyle birlikte, yüzeye tutunan birikintiler de uzaklaşırlar. Böylece temiz ve parlak bir yüzey ortaya çıkar.

Kırışık boya

Özellikle kırışıklık görüntüsü verecek biçimde tasarlanıp üretilen boya. Kırışık boyalar, boya filminin üst yüzeyinin, filmin geneline göre daha hızlı kurumasını sağlayacak biçimde tasarlanırlar.

Korona deşarjı yoluyla toz boya kaplama

Yüksek gerilim uygulanarak iyonlaştırılan hava moleküllerinin, tabancadan püskürtülen toz boya zerrelerini de yükleyerek, (+) yükle yüklenen nesne yüzeyini çok az kayıpla kaplamaları için kullanılan bir elektrostatik kaplama yöntemi.Lateks boyalarKatı polimer parçacıklarının su içindeki asıltıları olan lateks bağlayıcılar kullanılarak üretilen boyalar.

Lateks boyalar

Katı polimer parçacıklarının su içindeki asıltıları olan lateks bağlayıcılar kullanılarak üretilen boyalar.

Metal ambalaj boyaları / Teneke boyaları / Teneke lakları

Değişik amaçla kullanılan metal ambalajların iç ve dış yüzeylerinin kaplanmasında kullanılan organik kaplamalar “Metal Ambalaj Boyaları”, “Teneke Lâkları” veya “Teneke Boyaları” olarak adlandırılırlar. Metal ambalaj boyaları, ambalajlanan malzemeyle, metal ambalaj malzemesi arasında bir yalıtım sağlamak, ambalaj malzemesinin dış yüzeylerinin paslanmasını önlemek ve ambalajı süslemek amacıyla kullanılır.

Metalik boyalar

İçeriğinde bulunan, pulcuk yapılı alüminyum pigmentler dolayısıyla yeni kumlanmış pırıltılı bir metal yüzeyini andıran görüntüler veren boyaların genel adı.

Oto tamir boyaları

Otomotiv ürünlerinin, üretilmeleri sırasında boyanmalarının ardından, kaza, çizilme vd. nedenlerle kısmen boyanmaları ya da çeşitli nedenlerle tamamen yeniden boyanmaları amacına yönelik olarak üretilip pazarlanan macun, astar ve son katlar. Plastik kısımlar, kumaş, polimerik köpük içeren koltuklar ve diğer ısıya dayanıksız aksesuar, “giydirilmiş” taşıtın 80°C’nin üzerindeki sıcaklıklara maruz kalmasına izin vermez. Bu nedenle, oto tamir boyaları sektöründe kullanılan ürünler 80°C ve altındaki sıcaklıklarda kuruyup sertleşecek özellikte seçilirler. Öte yandan, özellikle kısmi tamir amaçlı boyamalarda, orijinal boyalı kısımla tamir boyası uygulanmış kısım arasında başlangıçta da, uzun kullanım süreleri sonrasında da renk ve parlaklık farklarının olmaması için, gerek orijinal boyalarda gerekse oto tamir boyalarında benzer dayanım özelliklerine sahip bağlayıcı ve pigmentlerin kullanılması gereklidir.

Oto yan sanayii boyaları

Temel etkinliğin hızla ilerleyen hatlarda montaj olduğu otomotiv fabrikalarında kullanılan otomotiv parçalarının çok büyük kısmı oto yan sanayii tesislerinde üretilir. Motor, radyatör, filtreler, koltuklar, aynalar, tamponlar, iç plastik parçalar, jantlar, jant kapakları gibi, kimi metal kimi plastik olan ve çoğunluğu boyanan bu parçaların boyanmasında kullanılan macun, astar, son kat ve verniklere oto yan sanayii boyaları denir. Orijinal araç parçalarına uygulanan boyaların yanısıra, taşıtın kullanım ömrü içinde gereken yedek parçalara uygulanan boyalar da bu sınıfa girer.

Otomotiv OEM boyaları

Yeni üretilen taşıta koruyuculuk ve görsel albeni kazandırmak için, otomotiv fabrikalarının boyahanelerinde uygulanan boyalar.
Günümüzde bir binek otosunun boya gamı, parantez içlerinde verilen temel işlevlere sahip olan aşağıdaki katmanlardan oluşmaktadır:
1) Daldırmayla uygulanan kataforetik astarlar (çok yüksek pas direnci sağlamak),
2) Sprey edilerek (püskürtülerek) uygulanan astarlar (taş çarpma direncini artırmak, son kat öncesi düzgün bir yüzey oluşturmak),
3) Sprey edilerek (püskürtülerek) uygulanan son katlar (boya gamının dış ortam koşullarına direncini artırmak, uzun süreli kalıcılığı olan parlak ve çekici renklere sahip bir görüntü oluşturmak).

Perde boyaması

Boyanın, dar bir yarıktan kesintisiz bir perde halinde akıtılarak, konveyör bant üzerinde ilerleyen panel biçimli nesneleri kaplaması esasına göre çalışan bir boyama yöntemi. Bu yöntem özellikle, levha biçimli mobilya elemanları üreten hızlı hatlarda ve ayna boyama hatlarında kullanılır.

PIG (boya kontrol cihazı)

Boyalı yüzeyi V biçimli bıçağıyla çizerek, ortaya çıkan boya tabakası kesitinin kalınlığını, ölçekli büyüteciyle belirlemeye olanak veren bir tahribatlı kalınlık ölçme cihazı.

PVC plastisol esaslı boyalar

Termoplastik özellikteki PVC reçinesinin dibütilftalat, bütil benzilftalat vd. plastikleştiricilerde çözünmesiyle hazırlanan ve PVC plastisol olarak anılan bağlayıcı kullanılarak hazırlanan boyalar. Boyalı metal sektöründe 100-200 mikrometre kalınlıkta filmler verecek biçimde uygulanan PVC plastisol son kat boyaların su ve ve çeşitli kimyasallara direncinin yüksekliği ve korozyon dayanımı dikkat çekicidir.

Sanayi boyaları

Sanayi boyaları pazarı içinde bulunan bazı pazar dilimleri, gerek Pazar dinamiklerinin, gerekse kullanılan boya teknolojilerinin özgülleşmesi sonucunda, zaman içinde ayrışmışlardır. İngiltere’nin prestijli araştırma kuruluşu’a göre, ayrışan Pazar dilimleri şöyle sıralanabilir:Otomotiv OEM boyaları; Oto Tamir Boyaları; Motosiklet Boyaları; Otobüs ve Kamyon Boyaları; Tren Boyaları; Deniz Boyaları; Uçak Boyaları; Koruyucu Boyalar; Sınai Ahşap Boyaları; Ziraat, İnşaat ve Hafriyat Makinaları Boyaları, Bobin ve Ekstrüzyon Boyaları; Metal Ambalaj Boyaları; Genel Sanayi Boyaları. Türkiye'de sanayi boyası pazarı içindeki bazı etkinlik alanlarının boyutu, bunların ayrı pazar dilimleri olarak gruplandırılmasına olanak verecek büyüklükte değildir. Dolayısıyla, bu etkinlik alanları Genel Sanayi Boyaları dilimine dahil edilir. Ayrıca Bkz. Genel Sanayi Boyaları

Sedef görünümlü boyalar

Açıya bağlı olarak değişen görsel etkiler sağlamak amacıyla, sedef pigmentler kullanılarak yapılan boyalar.

Selülozik boyalar

Temel bağlayıcı olarak selüloz nitrat reçinelerinin kullanıldığı, çözgen buharlaşmasıyla sertleşen boyalar. Selülozik boyaların kırılganlıklarını azaltmak amacıyla, selülozik boya formüllerinde, filmi yumuşatmak amacıyla, alkid reçinelerine ve plastikleştiricilere de yer verilir.

Sentetik boyalar

Boya üretiminin sanayileşmesinin ilk dönemlerinde, bağlayıcı olarak doğal yağ ya da reçinelerin yerine sentetik reçinelerin kullanıldığı boyalara verilen ad. İlk yaygınlaşan sentetik reçinelerin alkid reçineleri olmaları nedeniyle, tarihsel olarak, sentetik boyalar denilince alkid esaslı boyalar anlaşılmaktadır. Günümüzde kullanılan boya bağlayıcıların büyük çoğunluğunu sentetik bağlayıcılar oluşturmasına karşın, halen, sentetik boya terimi, daha çok alkid reçinesi esaslı boyalar anlaşılmaktadır.

Sırt boyası

Boyalı metal olarak üretilen metal bobinlerinin, arka yüzeylerine, metalin arka yüzünü korozyondan korumak amacıyla uygulanan boya.

Silindirle boya uygulamaları

Toplama silindiri, besleme silindiri ve uygulama silindiri adı verilen üç paralel silindir kullanılarak yapılan boya uygulamaları. Boya tavasına batık biçimdeyken ekseni etrafında dönen toplama silindiri, yüzeyine sıvanan boyayı temas halinde olduğu besleme silindirine aktarır. Besleme silindiride, boyayı, yine temas halinde olduğu uygulama silindirinin yüzeylerine aktarır. Uygulama silindiriyse boyayı, bir taşıyıcı bant üzerine ilerlemekte olan nesne yüzeyine aktarır. Ayrıca Bkz. Direkt silindir uygulaması, Ters yönlü silindir uygulaması

Direkt silindir uygulaması

Hareketli bir taşıyıcı bant üzerinde ilerleyen düz panellere silindirler aracılığıyla boya uygulamaya dayanan “silindir uygulamaları”nın bir türüdür. Direkt silindir uygulamalarında, “uygulama silindiri”nin dönüş yönü, bantın ilerleme doğrultusuna paraleldir. Ters yönlü uygulamalara göre, boyaya daha düşük kesme kuvvetinin uygulandığı direkt uygulamalar, astar katı boyamalarında ve parlak olmayan son kat uygulamalarında olumlu sonuçlar verir. Ayrıca Bkz. ters yönlü silindir uygulaması, Silindirle boya uygulamaları,

Ters yönlü silindir uygulaması

“Uygulama silindiri”nin dönüş doğrultusunun, boyanacak nesneyi taşıyan bantın ilerleme doğrultusuyla ters yönde olacak şekilde ayarlandığı uygulamaya verilen addır. Bu uygulamayla, direkt uygulamaya göre, boya üzerinde daha büyük bir kesme kuvveti uygulandığından, genellikle daha iyi bir boya yayılması elde edilir. Özellikle, parlak son kat uygulamalarında bu yöntem tercih edilir. Ayrıca Bkz. Silindirle boya uygulamaları, Direkt silindir uygulaması

Son kat boyalar

Boya gamının en üst tabakasını oluşturan boyalar. Dış etkilere doğrudan maruz kalacağı için uygun dayanım özelliklerini göstermesi beklenir.Soyulabilir boyalarUygulandığı yüzeye geçici bir süreyle koruyuculuk sağlaması hedeflenen, öngörülen geçici süre sona erdikten sonra kolayca soyularak yüzeyden ayrılan boyalar.

Su bazlı boyalar

Bkz. Sulu boyalar

Akışkanlığı ayarlamak için organik çözgenler yerine suyun kullanıldığı boyalar sulu boyalar olarak tanımlanır. Sulu boyalar, lateks boyalar, suyla inceltilen boyalar ve sulu emülsiyon boyalar gibi üç alt gruba ayrılırlar. Sulu boyalar için sektörde yaygın olarak “Su esaslı boyalar” ve “Su bazlı boyalar” terimleri kullanılır. Bu terimler yanıltıcıdır. Çünkü, su, kuruma sürecinde boyayı terkeder. Oysa, bir şeyin esası, onun karakterini belirleyen ayrılmaz unsurudur.

Sulu boyalar

Akışkanlığı ayarlamak için organik çözgenler yerine suyun kullanıldığı boyalar sulu boyalar olarak tanımlanır. Sulu boyalar, lateks boyalar, suyla inceltilen boyalar ve sulu emülsiyon boyalar gibi üç alt gruba ayrılırlar. Sulu boyalar için sektörde yaygın olarak “Su esaslı boyalar” ve “Su bazlı boyalar” terimleri kullanılır. Bu terimler yanıltıcıdır. Çünkü, su, kuruma sürecinde boyayı terkeder. Oysa, bir şeyin esası, onun karakterini belirleyen ayrılmaz unsurudur.

Sulu emülsiyon boyaları

Bağlayıcı olarak sulu emülsiyon polimerlerinin kullanıldığı boyalar.

Suyla inceltilen boyalar

Bileşiminde suyla inceltilebilen polimerlerin ve genellikle % 15’ in altında suyla karışabilen alkol, glikol gibi çözgenlerin yer verildiği ve kullanım öncesinde su kulanılarak inceltilebilen boyalar. Bu grup boyalara, yanlış olarak “suda çözünen boyalar” de denilmektedir.

Tarımsal araç-gereç boyaları

Çeşitli tarım makinalarına, tanker, vana, depo, pulluk, vd tarımsal donatılara ve kürek, makas, testere gibi tarımsal el aletlerinin bazı kısımlarına uygulanan boyalar. Tarımsal araç-gereç boyaları, aşınmaya, kimyasallara ve paslanmaya karşı yüksek direnç sağlayacak biçimde tasarlanırlar.

Tek pigmentli pastalarla boya üretimi

Bu boya üretim yaklaşımında, geniş bir bağlayıcı uyuşurluğuna sahip bir reçine, ortak dispersiyon reçinesi olarak seçilir ve bu reçine içinde, çeşitli pigmentler ayrı ayrı ezilerek istenen ezme inceliğine getirilir. Daha sonra, istenen bir boya rengi bu pastalar kullanılarak renk eşlemesi yapılır ve uygun hesaplamalarla miktarları belirlenen diğer girdilerle boyanın alt ilavesi yapılır. Bu yaklaşımın başlıca üstünlükleri, uyuşur reçine kullanarak çeşitli ürün grupları için kullanılabilen ortak pastalar yapıp değirmenler başta olmak üzere üretim aracı kapasitelerinin ve stok alanlarının daha iyi optimize edilmesi ve hızlı üretim yapılabilmesidir. Yaklaşımın öne çıkan zayıf yanlarıysa, derişik pigment pastaları kullanılması nedeniyle hassas renk eşlemenin yapılamaması; derişik pasta ortamındaki pigmentlerin, zaman içinde yumaklaşarak, renk şiddeti düşüklüğü, parlaklık kaybı, tanecik oluşumu, pusluluk gibi sorunlara yol açmaları olarak sayılabilir.

Toz boyalar

Çözgen içermeyen; bağlayıcı olarak seçilen polimerlerin camsı geçiş sıcaklıkları oda sıcaklığından yüksek olan boyalar. Toz boyalar, 20-100 mikron arası büyüklüklerde tozlara dönüştürülürler. Yüzeyi kaplayan tozlar, yüksek fırın sıcaklıklarında eriyerek ince bir film oluştururlar.

Toz boyaların elektrostatik püskürtmeyle uygulaması

Bu uygulamalarda, havayla karıştırılarak akışkanlaştırılan toz boya, ucunda bir meme bulunan toz boya tabancasından püskürtülür. Memeye yerleştirilen bir eksi (–) elektroda uygulanan 40–100 kV civarı yüksek gerilim hava moleküllerini iyonlaştırır. Oluşan bu iyon bulutu, “korona” olarak adlandırılır. Oluşan ve “Korona” olarak da anılan iyon bulutundaki eksi yüklü iyonlar toz boya parçacıklarının yüzeylerine tutunarak onları eksi yükle yüklerler. Topraklama yoluyla artı (+) elektrot konumuna geçen boyanacak nesne bu toz parçacıklarını kendine çeker. Yüzeye ulaşan toz boya zerreleri yüzeyle temas sonucu yüksüzleşirler. Oluşan gevşek toz boya filmi, daha sonra fırınlanarak, iyi yapışan, sert, sağlam, sürekli bir filme dönüştürülür.

Uçak boyaları

Uçakların iç ve dış yüzeyleriyle çeşitli parçalarının boyanmasında kullanılan astarlar, son katlar ve özel amaçlı boyalar. Uçaklarda, yüksek mekanik dayanımı en düşük yoğunluklu malzemeyle karşılama gereği, aluminyum alaşımlarının, komposit plastiklerin, titanyumun yüzey olarak kullanımı yaygındır. Uçuşlarda, bulut koruması olmaksızın yoğun UV maruziyeti söz konusudur. Ayrıca, boyalı yüzeylerin kısa süreler içinde büyük sıcaklık değişimlerini yaşaması da bir başka önemli parametredir. Bu nedenlerle, uçak boyalarında, yüzeye çok iyi yapışan astarlar ve gerek UV dayanımı gerekse esnekliği çok yüksek özel son katlar kullanılır.Alüminyum ve alaşımları kullanım yaygınlığının temel sebepleri düşük yoğunlukta ve yüksek mekanik dayanımda (veya dayançta) olmaları, yüksek korozyon dirençleri ve üretim kolaylıklarıdır. Alüminyumun yanı sıra, çeşitli mühendislik polimerleri ve takviye elemanları kullanılarak yapılan kompozit (bileşik) malzemeler, ayrıca, magnezyum, titanyum ve çelik de kullanılmaktadır.

Yaş boya iletkenliği

Yaş boyaların elektrostatik uygulamalarında, elektriksel devrenin tamamlanabilmesi için, boyanacak yüzeye ulaşan boya zerreciklerinin, üzerlerindeki yükü yüzey üzerinden toprağa aktarabilmeleri gerekir. Bunun için de, uygun çözgenler ve katkılsar kullanılarak, yaş boyanın elektriksel iletkenliğinin yeterli hale getirilmesi gerekir.

Yaş boya testleri

Boyanın, ambalaj içindeki haliyle sahip olması gereken özelliklerini (viskozite, katı madde, yoğunluk, ezme inceliği, çökme kararlılığı, vd) belirlemek amacıyla yapılan testler.

Viskozite

Yaş boyanın ambalajlanmaya hazır hale geldiğindeki viskozitesi (kıvamı). Aynı zamanda ikmal viskozitesi (İng: Delivery viscosity) olarak da anılır. Bir boyanın ambalaj viskozitesi iki nokta göz önüne alınarak belirlenir:
1)Ambalaj viskozitesi, boya içindeki dolgu, pigment ve taneli katkıların, boyanın raf ömrü boyunca çökmeyeceği kadar yüksek olmalıdır;
2)Ambalaj viskozitesi, uygulama öncesinde eklenecek incelticinin basit bir karıştırmayla homojen biçimde karışmasını sağlayacak kadar düşük olmalıdır.

Katı madde

Bir organik kaplama malzemesinin içinde bulunan “uçucu olmayan” malzeme ağırlığının toplamı ağırlığa yüzde cinsinden oranına verilen ad.

Hacimce katı madde

Yaş boyaların uçucu olmayan kısımlarının hacminin, toplam boya hacmine oranı “hacimce katı madde” olarak tanımlanır.

Ezme inceliği

Dispersiyon işlemi sonucunda elde edilen tanecik büyüklüğü aralığının üst sınırı. Örneğin, Ezme inceliğinin belirtilmesinde iki ölçek yaygın olarak kullanılır: Mikrometre temelindeki metrik ölçek ve Hegman ölçeği. Örneğin, bir pigment pastasındaki veya bir boyadaki taneciklerin hemen hemen tümünün 25µm veya daha küçük boyutta olması durumunda, ezme inceliği, metrik ölçekte 25µm, Hegman ölçeğinde 6 olarak belirtilir.

Yaş boya yoğunluğu

Ambalaj viskozitesindeki ve uygulama viskozitesindeki boyaların, genellikle g/ml cinsinden ölçülen yoğunlukları. Boya yoğunlukları, yaygın olarak piknometrelerle ölçülür. Piknometreler, alüminyumdan veya paslanmaz çelikten yapılma, sabit hacimli ve kapaklı kaplardır.

Yüksek katılı boyalar

Sahip olduğu katı madde oranının, söz konusu boya için, o zaman diliminde yerleşik olan düzeyin belirgin ölçüde üzerinde olduğu yaş boyalara verilen addır. Gerek uçucu içeriğinin düşük olmasının bağlı olarak çevre üzerindeki etkinin azalması, gerekse aynı kalınlıktaki kuru filmin daha kısa süreli uygulamalarla yapılabilmesi ve dolayısıyla boyama hızının artması gibi nedenlerle yüksek katılı boyalara gösterilen ilgi yüksektir. Yüksek katılı boya formülasyonunda temel hedef, boya içindeki uçucu olmayan (non-volatile) girdilere olabildiğince az çözücü girerek uygulama viskozitesine ulaşmaktır. Bu amaçla, bağlayıcı olarak reaktif monomer veya oligomerlerin kullanılması, düşük molekül ağırlıklı polimerlerin kullanılması, pigment pastası viskozitelerini çok düşürebilen dispersiyon katkılarının kullanılması, bağlayıcı viskozitesini en çok düşüren çözgenlerin kullanılması, çapraz bağlanmaya katılarak filmde kalan reaktif incelticilerin kullanılması, v.d. teknikler kullanılır

 

 

Boya filminde, konik biçimli küçük bir delik açarak, ölçekli bir büyüteç yardımıyla filmi oluşturan katların kalınlıklarını ayrı ayrı belirlemeye yarayan “tahribatlı test” cihazı. Boya delici, bir pil yardımıyla düşey dik kenarı etrafında dönen, dik üçgen biçimli çelik bıçaktan ve ölçekli bir büyüteçten oluşur.

Paint borer

“Destructive test” equipment used to determine the layer thickness values of different layers in a coating system separately by punching a conical hole in the paint film and observing the layers with a scaled magnifier. A paint borer consists of a right triangle shaped steel knife rotating around its perpendicular edge and a scaled magnifier.

Sertleşmiş boya filminin, uygulandığı yüzeyden kolayca sökülmesi amacıyla kullanılan bir boya yardımcı malzemesi. Boya sökücüler, çeşitli bağlayıcı ve katkılarla jöle kıvamına getirilen kuvvetli çözgenleri içerirler ve çözgenlerin şişirme/kabartma etkisiyle boya filminin sökülmesini sağlarlar. Kabaran boyanın yıkanarak uzaklaştırılabilmesi için, boya sökücülerin suyla karışabilir özellikte olması sağlanır.

Paint remover

Auxiliary material used to remove the dried coating film from the surface. Paint removers contain strong solvents gelled by various binders and additives, and provide removal of the coating film by inflating/swelling effect of solvents. Paint removers should be miscible with water to allow rinsing of the swelled coating.

Bobin halinde sarılmış metal levhaların hızlı hatlarda açılıp, yüksek sıcaklıkta sertleşen boyalarla kaplanmasıyla elde edilen malzeme. Boyalı metal malzeme, özel olarak tasarlanmış boyalar kullanıldığı için kalite ve dayanım açısından, açığa çıkan VOC, artyakıcılarda yakıldığı ve enerji olarak geri kazanıldığı için çevre açısından ve uygulama hızının yüksekliği nedeniyle de verimlilik açısından ilginç bir çözüm oluşturmaktadır.

Bkz. Uçucu organik bileşikler

İngilizce’deki “Volatile Organik Compound” teriminin Türkçe karşılığı. Teriminin yaygın kısaltması olan VOC ile de karşılaşılabilir. Sıvı organik kaplamanın bir litresinde bulunan uçucu organik bileşiklerin gram cinsinden miktarıdır.

Pre-coated metal (PCM)

Material obtained by coating the coils with high temperature cured coatings on high speed lines. Pre-coated metal is an interesting solution for: 1) quality and durability due to the usage of specially designed coatings 2) environment due to burning of the released VOC in after-burners and recycling as energy 3) efficiency due to high speed application.

See Volatile organic compounds

The amount of volatile organic compounds in grams per 1 liter of liquid organic coating.
 

Bkz. İletkenlik

Boya sektöründe daha sık olarak, yaş boyanın veya kuru filmin elektriksel iletkenliğinin belirtilmesi amacıyla kullanılır. 1) Çözgenli bir boyanın elektrostatik püskürtme yöntemiyle uygulanabilmesi için, çözgenli yaş boyanın elektriksel iletkenliğinin uygun olması önemlidir. 2) Kuru filmin elektriksel iletkenliğiyse özellikle şu açıdan önemlidir: Uygulanmış boyanın kuru filmi yeterince iletkense, üzerine ikinci bir katın elektrostatik püskürtmeyle veya elektroforez yöntemiyle uygulanması mümkün olur.

Electrical conductivity of paint

See Conductivity

In coatings industry, conductivity is frequently used to state the electrical conductivity of wet coating or dry coating film. 1) It is important that electrical conductivity of a solventborne wet coating is convenient for electrostatic spraying application. 2) If a dry coating film is conductive enough, it enables application of another layer of coating by electrostatic spraying or electrophoresis.
 

Işığın saçınmasına yol açmayacak kadar küçük tanecikler halinde olan, suda veya bazı organik çözgenlerde çözünen renklendirici kimyasal madde. Boyar maddeler pigmentlere göre, genel olarak, daha düşük dış dayanıma sahiptirler.

Dye-stuff

Coloring chemical substance in the form of small particles so as not to cause the scattering of light, and is soluble in water and some organic solvents.

Özellikle ahşap ve metal yapılı malzemenin büzülme ve genleşme biçimindeki boyut değişimleri. Uygulamacılar arasında “malzemenin çalışması” olarak adlandırılır. Metal yüzeylerdeki boyut değişimi, metalin ısıl genleşme katsayısına bağlı olarak, değişen ortam sıcaklıklarında oluşan genleşme ve büzülmelerdir. Ahşap yüzeylerdeyse, boyut değişimi, nemli ortamlarda ahşap malzemenin hava nemini alarak şişmesi; kuru ortamlardaysa, ahşap malzemenin kendi nemini yitirerek büzülmesi biçiminde oluşur.

Ahşapta boyut değişimi  Bkz. Boyut değişimi

Dimensional change

Dimensional change of especially wood and metal in the form of shrinkage and expansion. Dimensional changes on metal surfaces are expansions and shrinkages occuring at varying ambient temperatures related to the expansion coefficient. For wood surfaces, dimensional change is due to the swelling of the material by capturing water at humid conditions or shrinkage due to loss of humidity at dry conditions.

Dimensional change in wood See Dimensional change

Üzerinde sabit bir ağırlık bulunan keskin kenarlı bir metal tekerleğin, kurumuş boya filmi üzerinde yürütülmesiyle açılan V biçimli oyuğun boyu ölçülerek filmin sertliğini belirlemeyi hedefleyen bir testtir.

Buchholz hardness

Test that aims to determine hardness of a coating film by measuring the depth of a V-shaped cavity formed by running a sharp metal wheel carrying a constant weight on dried coating film.

 

Bir çözgenin ya da bir çözgen karışımının, aynı miktardaki referans çözgene oranla ne kadar daha hızlı buharlaştığını veren kat sayı. Referans çözgen olarak dietil eter veya bütil asetat yaygın olarak kullanılır. Ayrıca Bkz. Buharlaşma sayısı

Belli miktardaki çözgenin, 20°C sıcaklık ve %65 bağıl nem koşullarında tamamen buharlaşması için geçen sürenin, aynı miktarda referans çözgenin, aynı koşullar altında tamamen buharlaşması için geçen süreye oranı “buharlaşma sayısı” olarak tanımlanır. Referans çözgen olarak Avrupa’da yaygın olarak dietil eter kullanılır. Amerika’da ve Uzak Doğu’da ise daha yaygın kullanılan referans çözgen n-bütil asetattır.

Evaporation rate

The coefficient indicating how fast a solvent or a solvent blend evaporates compared to a reference solvent. Diethyl ether and butyl acetate are widely used as referance solvents. See Also Evaporation number

“Evaporation number” is defined as the ratio of time spent to completely evaporate a certain amount of solvent at 20°C temperature and 65% relative humidity, to the time spent to completely evaporate the same amount of reference solvent under same conditions. Diethyl ether is widely used as the reference solvent in Europe. In America and Far East, the most widely used reference solvent is n-butyl acetate.
 

Belli miktardaki çözgenin, 20°C sıcaklık ve %65 bağıl nem koşullarında tamamen buharlaşması için geçen sürenin, aynı miktarda referans çözgenin, aynı koşullar altında tamamen buharlaşması için geçen süreye oranı “buharlaşma sayısı” olarak tanımlanır. Referans çözgen olarak Avrupa’da yaygın olarak dietil eter kullanılır. Amerika’da ve Uzak Doğu’da ise daha yaygın kullanılan referans çözgen n-bütil asetattır.

Evaporation number

“Evaporation number” is defined as the ratio of time spent to completely evaporate a certain amount of solvent at 20°C temperature and 65% relative humidity, to the time spent to completely evaporate the same amount of reference solvent under same conditions. Diethyl ether is widely used as the reference solvent in Europe. In America and Far East, the most widely used reference solvent is n-butyl acetate.

Boya filminin, üzerine uygulandığı metal panelle birlikte büküldüğünde çatlama, kırılma, yüzeyden ayrılma kusurlarının oluşmasına direnci. Bükme direnci, panelin silindirik ya da konik yapılı silindirlerin çevresinde bükülmesi ya da doğrudan katlanmak suretiyle bükülmesi gibi testler yapılarak ölçülür. Bu testler, sırasıyla, silindirik bükme testi, konik bükme testi ve T-bükme testi olarak anılırlar.

Bending resistance

Resistance of a coating film to cracking, breaking and delamination when bended together with the metal surface. Bending resistance is measured by bending the panel around a cylindrical or conical surface or by directly folding the panel. These tests are called cylindrical bending test, conical bending test and T-Bend test, respectively.

Nitroselüloz, epoksi esaslı çözgenli boyalarda kurumayı geciktirmek ve sulu organik kaplamlarda “ağır” yardımcı çözgen (co-solvent) olarak %1-2 gibi düşük oranlarda kullanılan bir kuyruk çözgen.
Kimyasal adı: Dietilen glikol mono bütil eter; 2-(2-bütoksi-etoksi) etanol (Butyl carbitol de denir)
Kimyasal formülü: 

Kaynama noktası: 230°C; etere göre buharlaşma sayısı: ~1200; özgül ağırlığı:0,954; kırma indisi; 1,4322; parlama noktası: 105°C

Bütil diglikol asetat

Selüloz türevi reçinelerle, polyester ve kısa yağlı alkid reçineleri esaslı çözgenli boyalarda kurumayı geciktirmek amacıyla, %1-2 gibi düşük oranlarda kullanılan kuyruk çözgen.
Kimyasal adı: dietilen glikol mono bütil eter asetat' dır. Butyl carbitol acetate da denir).
Kimyasal formülü: 

Kaynama noktası: 247°C; etere göre buharlaşma sayısı: >1200; özgül ağırlığı: 0,979; kırma indisi: 1,4262; parlama noktası: ~108°C

Kuyruk çözgen

Organik kaplama formüllerine az miktarda girilen; genellikle, formül içinde yer alan diğer çözgenlere göre daha az uçucu olduğu için kuruyan boya filmini en son terkeden çözgen.

Butyl diglycol

Tail solvent used to retard drying of nitrocellulose, epoxy based solvent-borne coatings and as a “heavy” co-solvent in waterborne organic coatings at low quantities such as 1-2 %.
Chemical name: Diethylene glycol mono butyl ether; 2-(2-butoxy-ethoxy) ethanol ( also called Butyl carbitol)
Chemical formula:: 

Boiling point: 230°C; Evaporation number relative to ether: ~1200; specific gravity:0,954; refractive index: 1,4322; flash point: 105°C

Butyl diglycolacetate

Tail solvent used to retard drying of cellulose derived resins, polyester and short oil alkyd based solvent-borne coatings at low quantities such as 1-2 %.
Chemical name: diethylene glycol mono ether acetate (also called butyl carbitol acetate)
Chemical formula: 

Boiling point: 247°C; Evaporation number relative to ether: >1200; specific gravity:0,979; refractive index: 1,4262; flash point: ~108°C

Tail solvent

Solvent added in small amounts to organic coating formulations as the last solvent to leave the coating film due to being less volatile compared to other solvents in the formulation.

Selüloz türevi reçinelerle, polyester ve kısa yağlı alkid reçineleri esaslı çözgenli boyalarda kurumayı geciktirmek amacıyla, %1-2 gibi düşük oranlarda kullanılan kuyruk çözgen.
Kimyasal adı: dietilen glikol mono bütil eter asetat' dır. Butyl carbitol acetate da denir).
Kimyasal formülü: 

Kaynama noktası: 247°C; etere göre buharlaşma sayısı: >1200; özgül ağırlığı: 0,979; kırma indisi: 1,4262; parlama noktası: ~108°C

Butyl diglycolacetate

Tail solvent used to retard drying of cellulose derived resins, polyester and short oil alkyd based solvent-borne coatings at low quantities such as 1-2 %.
Chemical name: diethylene glycol mono ether acetate (also called butyl carbitol acetate)
Chemical formula:  

Boiling point: 247°C; Evaporation number relative to ether: >1200; specific gravity:0,979; refractive index: 1,4262; flash point: ~108°C

Selüloz türevi reçinelerle, polyester ve kısa yağlı alkid reçineleri esaslı çözgenli boyalarda kurumayı geciktirmek amacıyla, %1-2 gibi düşük oranlarda kullanılan kuyruk çözgen.
Kimyasal adı: dietilen glikol mono bütil eter asetat' dır. Butyl carbitol acetate da denir).
Kimyasal formülü: 

Kaynama noktası: 247°C; etere göre buharlaşma sayısı: >1200; özgül ağırlığı: 0,979; kırma indisi: 1,4262; parlama noktası: ~108°C

Butyl diglycolacetate

Tail solvent used to retard drying of cellulose derived resins, polyester and short oil alkyd based solvent-borne coatings at low quantities such as 1-2 %.
Chemical name: diethylene glycol mono ether acetate (also called butyl carbitol acetate)
Chemical formula:  

Boiling point: 247°C; Evaporation number relative to ether: >1200; specific gravity:0,979; refractive index: 1,4262; flash point: ~108°C

Sulu organik kaplamalarda yardımcı çözgen (co-solvent) olarak kullanılan; nitroselüloz, polyester, epoksi reçinelerinin çözülmesinde de kullanılan yavaş bir çözgen. Kimyasal adı: Etilen glikol mono bütil eter; 2-bütoksietanol (Butyl cellosolve veya butyl oxitol olarak da anılır).
Kimyasal formülü: 

Kaynama noktası: 171°C; etere göre buharlaşma sayısı; 160; özgül ağırlığı: 0,901; kırma indisi: 1,4196; parlama noktası: 60°C

Bütil glikol asetat

Bazı selüloz türevleriyle polyester reçineleri üzerinde çözücü etkisi olan yavaş bir çözgen.
Kimyasal adı: Etilen glikol mono bütil eter asetat; bütoksi etil asetat (Butyl cellosolve acetate veya butyl oxytol acetate olarak da anılır).
Kimyasal formülü: 

Kaynama noktası: 192°C; etere göre buharlaşma sayısı: 190; özgül ağırlığı: 0,941; kırma indisi: 1,4139; parlama noktası: 75°C

Butyl glycol

“Slow” solvent used as a co-solvent in waterborne organic coatings and also to dissolve nitrocellulose, polyester, epoxy resins.
Chemical name: Ethylene glycol mono butyl ether; 2-Butoxyethanol (also called butyl cellosolve or butyl oxitol)
Chemical formula:

Boiling point: 171°C; Evaporation number relative to ether: 160; specific gravity:0,901; refractive index: 1,4196; flash point: 60°C

Butyl glycol acetate

“Slow” solvent that has a dissolving effect on some cellulose derivatives and polyester resins.
Chemical name: Ethylene glycol mono butyl ether acetate; butoxy ethyl acetate (also called butyl cellosolve acetate or butyl oxytol acetate)
Chemical formula:  

Boiling point: 192°C; Evaporation number relative to ether: 190; specific gravity:0,941; refractive index: 1,4139; flash point: 75°C

Bazı selüloz türevleriyle polyester reçineleri üzerinde çözücü etkisi olan yavaş bir çözgen.
Kimyasal adı: Etilen glikol mono bütil eter asetat; bütoksi etil asetat (Butyl cellosolve acetate veya butyl oxytol acetate olarak da anılır).
Kimyasal formülü: 

Kaynama noktası: 192°C; etere göre buharlaşma sayısı: 190; özgül ağırlığı: 0,941; kırma indisi: 1,4139; parlama noktası: 75°C

Butyl glycol acetate

“Slow” solvent that has a dissolving effect on some cellulose derivatives and polyester resins.
Chemical name: Ethylene glycol mono butyl ether acetate; butoxy ethyl acetate (also called butyl cellosolve acetate or butyl oxytol acetate)
Chemical formula: 

Boiling point: 192°C; Evaporation number relative to ether: 190; specific gravity:0,941; refractive index: 1,4139; flash point: 75°C

Bütanolle tepkimeye sokularak modifiye edilen melamin formaldehit reçineleri. Bütillenmiş melamin formaldehit reçineleri, uyuşurlukları, görece düşük yüzey gerilimleri ve buna bağlı olarak da oluşturdukları yüksek film kalitesi nedeniyle çok yaygın kullanılırlar. Ancak, görece yüksek molekül ağırlıkları nedeniyle yüksek katılı sistemlerde kullanılmazlar.

Butylated melamine formaldehyde resins

Melamine formaldehyde resins modified by reacting with butanol. Butylated melamine formaldehyde resins are widely used because of their compatibility and high film quality due to their comparably low surface tension. However, they are not used in high solid systems because of their high molecular weights.