Boya Terimleri

Aramak istediğiniz kelimeyi yazınız
A B C Ç D E F G Ğ H I İ J K L M N O Ö P R S Ş T U Ü V Y Z

Kabarcıklanma

Sertleşmiş boya filminde, içi gaz veya sıvı dolu kabarcıkların oluşması. Uygulanma yüzeyinde noktasal korozyonun gelişmesi; uygulanma yüzeyi üzerinde veya yaş boyanın içinde suda çözünebilen tuzların bulunması, boya filminde, içi sıvı dolu kabarcıkların oluşumuna yol açan sebepler arasında anılabilir. Ayrıca, başta fırın kurumalı boyalarda, kalın boya filmini aşıp çıkamayan çözgenlerin varlığı gibi nedenler de içinde gaz bulunan kabarcık oluşumuna yol açarlar. Kabarcık oluşumu, boyanın koruyucu ve süsleyici işlevlerini azaltan bir film kusurudur.

Blistering

Formation of blisters filled with gas or liquid on a dried coating film. Main reasons for liquid filled blisters could be development of local corrosions on the application surface and existence of water soluble salts in wet paint or application surface. In addition, for especially oven dried coatings, factors such as existence of solvents that are unable to pass the thick coating film can cause gas filled blisters. Blistering is a defect that hinders the protective and decorative functions of the coating.

Kısmen çapraz bağlanmış bir kuru filmin, üzerine kuvvetli çözgenler içeren bir yaş boya uygulandığında, çözgen etkisiyle önce şişmesi, sonra da, buruşuk bir deri görüntüsü verecek biçimde kurumasıyla oluşan bir kuru film kusuru.

Lifting

Coating defect described by wrinkled appearance of a partially crosslinked dry film after swelling under the influence of strong solvents when a coating containing strong solvents is applied on it.

Hava oksijeniyle sertleşen boyaların, raf ömürleri boyunca, ambalajları içinde kabuk (ya da kaymak) bağlamalarını önlemek amacıyla bu tür boyalara eklenen katkıların genel adı.

Anti-skinning agents

General name for additives used in oxygen-cured coatings to prevent skinning of mentioned coatings in their containers during their shelf life.

Sertleşmiş organik kaplama filminin yüzey sertliğini, standard sertlikteki kurşun kalemler kullanılarak belirlemeye yarayan bir test. Kalem sertliği testlerinde, yumuşaktan serte doğru aşağıdaki standard sertlikteki kalemler kullanılır: 6B, 5B, 4B, 3B, 2B, B, HB, F, H, 2H, 3H, 4H, 5H, 6H. Zımpara kağıdı kullanılarak ucu kare kesiti verecek biçimde şekillendirilen kalemlerle boyalı yüzey çizilir. Boya yüzeyinde kalıcı iz bırakan en yumuşak kalemden bir kademe yumuşak olan sertlik derecesi, filmin kalem sertliği olarak belirlenir.

Pencil hardness test

Test method used to determine the surface hardness of a dry organic coating film using a pencil with standart hardness. For pencil hardness test, pencils of following standarts are used arranged in increasing hardness level: 6B, 5B, 4B, 3B, 2B, B, HB, F, H, 2H, 3H, 4H, 5H, 6H. Coated surface is scratched with a pencil tip, square shaped with sand paper. A coating’s pencil hardness is defined as the hardness that is one level softer than the softest pencil leaving a permanent mark on the surface.

Özellikle plastik parçaların, biçim verilmek amacıyla kalıplanmaları öncesinde, şekillenecek olan parçanın kalıptan kolayca ayrılmasını sağlamak amacıyla kalıp iç yüzeylerine sürülen malzeme. Kalıp ayırıcılar, kalıplanan malzemenin yapışmaması için, genellikle, düşük yüzey gerilimli maddelerden seçilirler. Boyanacak yüzeylerdeki kalıp ayırıcı kalıntılarının iyi giderilmemesi krater, portakallanma, yapışma zayıflığı gibi yüzey kusurlarına yol açabilmektedir.

Mold release agent / Release agent

Material applied on the inner surfaces of molds to ease the removal of objects, especially plastics, from the mold after injection. Release agents are chosen from substances with low surface tensions in order for the molded object not to stick to the mold. Failure in removing the release agents from the coating application surfaces causes surface defects such as craters, orange peel and poor adhesion.

Rombik yapılı kireç taşı (CaCO3) cevheri. Kırma indisi: 1,60; özgül ağırlığı: 2,70-2,71; yağ absorpsiyonu:17±2 g/100 g kalsit. Cevherin öğütülmesiyle elde edilen dolgu özellikle inşaat boyalarında yaygın olarak kullanılır.

Calcite

Calcite is the ore of lime stone (CaCO3) with rombic structure. Refractive index: 1,60; specific gravity: 2,70-2,71; oil absorption: 17±2 g/100 g calcite. Extender obtained by grinding of the ore, is widely used especially in architectural coatings.

Kristal suyu içeren alüminyum silikat minerali kaolin olarak anılır (Al2O3.2SiO2.2H2O). Kırma indisi: 1,56; özgül ağırlığı:: 2,58; yağ absorpsiyonu: 40 g/100 g kaolin. Mineralin öğütülmesiyle elde edilen dolgu, ağırlıklı olarak kâğıt sanayiinde kullanılmakla birlikte; boya sanayiinde de, dış cephe inşaat boyalarında kullanılır.

Kaolin / China Clay

Mineral of aluminum silicate containing crystal water is known as kaolin (Al2O3.2SiO2.2H2O). Refractive index: 1,56; specific gravity: 2,58; oil absorption: 40 g/100 g kaolin. Filler material obtained from grinding of the mineral, mainly used in paper industry and also used in exterior architectural coatings in coatings industry.

Sıvı petrol damıtma ürünlerinin, doğal gazın veya asetilenin karbon ve hidrojene parçalanmasıyla hidrojen gazı açığa çıkar ve karbon siyahı (:is) oluşur. Karbon siyahı boya sanayiinde yaygın kullanılan bir siyah pigmenttir.

Carbon black

Decomposition of liquid petroleum distillation products, natural gas or acetylene to carbon and hydrogen leads to hydrogen generation and carbon black (soot) formation. Carbon black is a black pigment widely used in coating industry.

Dilimizde kara sac olarak da bilinen karbonlu çelikler, demirin, %0,05-%2,00 oranı arasında karbonla yaptığı alaşım sonucunda elde edilirler. Mekanik dayanımları ve korozyon dirençleri, saf demire göre üstündür. Karbonlu çeliklerin bileşimine demir ve karbonun yanısıra mangan, silis ve bakır da eklenir.

Carbon steel

Carbon steel is alloy of iron and contains 0,05-2,00 % carbon. It has superior mechanical strength and corrosion resistance compared to pure iron. Manganese, silica and copper are also added to carbon steel in addition to iron and carbon.

Karıştırıcı

Sıvı boyanın üretimi sırasında ya da uygulanması öncesinde homojenleştirilmesi için kullanılan ve bir motor, motora düşey konumda bağlanmış bir mil, bir de mile bağlı karıştırıcı bıçağından oluşan cihaz. Karıştırıcı bıçağının tipine göre, pervane tipi karıştırıcı, dişli karıştırıcı, türbin karıştırıcı, çapa tipi karıştırıcı gibi çeşitleri kullanılır.

Yüksek devirli karıştırıcılar

Boyanın üretilmesi sırasında, gerek pigment dispersiyonunun ilk aşaması olan ilk karıştırma adımının gerçekleştirilmesinde kullanılan, gerekse zor homojenleştirme işlemlerinde başvurulan karıştırıcılardır. Yüksek devirli karıştırıcılarda, karıştırıcı bıçağı olarak, genellikle cowless türü dişli diskler kullanılır.

Agitator / Mixer

Agitator / Mixer

Equipment used to homogenize the coating during production or before application and is composed of an engine, a mill attached perpendicularly to the engine and a mixer knife attached to the mill. Depending on the mixer knife type, propeller type, serrated type, anchor type mixers are used.

High speed dispersers

During the paint production, either in premix or in difficult homogenising processes, high-speed dispersers are utilized. Cowles type dissolver discs are typically used in high-speed dissolvers.

Karine, gemi gövdelerinin sürekli suyun altında kalan omurga bölümüne denir. Bu nedenle, karinenin dış yüzeyleri, sürekli olarak, tuzlu suyun, biyolojik birikintilerin, gemi hareket halindeyken veya deniz dalgalıyken oluşan sürtünmenin etkisi altında kalır.

Carine

Main part of a ship that is always submerged in the sea. For this reason, outer surface of the carine is always exposed to salty water, biological accumulation, and friction when the ship is on the move or the sea is rough.

Kontrollü bir gözenek yapısına sahip olacak biçimde üretilen kartuşlar kullanılarak boyanın basınç altında ve “derinlemesine filtrasyon” yöntemiyle süzülmesi. Günümüzde, bu amaçla yapılan boya süzme işlemlerinde, gözenek açıklığı 1µm’den 100µm’ye kadar değişen süzme kartuşları kullanılmaktadır.

Filtration by cartridge filters

Filtration of coatings with “deep filtration method” under an applied pressure using cartridge filters having controlled porous structures. Presently, cartridge filters of 1µm to 100µm pore sizes are used for paint filtration processes.

Bkz. Katodik elektro kaplamalar

(CED)Sulu ortamda (+) yüklü asıltılar halinde bulunan boya zerreciklerinin, doğru akım altındaki bir devreye katot olacak biçimde bağlanan iletken yüzeyli eşyayı kaplamasıyla oluşturulan organik kaplamalar. Katodik elektro kaplamalar, en yaygın olarak otomobil gövdelerinde kullanılırlar. Yapışmanın mükemmelliği, bu kaplamaların çok yüksek korozyon dirençleri sağlamasına yol açar. Bu kaplamalara kataforetik kaplamalar da denir.

Cataphoretic coatings

See Cathodic Electrodeposition Coatings

Organic coatings formed by coating of an object- having a conductive surface- connected to a circuit as the cathode by positively charged paint particles suspended in aqueous medium under direct current. Cathodic electrodeposition coatings are most widely utilized for automotive coatings. Perfect adhesion enables superior corrosion resistance. These coatings are also known as cataphoretic coatings.

Sulu ortamlarda (+) yükle yüklenmiş asıltılar halinde bulunan organik polimer içeren zerreciklerin, doğru akım altında, elektrolitik devrenin katotuna doğru ilerleyip katotta indirgenerek katot yüzeylerinde çökelmesi biçiminde yürüyen fizikokimyasal sürece kataforez denir. Ayrıca Bkz. Kataforetik kaplamalar

Katodik elektro kaplamalar (CED)Sulu ortamda (+) yüklü asıltılar halinde bulunan boya zerreciklerinin, doğru akım altındaki bir devreye katot olacak biçimde bağlanan iletken yüzeyli eşyayı kaplamasıyla oluşturulan organik kaplamalar. Katodik elektro kaplamalar, en yaygın olarak otomobil gövdelerinde kullanılırlar. Yapışmanın mükemmelliği, bu kaplamaların çok yüksek korozyon dirençleri sağlamasına yol açar. Bu kaplamalara kataforetik kaplamalar da denir.

Cataphoresis

Physicochemical process that occurs as deposition of positively charged organic polymer particles, previously suspended in aqueous medium, after migrating to cathode of the electrolytic circuit under direct current and being reduced at the cathode. See Also Cataphoretic coatings

Organic coatings formed by coating of an object- having a conductive surface- connected to a circuit as the cathode by positively charged paint particles suspended in aqueous medium under direct current. Cathodic electrodeposition coatings are most widely utilized for automotive coatings. Perfect adhesion enables superior corrosion resistance. These coatings are also known as cataphoretic coatings.
 

Asit katalizörler

En yaygın olarak, hidroksil fonksiyonlu alkid, polyester, akrilik gibi reçinelerle, formaldehit reçineleri arasındaki polimerleşmeyi katalizlemesi amacıyla kullanılan katalizörler. Boya filminin su direncini zayıflatmaması için, su çözünürlüğü çok düşük olan zayıf organik asitler tercih edilir.

Katalizör

Çapraz bağlanma tepkimesini hızlandırması için organik kaplama formüllerine eklenen katkı. Katalizörler doğrudan boya bileşiminde yer alabildikleri gibi, ayrı bir ambalaj içine konularak, uygulamadan kısa süre önce diğer boya bileşenlerine eklenebilirler.

Catalyst

Acid catalysts

Type of catalysts that are most widely used for the polimerisation of amino-formaldehyde resins with some other resins such as alkyds, polyesters and acrylic. Weak organic acids of low water solubility are prefered in order to prevent weakening of water resistance of the coating.

Catalyst

Additives used to accelerate the crosslinking reactions in organic coating formulations. Catalysts can be directly added to the coating formulation, or they can also be packed separately and added to the formulation right before application.com

Yüz birim yaş boyanın veya yüz birim bağlayıcı çözeltisinin içinde bulunan, çözgenden arındırılmış bağlayıcı miktarı.

Solid binder content

Amount of solvent-free binder present in 100 units of wet paint or binder solution.
 

Doymamışlık içeren reaktif moleküllerin, başlatıcı (initiator) olarak anılan kimyasallar yardımıyla aktifleşerek, doymamışlıkları üzerinden eklenme suretiyle katılmaları sonucu polimerleşmeleridir. Katılma yoluyla polimerleşme süreci dört aşamadan oluşur: başlangıç, ilerleme, zincir aktarımı, sonlanma. Başlatıcının etkisiyle, serbest radikal veya organik katyon ya da organik anyon oluşturan reaktif moleküllerin yol açtığı katılma polimerleşmeleri, sırasıyla şu özel isimlerle anılır: Serbest radikal polimerleşmesi, katyonik polimerleşme, anyonik polimerleşme.

Addition polymerization

Polymerization of unsaturated reactive molecules by addition over their unsaturated sections via activation by chemicals, also known as initiators. Addition polymerization is comprised of four steps: Initiation, propagation, chain transfer and termination. Addition polymerization reactions forming free radicals, organic cations or organic anions via initiators are named as follows: Free radical polymerization, Cationic polymerization, Anionic polymerization.

Florokarbon yüzey katkıları

Polisiloksan yüzey katkılarında olduğu gibi, boya girdileriyle uyuşur olan düşük yüzey gerilimli bu katkılar da yüzeye göçerek film kusurlarının oluşumunu engellerler.

Islatıcılar ve dispersiyon katkıları

Pigment ve dolguların, reçine ve çözgenden oluşan akışkan içindeki dispersiyonunu (a) daha kısa zamanda ve daha az enerji harcayarak gerçekleştirmek, (b) daha uzun süre kararlı kılabilmek amacıyla boya formüllerine eklenen katkıların genel adı.

Kabuk önleyici katkılar

Hava oksijeniyle sertleşen boyaların, raf ömürleri boyunca, ambalajları içinde kabuk (ya da kaymak) bağlamalarını önlemek amacıyla bu tür boyalara eklenen katkıların genel adı.

Katkılar

Organik kaplama formüllerinde, genellikle yüzde ikiden fazla olmayan küçük miktarlarda yer alan, ancak boyanın teknik özelliklerinde önemli değişikliklere yol açan girdilerin genel adı. Katkılar, boyaların üretimleri ve uygulanmaları sırasında; depolanmaları ve kullanım ömürleri boyunca istenen özelliklere sahip kılınmaları amacıyla kullanılırlar.

Matlaştırıcı katkılar

Organik kaplama filmi üzerine düşen ışığın, çeşitli yönlere doğru saçılarak yansıması anlamına gelen matlık olgusu, bazı katkılar kullanılarak kontrollü biçimde gerçekleştirilir. Matlaştırıcı katkılar denilen bu katkıların başlıcalarını mikronize silikon tanecikleri ve çeşitli mumsu yapıda polimerler (wax’lar) oluştururlar.

Poliakrilat yüzey katkıları

Boya bağlayıcıları ve çözgenleriyle sınırlı bir uyuşmazlıkları olacak biçimde tasarlanan ve bu yüzden de boya yüzeyine göç ederek yüzeyde oluşturduğu ince ve kesintisiz tabakayla kusur oluşumunu önleyen yüzey katkıları.

Polimerik dispersiyon katkıları

Bir ya da bir kaç ucunda pigment ilgisi yüksek grupların bulunduğu, polimerik dallı/zincirli gövdesinin de boya bağlayıcı ve çözgenleriyle uyuşurluğunun yüksek olduğu dispersiyon katkıları. Polimerik dispersiyon katkıları, büyük molekülleriyle, tutundukları pigmentin çevresinde, diğer pigmentlerin yaklaşmasını engelleyen bir tabaka oluştururlar. Dolayısıyla, uzaysal engellemeyle dispersiyon kararlılığı sağlarlar.

Polisiloksan yüzey katkıları

Boya girdileriyle uyuşur yapıda olan ve yüzey gerilimi diğer boya girdilerinden daha düşük olduğu için krater, portakallanma, telgraf, vb. yüzey kusurlarının oluşumunu önleyen katkıların genel adı.

Reoloji düzenleyici katkılar

Organik kaplamaların akış davranışlarını, üretim, depolama ve uygulama aşamalarında istenen özelliklere sahip kılmak amacıyla kullanılan katkılar. Bu katkılar, genellikle, yaş boyaya, kesmeyle incelen (shear thinning) veya tiksotropik özellik kazandırmayı amaçlarlar.

Silikon esaslı yüzey katkıları

Bkz. Polisiloksan yüzey katkıları

Yüzey katkıları

Olası film kusurlarının oluşumunun önlenmesi amacıyla boyaya katılırlar. Ya yüzey gerilimleri, diğer boya girdilerinin yüzey gerilimlerinden daha düşük olan (genellikle silikon ve florür bileşikleri); ya da, diğer boya girdileriyle sınırlı bir uyuşmazlığı olan (genellikle poliakrilat bileşikleri) bileşiklerinden seçilerek boya yüzeyine göçerek ince bir tabaka oluşturmaları sağlanır. Böylece, boya yüzeyinde, kusur oluşumlarına yol açan yüzey gerilimi farklı bölgelerin oluşması önlenmeye çalışılır.

Additives

Fluorocarbon surface additives

Similar to polysiloxane surface additives; fluorocarbon surface additives, having low surface tensions and compatibility with the coating formulation, migrate to the surface to avoid formation of film defects.
 

Wetting and dispersing additives

General name for additives that are used to (a) perform dispersion of pigments and fillers using less energy in shorter time, (b) increase dispersion stability in the fluid composed of resin and solvent.

Anti-skinning agents

General name for additives used in oxygen-cured coatings to prevent skinning of mentioned coatings in their containers during their shelf life.

Additives

General name for coating formulation inputs that constitute maximum two percent of the formulation causing dramatic changes in technical properties of coatings. Additives are used to obtain required properties during production, application, storage and shelf life.

Matting agents / Flattening additivess / Matting additives

Mattness, which is the reflection of incident light in a broad range of angles, can be imparted using some additives. These additives are mainly micronized silicon particles and various types of polymer waxes

Polyacrylate surface additives

Surface additives that prevent defects by forming a thin continuous layer on the surface. These additives are designed with limited compatibility with the paint binders and solvents so that they can migrate to the surface. 

Polymeric dispersing additives

Dispersion additives having a branched/chained backbone which is compatible with paint resins and solvents in addition to having pigment affinic groups. Owing to their large molecules, polymeric dispersing additives form a layer around the pigment molecule they attach to so that other pigments are prevented from coming close. Therefore, they provide dispersion stabilization by steric hindrance.

Polysiloxane surface additives

General name of surface additives that prevent surface defects like craters, orange peel, telegraphing etc. by virtue of their compatibility with paint ingredients as well as lower surface tension they have than other paint ingredients

Rheology modifiers

Additives that modify the film behaviour of organic coatings during production, storage and application. These additives impart shear thinning and thixotropic behaviour to wet paint.

Silicon additives / Silicon based surface additives

See polysiloxane surface additives

Surface additives

Surface additives are added to paint formulation to prevent film defects. They either have surface tensions lower than paint ingredients (silicone and fluoride compounds) or they are compounds having limited compatibility. They migrate to the surface and form a thin layer. Hence, surface tension gradients that cause defects on paint film are prevented.

Sulu ortamda (+) yüklü asıltılar halinde bulunan boya zerreciklerinin, doğru akım altındaki bir devreye katot olacak biçimde bağlanan iletken yüzeyli eşyayı kaplamasıyla oluşturulan organik kaplamalar. Katodik elektro kaplamalar, en yaygın olarak otomobil gövdelerinde kullanılırlar. Yapışmanın mükemmelliği, bu kaplamaların çok yüksek korozyon dirençleri sağlamasına yol açar. Bu kaplamalara kataforetik kaplamalar da denir.

Cathodic Electrodeposition Coatings (CED)

Organic coatings formed by coating of an object- having a conductive surface- connected to a circuit as the cathode by positively charged paint particles suspended in aqueous medium under direct current. Cathodic electrodeposition coatings are most widely utilized for automotive coatings. Perfect adhesion enables superior corrosion resistance. These coatings are also known as cataphoretic coatings.

Korozyona uğraması istenmeyen bir metal, bir elektrolitik devrenin katodu haline getirilerek korozyon hızının çok yavaşlaması sağlanır. Bu yönteme katodik koruma adı verilir. Katodik koruma, korunacak metali bir inert elektrotla devre yapacak hale getirdikten sonra dışarıdan gerilim uygulanarak katot yapmak suretiyle sağlanabilir. Bir başka yöntem de, korunacak metali, daha aktif bir metalle (buna kurban anot adı verilir) bir elektrokimyasal pil oluşturacak biçimde bağlamaktır.

Cathodic protection

A metal object, desired to be protected from corrosion, is made the cathode of an electrolytic circuit and therefore, corrosion rate is decreased dramatically. This method is called cathodic protection. Cathodic protection can be obtained by constructing a circuit with the metal to be protected and an inert electrode; and using the metal as the cathode by applying a voltage. Another method is to connect the metal object with a more active metal (called sacrificial anode) to form an electrochemical cell.

Katot yüzeylerinde, elektriksel iletkenliği düşük birikimler oluşması sonucunda korozyon hızının düşmesine yol açan süreç katodik polarizasyon olarak adlandırılır.

Cathodic polarization

Process that causes a decrease in corrosion rate as a result of less conductive depositions on cathode surfaces.

Elektrokimyasal devrede yer alan temel elektrotlardan biri. Üzerinde gerçekleşen net tepkimenin bir indirgenme tepkimesi olduğu elektrot katot olarak tanımlanır.

Cathode

One of the basic electrodes present in a electrochemical cell. The electrode where reduction reaction occurs is called the cathode.

Bkz. Katılma yoluyla polimerleşme

Doymamışlık içeren reaktif moleküllerin, başlatıcı (initiator) olarak anılan kimyasallar yardımıyla aktifleşerek, doymamışlıkları üzerinden eklenme suretiyle katılmaları sonucu polimerleşmeleridir. Katılma yoluyla polimerleşme süreci dört aşamadan oluşur: başlangıç, ilerleme, zincir aktarımı, sonlanma. Başlatıcının etkisiyle, serbest radikal veya organik katyon ya da organik anyon oluşturan reaktif moleküllerin yol açtığı katılma polimerleşmeleri, sırasıyla şu özel isimlerle anılır: Serbest radikal polimerleşmesi, katyonik polimerleşme, anyonik polimerleşme.

Cationic polymerization

See Addition polymerization

Polymerization of unsaturated reactive molecules by addition over their unsaturated sections via activation by chemicals, also known as initiators. Addition polymerization is comprised of four steps: Initiation, propagation, chain transfer and termination. Addition polymerization reactions forming free radicals, organic cations or organic anions via initiators are named as follows: Free radical polymerization, Cationic polymerization, Anionic polymerization.
 

Doğal kauçuk ve lastik de denir. Kauçuk ağacının (hevea brusiliensis) özsuyunun su uçurulduktan sonra kalan kısmı. Kimyasal olarak poliizoprenden oluşan kauçuk, kükürt bileşikleriyle çapraz bağlanarak çok dayanıklı bir elastomere dönüşür. Kükürt bileşikleriyle çapraz bağlanma işlemine vulkanizasyon, bu işleme uğratılan kauçuğa da vulkanize kauçuk adı verilir.

Klorlanmış kauçuk

Doğal kauçuğun klorla tepkimesi sonucunda elde edilen, %65 civarında klor içeren, aromatik çözgenlerde çözünebilen sert termoplastik reçine. Kimyasal direnci ve su direnci dikkat çekicidir. Sentetik kauçuğun klorlanmasıyla elde edilen benzer işleve sahip ticari ürünler de mevcuttur.

Natural Rubber

Remainder of the juice of rubber tree (Hevea brusiliensis) after evaporation. Rubber, chemically composed of polyisopyrene, crosslinks with sulfur compounds forming a high resistance elastomer. Process of crosslinking with sulfur compounds is called vulcanization, and rubber that undergoes vulcanization is called vulcanized rubber.

Chlorinated rubber

Hard thermoplastic resin that is obtained from reaction of natural rubber with chloride, containing approximately 65% chloride and that is soluble in aromatic solvents. It has superior chemical resistance and water resistance. There are also some commercial products obtained from chlorination of synthetic rubber.

Türüne göre beyaz, kirli beyaz, sarımsı beyaz olan kavakta bazen kahverengi göbek oduna rastlanır. Yıl halkaları ve damarları belirli görüntü vermezler. Çok yumuşak, kaba ve gevşek yapılıdır. Tutkalla iyi bağlantı kurar. Fiziksel dayanımı düşüktür. Kalın çaplı kavaklar genellikle kaplama ve kontrplak endüstrisinde değerlendirilmektedir. Kibrit yapımında kavak odunu kullanılmaktadır. Ayrıca, ambalaj sandığı, kuru madde depolanan fıçı ve sunta yapımında kullanılır.

Poplar / Cottonwood (in latin: Populus Sp L)

It has white, dark white, yellowish white and brown heartwood depending on the species. Growth rings and grains are not distinctive. It has a very soft, coarse and loose structure. It sticks well with glue. It has a low physical strength. Large diameter poplar trees are commonly used in veneer and plywood industry. Poplar timber is used in match making. Furthermore, poplar is used in the production of packing boxes, barrels to keep dry stuff and chipboards.

Kayın ağacının odunu çok ağır ve sağlamdır. Öz odunu kırmızımsı kahverengidir. Sert dokusu nedeniyle uzun ömürlü ve sağlamdır. Lifleri iyi vernik kabul eder. Her türlü masif doğrama ve mobilyanın yanısıra, lambri, alet sapı, tornacılıkta ve müzik aletleri yapımında kullanılır.

Beech (in latin: Populus Sp L)

Wood of beech tree is dense and tough. Its sapwood is reddish brown. It lasts long and is durable because of its hard structure. Fibers of beech tree can absorb varnish well. In addition to any type of solidwood work and furniture, beech tree is used in production of panels, tool handles, and musical instruments as well as in woodturning.

Saf olmayan sıvıların kaynaması, tek bir sıcaklık yerine bir sıcaklık aralığında gerçekleşir. Bu sıcaklık aralığına “kaynama aralığı” denir.

Boiling range

Boiling of liquids that are not pure, occurs at a boiling range rather than a single temperature. This range is called the “boiling range”.

Saf bir sıvının buhar basıncının toplam dış basınca ulaştığı sıcaklık “kaynama noktası” olarak tanımlanır. Bu sıcaklıkta sıvı kaynayarak hızla buharlaşır.

Boiling point

Boiling point is defined as the temperature that vapor pressure of a pure liquid reaches to the total outside pressure. At this temperature, the liquid boils and evaporates rapidly.

Sulu lateks veya sulu emülsiyon boyalarında, yaş boyanın kuru filme dönüşmesi sürecinde, emülsifiye haldeki polimer küreciklerinin kaynaşarak film oluşturması. Kaynaşma (koalesans) yoluyla sertleşmenin düşük ortam sıcaklıklarında da yürüyebilmesi için lateks esaslı inşaat boyası formüllerine bir miktar glikol türü çözgen girişine sıklıkla başvurulur.

Coalescence

In latex coatings, for which polymer suspensions in water are used as binders, the polymer particles approach each other to form a continuous rigid film as a result of water evaporation. In order for the coalescence to take place also at ambient temperatures, some glycol based solvent is commonly added to latex based architectural coatings.

Bileşenleri arasında bir kimyasal tepkime yürümekte olan bir akışkanın akış davranışında, tepkime ilerledikçe oluşan değişiklikleri inceleyen bilim dalı. Kimyasal tepkimeler sonucunda film oluşturan organik kaplamaların film oluşum süreçleri boyunca akış davranışlarını incelemede de kullanılır.

Chemorheology

Branch of science that investigates the changes in the rheology of a fluid, having components that undergo a chemical reaction, during the course of the reaction. It is also used to investigate the rheological behaviour of crosslinking organic coatings during the film formation process.

Daha çok deniz suyuna batık olarak kullanılan yüzeylere uygulanan bu sınıftaki boyalar, deniz suyu içinde kontrollü biçimde hidrolizlenen bağlayıcılar kullanılarak tasarlanıp üretilirler. Suyla teması sonucunda en üst tabakanın bağlayıcısının filmi terketmesiyle birlikte, yüzeye tutunan birikintiler de uzaklaşırlar. Böylece temiz ve parlak bir yüzey ortaya çıkar.

Self polishing coatings (SPC)

Self polishing coatings are mainly applied to submerged surfaces and produced using binders that undergo controlled hydrolization in sea water. Residues accumulated on the surface, leaves the surface together with the top coat binder as a result of water contact. Thus, leaving a clean and polished surface.

Bir maddenin birbirine komşu konumdaki parçacıklarını, farklı büyüklükte paralel kuvvetler uygulamak suretiyle, birbirine göre farklı hızlara sahip kılarak ayırma (Örneğin, günlük hayatta, makasın iki bacağının, kağıt yüzeyine dik iki zıt yönde kuvvet uygulayarak kağıt parçasını kestiğini söyleriz. Bu kuvvetlere “kesme kuvvetleri” adı verilir. Bir karıştırıcıyla boya karıştırılırken de, karıştırıcı bıçağı tarafından, boya kütlesine kesme kuvvetleri uygulanır.).

Kesmeyle incelen akışkanlar / psüdoplastik akışkanlar

Kesme kuvvetine maruz kaldığında (örneğin karıştırma veya çalkalama altında) kıvamları azalan yani incelen akışkanlardır. Kesme kuvveti ortadan kalktıktan hemen veya bir müddet sonra tekrar başlangıçtaki yüksek kıvamlarını kazanırlar. Eski kıvamlarına geri dönmeleri hemen olmayıp bir müddet sonra gerçekleşen psüdoplastik akışkanlara tiksotropik akışkanlar adı verilir. Boyaların önemli bir bölümü bu davranış özelliğine sahiptirler.

Kesmeyle kalınlaşan akışkanlar / dilatant akışkanlar

Karıştırma, çalkalama vd. kesme kuvvetlerine maruz kaldıklarında kıvamları artan yani kalınlaşan akışkanlardır. Kesme kuvveti ortadan kalktıktan sonra başlangıç kıvamlarına geri dönerler. Yüksek oranda pigment içeren bazı pigment pastaları bu davranışı gösterirler.

Shear

Shear

Separation of a substance’s neighbouring particles from each other by applying different parallel forces causing different particle velocities. (e.g., knives of scissors cut a piece of paper by applying forces in two opposite directions normal to paper surface. These forces are called shear forces. Shear force is applied to the paint formulation by mixer blade while mixing.)

Shear thinning fluids

Fluids that undergo a viscosity decrease upon exposure to shear force (e.g., mixing or shaking). They regain their original viscosity after removal of the shear force. Pseudoplastic fluids regaining their viscosity a while after shear force removal are called thixotropic fluids. An important portion of coatings demonstrate thixotropic behaviour.

Shear thickening fluids

Fluids that undergo a viscosity increase upon exposure to shear force (e.g., mixing or shaking). They regain their original viscosity after removal of the shear force. Some pigment pastes with high pigment loading demonstrate shear thickening behaviour.

Kesme kuvvetine maruz kaldığında (örneğin karıştırma veya çalkalama altında) kıvamları azalan yani incelen akışkanlardır. Kesme kuvveti ortadan kalktıktan hemen veya bir müddet sonra tekrar başlangıçtaki yüksek kıvamlarını kazanırlar. Eski kıvamlarına geri dönmeleri hemen olmayıp bir müddet sonra gerçekleşen psüdoplastik akışkanlara tiksotropik akışkanlar adı verilir. Boyaların önemli bir bölümü bu davranış özelliğine sahiptirler.

Shear thinning fluids

Fluids that undergo a viscosity decrease upon exposure to shear force (e.g., mixing or shaking). They regain their original viscosity after removal of the shear force. Pseudoplastic fluids regaining their viscosity a while after shear force removal are called thixotropic fluids. An important portion of coatings demonstrate thixotropic behaviour.

Karıştırma, çalkalama vd. kesme kuvvetlerine maruz kaldıklarında kıvamları artan yani kalınlaşan akışkanlardır. Kesme kuvveti ortadan kalktıktan sonra başlangıç kıvamlarına geri dönerler. Yüksek oranda pigment içeren bazı pigment pastaları bu davranışı gösterirler.

Shear thickening fluids

Fluids that undergo a viscosity increase upon exposure to shear force (e.g., mixing or shaking). They regain their original viscosity after removal of the shear force. Some pigment pastes with high pigment loading demonstrate shear thickening behaviour.

Kerestesi esmer – sarı – beyaz arası bir görünüştedir. İşlenmesi kolay, ağır ve biraz gevrektir. Suya karşı dayanıklılığı iyidir. Yıl halkaları belirgin ve düzgündür. Kaplama, masif mobilya ve iç süsleme işlerinde kullanılır. Dayanıklı ve uzun ömürlü mobilyalar yapmaya uygundur. Çok iyi boyanır. İyi verniklenir.

Chestnut (in latin: Castanea Sativa Mill)

Its timber is between dark yellow and white in color. It is easy to process but heavy and brittle. It has good water resistance. Growth rings are distinctive and uniform. They are used in veneer, solidwood furniture production and interior decoration. It is suitable for producing long-lasting and durable furnitures. Paint and varnish can be applied on it.

Sanayi ortamlarındaki yoğun baca atıklarının yol açabildiği kükürt dioksitin asidik yıpratma etkisine karşı boyaların direncini öngörmek amacıyla yürütülen özel bir korozyon testi.

Kesternisch test

Special corrosion test performed to estimate the resistance of coatings to corrosive effects of sulfur dioxide from chimney waste.

Yapısında bir karbonil grubu (C=O) bulunan ve genel formülü aşağıdaki gibi olan organik kimyasal bileşikler.

Ketones

Organic chemical compounds containing a carbonyl group (C=O) and having a general formula given below.

Özellikle kırışıklık görüntüsü verecek biçimde tasarlanıp üretilen boya. Kırışık boyalar, boya filminin üst yüzeyinin, filmin geneline göre daha hızlı kurumasını sağlayacak biçimde tasarlanırlar.

Wrinkled paint

Paint especially designed and produced to give a wrinkled appearance. Wrinkled paints are designed so that the upper surface of the wet paint dries faster than the overall film.

Bir yaş boya filminin, havayla temas halindeki yüzey tabakasının, filmin alt kısımlarından daha hızlı kuruyup sertleşmesi sürecinde, kabarmadakine benzer buruşuk/kırışık bir deri görüntüsü alması biçimindeki bir kuru film kusurudur.

Wrinkling

Coating defect described by the wrinkled appearance caused by faster drying of surface layer of a wet coating film than lower layers, similar to lifting defect.

Bir cismin kırma indisi, ışığın boşluktaki hızının, o cisim içindeki hızına oranıdır. Bir başka tanımı da, boşluk içinde ilerlerken cismin yüzeyine çarpan ışığın normalle yaptığı açının sinüsünün, kırılmış ışığın normalle yaptığı açının sinüsüne oranı olarak yapılır:

Refractive index

Refractive index of a substance is the ratio of speed of light in space to speed of light in that substance. It is also defined as the ratio of sinus of the angle between the light coming from space hitting the object surface and normal, to the sinus of the angle between refracted light and normal.

Enlemesine kesilen bir ağacın kesitinde yer alan iç içe halkalardan daha sert, koyu renkli ve sıkı dokulu olan ve kış mevsiminde büyüyen kısmı temsil eden halkaların adı.

Winter rings / Winter wood

Name of the harder, darker and denser rings that are present in the cross-section of a tree and that are formed during winter time.

Aradığınız sonuç bulunamadı

Önerilen sonuçlar: Köknar (Latince: Abies Sp. Mill.), Kalsit (doğal ve sentetik), Kızıl çam (Latince: Pinus Brutia Ten.), Katodik elektro kaplamalar (CED), Kestane (Latince: Castanea Sativa Mill), Kritik pigment hacim derişimi (CPVC), Kavak (latince: Populus Sp L), Kiraz (Latince: Cerasus Avium (L.) Moench), Kayın (Latince: Fagus Sp)

Katodik elektro kaplamalar (CED)

Sulu ortamda (+) yüklü asıltılar halinde bulunan boya zerreciklerinin, doğru akım altındaki bir devreye katot olacak biçimde bağlanan iletken yüzeyli eşyayı kaplamasıyla oluşturulan organik kaplamalar. Katodik elektro kaplamalar, en yaygın olarak otomobil gövdelerinde kullanılırlar. Yapışmanın mükemmelliği, bu kaplamaların çok yüksek korozyon dirençleri sağlamasına yol açar. Bu kaplamalara kataforetik kaplamalar da denir.

Kritik pigment hacim derişimi (CPVC)

Boya içinde mevcut olan bağlayıcının tümünün, pigment yüzeylerinin ıslatılması ve pigment gözeneklerinin doldurulması için harcandığı, bunun dışında hiç serbest bağlayıcının kalmadığı durumdaki pigment hacim derişimi.

Kayın (Latince: Fagus Sp)

Kayın ağacının odunu çok ağır ve sağlamdır. Öz odunu kırmızımsı kahverengidir. Sert dokusu nedeniyle uzun ömürlü ve sağlamdır. Lifleri iyi vernik kabul eder. Her türlü masif doğrama ve mobilyanın yanısıra, lambri, alet sapı, tornacılıkta ve müzik aletleri yapımında kullanılır.

Kestane (Latince: Castanea Sativa Mill)

Kerestesi esmer – sarı – beyaz arası bir görünüştedir. İşlenmesi kolay, ağır ve biraz gevrektir. Suya karşı dayanıklılığı iyidir. Yıl halkaları belirgin ve düzgündür. Kaplama, masif mobilya ve iç süsleme işlerinde kullanılır. Dayanıklı ve uzun ömürlü mobilyalar yapmaya uygundur. Çok iyi boyanır. İyi verniklenir.

 

Red Pine (in latin: Pinus Brutia Ten.)

No Results Found

Recommended Results: Red Pine (in latin: Pinus Brutia Ten.

 

Organik kaplama filmlerinin, kullanım ömürleri boyunca maruz kalmaları olası kimyasal maddelere karşı göstermeleri öngörülen direnç. Sınai boyalar için çeşitli asit dirençleri, alkali dirençleri, yakıt ve çözgen dirençleri; evlerde kullanılan boyalar için de, alkol, ketçap, yağ, ter, salça dirençleri bu kapsamda sayılabilir.

Chemical resistance

Resistance of organic coating films to possible effects of chemical substances that they are exposed to throughout their service lives. For industrial coatings various acid resistances, alkaline resistances, fuel and solvent resistances; and for domestic coatings alcohol, ketchup, oil, sweat, tomato paste resistances can be mentioned among chemical resistances.

Boyanın uygulanması sonucunda oluşan filmin, kendisinden beklenen kimyasal dirençlere ulaşabilmesi için gerekli kuruma ve sertleşme durumu kimyasal kuruma, bu durumun oluşacağı süreyse kimyasal kuruma süresi adı verilir. Kimyasal kuruma süresi, boya filminin kimyasal direnci ölçülerek belirlenir.

Chemical drying

State of dryness and hardness needed for a coating film to reach the expected chemical resistance is called chemical drying, and time period needed to achieve chemical drying is called chemical drying time. Chemical drying time is determined by measuring the chemical resistance of the coating film.

Aradığınız sonuç bulunamadı

Önerilen sonuçlar: Kızıl çam (Latince: Pinus Brutia Ten.), Köknar (Latince: Abies Sp. Mill.), Kavak (latince: Populus Sp L), Kritik pigment hacim derişimi (CPVC), Kiraz (Latince: Cerasus Avium (L.) Moench), Kestane (Latince: Castanea Sativa Mill), Kalsit (doğal ve sentetik), Katodik elektro kaplamalar (CED), Kayın (Latince: Fagus Sp)

Kavak (latince: Populus Sp L)

Türüne göre beyaz, kirli beyaz, sarımsı beyaz olan kavakta bazen kahverengi göbek oduna rastlanır. Yıl halkaları ve damarları belirli görüntü vermezler. Çok yumuşak, kaba ve gevşek yapılıdır. Tutkalla iyi bağlantı kurar. Fiziksel dayanımı düşüktür. Kalın çaplı kavaklar genellikle kaplama ve kontrplak endüstrisinde değerlendirilmektedir. Kibrit yapımında kavak odunu kullanılmaktadır. Ayrıca, ambalaj sandığı, kuru madde depolanan fıçı ve sunta yapımında kullanılır.

Kritik pigment hacim derişimi (CPVC)

Boya içinde mevcut olan bağlayıcının tümünün, pigment yüzeylerinin ıslatılması ve pigment gözeneklerinin doldurulması için harcandığı, bunun dışında hiç serbest bağlayıcının kalmadığı durumdaki pigment hacim derişimi.

Kavak (latince: Populus Sp L)

Türüne göre beyaz, kirli beyaz, sarımsı beyaz olan kavakta bazen kahverengi göbek oduna rastlanır. Yıl halkaları ve damarları belirli görüntü vermezler. Çok yumuşak, kaba ve gevşek yapılıdır. Tutkalla iyi bağlantı kurar. Fiziksel dayanımı düşüktür. Kalın çaplı kavaklar genellikle kaplama ve kontrplak endüstrisinde değerlendirilmektedir. Kibrit yapımında kavak odunu kullanılmaktadır. Ayrıca, ambalaj sandığı, kuru madde depolanan fıçı ve sunta yapımında kullanılır.

Kayın (Latince: Fagus Sp)

Kayın ağacının odunu çok ağır ve sağlamdır. Öz odunu kırmızımsı kahverengidir. Sert dokusu nedeniyle uzun ömürlü ve sağlamdır. Lifleri iyi vernik kabul eder. Her türlü masif doğrama ve mobilyanın yanısıra, lambri, alet sapı, tornacılıkta ve müzik aletleri yapımında kullanılır.

 

Cherry (in latin: Cerasus Avium (L.) Moench.)

No Results Found
 

Doğal kauçuğun klorla tepkimesi sonucunda elde edilen, %65 civarında klor içeren, aromatik çözgenlerde çözünebilen sert termoplastik reçine. Kimyasal direnci ve su direnci dikkat çekicidir. Sentetik kauçuğun klorlanmasıyla elde edilen benzer işleve sahip ticari ürünler de mevcuttur.

Chlorinated rubber

Hard thermoplastic resin that is obtained from reaction of natural rubber with chloride, containing approximately 65% chloride and that is soluble in aromatic solvents. It has superior chemical resistance and water resistance. There are also some commercial products obtained from chlorination of synthetic rubber.

Elmas uç üzerine bir ağırlık yükleyerek organik kaplama filminde bir batma izi bırakarak ölçülen sertlik. Knoop sertliği, ucun üzerindeki ağırlığı oluşturan kütlenin, ortaya çıkan batma izinin alanına bölünmesiyle hesaplanır.

Knoop hardness

Hardness measured by marking the coating film using a diamond tip that carries a certain weight. Knoop hardness is calculated by dividing the mass, that applies the weight, by the area of the mark observed on the surface.

Aynı cinsten moleküllerin birbirlerine uyguladıkları ve sonuç olarak bu moleküllerin oluşturduğu yığının gerek sıvı gerekse katı fazda bir bütün halde kalmasına yol açan çekmeye kohezyon adı verilir. Kohezyon olgusuna yol açan ve benzer moleküllerin birbirlerine uyguladıkları çekim kuvvetlerineyse kohezif kuvvetler denir.

Cohesion

Attraction of molecules of same kind towards each other resulting in stable agglomerates of those molecules both in liquid and solid phases is called cohesion. Attraction forces that similar molecules apply to each other leading to cohesion are called cohesion forces.

Bir molekül üzerindeki çeşitli fonksiyonel gruplar, kimyasal karakterleri dolayısıyla, aynı molekül üzerinde bulunan komşu grupların, başka bileşiklerle tepkime verme yatkınlığını olumlu ya da olumsuz etkileyebilirler. Bu etkiye “komşu grup etkisi” adı verilir.

Neighboring effect / Anchimeric effect

Functional groups on a molecule can have positive or negative effects on the tendency of the neighbouring groups of the same molecule to react with other compounds. This effect is called “neighbouring effect”.

Bkz. Bükme direnci

Boya filminin, üzerine uygulandığı metal panelle birlikte büküldüğünde çatlama, kırılma, yüzeyden ayrılma kusurlarının oluşmasına direnci. Bükme direnci, panelin silindirik ya da konik yapılı silindirlerin çevresinde bükülmesi ya da doğrudan katlanmak suretiyle bükülmesi gibi testler yapılarak ölçülür. Bu testler, sırasıyla, silindirik bükme testi, konik bükme testi ve T-bükme testi olarak anılırlar.

Bending resistance

See Bending resistance

Resistance of a coating film to cracking, breaking and delamination when bended together with the metal surface. Bending resistance is measured by bending the panel around a cylindrical or conical surface or by directly folding the panel. These tests are called cylindrical bending test, conical bending test and T-Bend test, respectively.

Birbirini izleyen bağlar arasında yer alan çift bağların “birer atlamalı” dizilmesi durumunda, bu çift bağların birbirine karşı konumunu belirtmek amacıyla kullanılan terim. Ayrıca Bkz. Konjuge yağ asitleri

Konjuge yağ asitleri

Karbon-karbon bağlarından oluşan ana zincirleri üzerindeki çift bağların, “birer atlamalı” dizildiği (C–C=C–C=C– gibi) yağ asitleri. Örneğin eleostearik asit, likanik asit gibi. Eşlenik yağ asitleri de denir.

Conjugated double bonds

Term used to describe the position of double bonds in a molecule with respect to each other in the case that double bonds are separated from each other by one single bond. See Also Conjugated fatty acids

Conjugated fatty acidsFatty acids containing double bonds separated from each other by one single bond on their main molecule chain that is composed of carbon-carbon bonds. e.g., eleostearic acid, licanic acid etc.

Karbon-karbon bağlarından oluşan ana zincirleri üzerindeki çift bağların, “birer atlamalı” dizildiği (C–C=C–C=C– gibi) yağ asitleri. Örneğin eleostearik asit, likanik asit gibi. Eşlenik yağ asitleri de denir.

Conjugated fatty acids

Fatty acids containing double bonds separated from each other by one single bond on their main molecule chain that is composed of carbon-carbon bonds. e.g., eleostearic acid, licanic acid etc.

Yapısında konjuge yağ asitlerinin ağırlıklı olarak yer aldığı yağlar. Eşlenik yağlar terimi de kullanılmaktadır.

Conjugated oils

Oils containing mainly conjugated fatty acids in their structures.
 

Ahşap malzeme elde edilmesi sırasında, kesme doğrultusunun, ağacın lifleriyle dik açı yapacak yönde olması halinde, bu kesme işlemine ahşap sanayiinde kontra kesim adı verilir. Ayrıca Bkz. Suyuna kesim

Suyuna kesimAğaçtan bir ahşap malzeme elde etmek amacıyla yapılan kesme işlemi sırasındaki kesme doğrultusunun, ağaç lifleriyle paralel olması durumunda “suyuna kesim” yapılmış olur. Ayrıca Bkz. Suyuna kesim

End cutting

During obtaining of wooden materials, if the cutting direction is perpendicular to the grain direction of wood, it is called end cutting. See Also Edge Cutting

Edge cutting

During obtaining of wooden materials, if the cutting direction is parallel to the grain direction of wood, it is called edge cutting. See Also End cutting

Üzerindeki pigment seven gruplar üzerinden, aynı anda birden fazla pigment taneciğine tutunan dispersiyon katkıları aracılığıyla, bu pigment tanecikleri kontrollü bir flokkülasyon halinde tutulurlar. Deflokkülasyon biçimindeki dispersiyon yaklaşımına göre daha iri ezme incelikleri elde edilir; buna karşın, boyanın sert çökme yatkınlığı azaltılır. Kontrollü flokkülasyon, astar pigment ve dolgularının dispersiyonu sırasında yaygın kullanılan bir tekniktir.

Controlled flocculation

Pigment particles undergo controlled flocculation with the help of dispersion additives that hold on to the pigment particles over their pigment-loving groups. Bigger particle sizes are obtained compared to deflocculation; however, “hard precipitation” tendency of the coating decreases. Controlled flocculation is a widely used technique during dispersion of primer pigments and fillers.

Yarısı kontra yarısı ise suyuna kesilmiş 1’er mm kalınlıktaki ince ahşap levhaların üstüste şaşırtmalı olarak serilip tutkallanarak preslenmeleri sonucunda elde edilen ahşap plâkalar.

Plywood

End cut and edge cut thin wood panels of the same number with 1 mm thickness are glued and pressed together such that adjacent plies have different wood grain at right angles to each other. Wood panels obtained by this technique are called plywood.

Boya ve verniklerin, havalı tabancalar kullanılarak, 2,5-5,5 atmosfer basınçtaki havanın yardımıyla küçük damlacıklar halinde püskürtülerek uygulanması. Boyanın tabancaya beslenmesi ya tabancanın üzerine yerleştirilen bir kaptan yer çekimi yardımıyla; veya tabancanın altına yerleştirilen bir kaptan emme etkisi kullanılarak; ya da boya basınçlandırılarak sağlanır.

Conventional air spray application

Application of paints and varnishes by spraying in tiny droplets using air guns with air at 2,5-5,5 atm pressure. Feeding of coating to the gun is achieved either by gravitational forces from a cup placed on top of the gun, or by suction from a cup placed under the gun or by pressurizing the paint.

İç hacimlerinde, yanma sonucu oluşan sıcak yanma gazları ya da ısıtılmış hava bulunan ısıtma fırınları. Bu fırınlardaki sıcak yanma gazları veya hava, fırında bulunan “fırın kurumalı boya” uygulanmış nesneleri ısıtarak boyanın kuruyup sertleşmesini sağlar.

Convective ovens / Convection ovens

Heating ovens that contain hot combustion gases or heated air inside. The hot combustion gases or air provides drying and curing of the objects coated with oven-cured coatings.

Bir polimerin tekrarlanan kimyasal birimleri, birden fazla çeşitteyseler (örneğin A, B gibi), oluşan –ABABAB– veya –AAABBBAAA– biçimli polimerlere kopolimer adı verilir (örn. etilen vinilasetat kopolimeri).

Copolymer

Polymers having more than one type of repetitive units such as –ABABAB– or –AAABBBAAA–, where A and B are two separate units. (e.g., ethylene vinyl acetate copolymer)

Yüksek gerilim uygulanarak iyonlaştırılan hava moleküllerinin, tabancadan püskürtülen toz boya zerrelerini de yükleyerek, (+) yükle yüklenen nesne yüzeyini çok az kayıpla kaplamaları için kullanılan bir elektrostatik kaplama yöntemi.

Corona discharge (in powder coating applications)

Electrostatic coating method used to coat a positively charged surface with little loss, using powder coating particles charged by air molecules ionized under high voltage.

Korozyon

Bkz. Metallerin korozyonu
Metallerin, elektrokimyasal süreçlerin etkisiyle aşınarak yenmesi metalik korozyon olarak tanımlanır. Metallerin, elektrokimyasal süreçler sonucunda yükseltgenmeleriyle metal oksitler veya başka metal tuzları oluşur. Korozyon ürünleri olarak adlandırılan bu bileşiklerden metal oksitleri, “pas” genel ismiyle anılırlar.

Korozyon devresi

İki elektrodunu farklı metallerin oluşturduğu ve daha aktif olan elektrodun, doğallıkla, anot konumuna geçerek korozyona uğradığı bir elektrokimyasal devre.

Korozyon testleri

Boyalı veya boyasız malzemeleri, şiddetlendirilmiş korozyon yapıcı ortamlara maruz bırakarak, korozyon dirençlerini, gerçek ortamlardaki korozyona uğrama sürelerinden onlarca kez daha kısa sürelerde belirlemeyi hedefleyen laboratuvar testleri.

Metallerin korozyonu

Metallerin, elektrokimyasal süreçlerin etkisiyle aşınarak yenmesi metalik korozyon olarak tanımlanır. Metallerin, elektrokimyasal süreçler sonucunda yükseltgenmeleriyle metal oksitler veya başka metal tuzları oluşur. Korozyon ürünleri olarak adlandırılan bu bileşiklerden metal oksitleri, “pas” genel ismiyle anılırlar.

Yerel korozyon pili

Malzemelerde mükemmel homojenlikten söz edilemeyeceği için, her alaşımın veya tek elementten oluşan ama bir ölçüde safsızlık içeren her metalin yüzeyinde, çok sayıda bölgesel anodik ve katodik kısım mevcuttur. Yani, , farklı malzeme bileşimlerine ve dolayısıyla da farklı yükseltgenme potansiyellerine sahip olan bu komşu bölgeler bir pilin karşıt elektrodları gibi davranmaya uygundurlar. Metalin yüzeyinde, nem filmi düzeyinde de olsa bir sıvı tabakası oluşuyorsa, bu sistem bir pil gibi çalışabilir. Böyle bir pil “yerel korozyon pili” olarak anılır.

Corrosion

Corrosion

See Corrosion of metal

Wearing away of metals due to electrochemical reactions is known as metallic corrosion. Oxidizing of metals through an electrochemical process leads to the formation of metal oxides or other metal salts. Of these corrosion products, metal oxides are commonly named ”rust”.

Corrosion circuit

Electrochemical circuit that has two different metals as its electrodes and that more active electrode naturally behaves as the anode, experiencing corrosion.

Corrosion tests

Laboratory tests that aim to determine the corrosion resistances of coated or uncoated materials in a much shorter time than actual exposure periods in their usual service lives, by subjecting the materials to severely corrosive conditions.

Corrosion of metals / Metallic corrosion

Wearing away of metals due to electrochemical reactions is known as metallic corrosion. Oxidizing of metals through an electrochemical process leads to the formation of metal oxides or other metal salts. Of these corrosion products, metal oxides are commonly named ”rust”.

Local corrosion cells

Since a complete homogenization is impossible in materials, there are many anodic and cathodic regions on a surface of every alloy or metal composed of single element but containing a certain amount of impurity. Hence, these neighbouring regions that have different compositions and therefore different oxidation potentials are prone to act as electrodes of a cell. If a liquid layer, even as little as a humidity layer is formed on a metal surface, this systems act as a cell. This type of cell is called as local corrosion cells.
 

İki elektrodunu farklı metallerin oluşturduğu ve daha aktif olan elektrodun, doğallıkla, anot konumuna geçerek korozyona uğradığı bir elektrokimyasal devre.

Corrosion circuit

Electrochemical circuit that has two different metals as its electrodes and that more active electrode naturally behaves as the anode, experiencing corrosion.

Boyalı veya boyasız malzemeleri, şiddetlendirilmiş korozyon yapıcı ortamlara maruz bırakarak, korozyon dirençlerini, gerçek ortamlardaki korozyona uğrama sürelerinden onlarca kez daha kısa sürelerde belirlemeyi hedefleyen laboratuvar testleri.

Corrosion tests

Laboratory tests that aim to determine the corrosion resistances of coated or uncoated materials in a much shorter time than actual exposure periods in their usual service lives, by subjecting the materials to severely corrosive conditions.

 Aradığınız sonuç bulunamadı

Önerilen sonuçlar: Kızıl çam (Latince: Pinus Brutia Ten.), Katodik elektro kaplamalar (CED), Kalsit (doğal ve sentetik), Köknar (Latince: Abies Sp. Mill.), Kavak (latince: Populus Sp L), Kiraz (Latince: Cerasus Avium (L.) Moench), Kritik pigment hacim derişimi (CPVC), Kestane (Latince: Castanea Sativa Mill), Kayın (Latince: Fagus Sp)

Kızıl çam (Latince: Pinus Brutia Ten.)

Katodik elektro kaplamalar (CED)Sulu ortamda (+) yüklü asıltılar halinde bulunan boya zerreciklerinin, doğru akım altındaki bir devreye katot olacak biçimde bağlanan iletken yüzeyli eşyayı kaplamasıyla oluşturulan organik kaplamalar. Katodik elektro kaplamalar, en yaygın olarak otomobil gövdelerinde kullanılırlar. Yapışmanın mükemmelliği, bu kaplamaların çok yüksek korozyon dirençleri sağlamasına yol açar. Bu kaplamalara kataforetik kaplamalar da denir.

Katodik elektro kaplamalar (CED)

Katodik elektro kaplamalar (CED)Sulu ortamda (+) yüklü asıltılar halinde bulunan boya zerreciklerinin, doğru akım altındaki bir devreye katot olacak biçimde bağlanan iletken yüzeyli eşyayı kaplamasıyla oluşturulan organik kaplamalar. Katodik elektro kaplamalar, en yaygın olarak otomobil gövdelerinde kullanılırlar. Yapışmanın mükemmelliği, bu kaplamaların çok yüksek korozyon dirençleri sağlamasına yol açar. Bu kaplamalara kataforetik kaplamalar da denir.

Kalsit (doğal ve sentetik)Rombik yapılı kireç taşı (CaCO3) cevheri. Kırma indisi: 1,60; özgül ağırlığı: 2,70-2,71; yağ absorpsiyonu:17±2 g/100 g kalsit. Cevherin öğütülmesiyle elde edilen dolgu özellikle inşaat boyalarında yaygın olarak kullanılır.

Kavak (latince: Populus Sp L)

Türüne göre beyaz, kirli beyaz, sarımsı beyaz olan kavakta bazen kahverengi göbek oduna rastlanır. Yıl halkaları ve damarları belirli görüntü vermezler. Çok yumuşak, kaba ve gevşek yapılıdır. Tutkalla iyi bağlantı kurar. Fiziksel dayanımı düşüktür. Kalın çaplı kavaklar genellikle kaplama ve kontrplak endüstrisinde değerlendirilmektedir. Kibrit yapımında kavak odunu kullanılmaktadır. Ayrıca, ambalaj sandığı, kuru madde depolanan fıçı ve sunta yapımında kullanılır.

Kritik pigment hacim derişimi (CPVC)

Boya içinde mevcut olan bağlayıcının tümünün, pigment yüzeylerinin ıslatılması ve pigment gözeneklerinin doldurulması için harcandığı, bunun dışında hiç serbest bağlayıcının kalmadığı durumdaki pigment hacim derişimi.

Kestane (Latince: Castanea Sativa Mill)

Kerestesi esmer – sarı – beyaz arası bir görünüştedir. İşlenmesi kolay, ağır ve biraz gevrektir. Suya karşı dayanıklılığı iyidir. Yıl halkaları belirgin ve düzgündür. Kaplama, masif mobilya ve iç süsleme işlerinde kullanılır. Dayanıklı ve uzun ömürlü mobilyalar yapmaya uygundur. Çok iyi boyanır. İyi verniklenir.

Kayın (Latince: Fagus Sp)

Kayın ağacının odunu çok ağır ve sağlamdır. Öz odunu kırmızımsı kahverengidir. Sert dokusu nedeniyle uzun ömürlü ve sağlamdır. Lifleri iyi vernik kabul eder. Her türlü masif doğrama ve mobilyanın yanısıra, lambri, alet sapı, tornacılıkta ve müzik aletleri yapımında kullanılır.

Fir (in latin: Abies Sp. Mill )

 No Results Found

Recommended Results: Fir (in latin: Abies Sp. Mill ), Food and Drug Administration (FDA)

Food and Drug Administration (FDA)

U.S institution that arranges the standarts, norms and recommendations regarding food and drug. FDA is an important foundation for coatings industry due to the standarts and limitations on coatings applied to food contact surfaces.

Yaş boyada oluşan mikroköpüklerin yüzeylerinde birikip bunların yüzey gerilimlerini düşüren ve dolayısıyla da birleşip büyüyerek yüzeye göçmek suretiyle boya bünyesini terketmelerini sağlayan katkılar (Örn: Sınırlı uyuşur polieterler, poliakrilatlar, polimetilalkilsiloksanlar).

 

Defoamers / Deaerators

Additives that accumulate on the surfaces of microbubbles in the wet coating and enables combination of microbubbles to grow into bigger bubbles that migrate to the paint surface and leave the system.(e.g., polyethers with limited compatibility, polyacrylates, polymethylalkylsiloxanes)

Boyanın üretilmesi veya uygulanması sırasında, sıvı boya içerisine hapsolan havanın yol açtığı köpüklerin patlayıp kaybolmaya karşı dirençleri “köpük kararlılığı” olarak anılır. Yüzey gerilimini çok etkin düşüren, boyayla uyuşurluğu yüksek silikon katkılarının köpük kararlılığını artırdığı bilinmektedir.

Foam stability

Foam stability is defined as the resistance of bubbles, caused by air trapped in the wet coating during production or application, against bursting and disappearing. It is known that silicon additives increase the foam stability if they are highly compatible with the coating and they effectively decrease the surface tension.

Sulu boyalardaki köpükler, köpük gidericilerle yüzeye taşınsalar da kolayca patlayamazlar. Bu nedenle, yüzeye ulaşan köpükleri patlatmak amacıyla ayrıca köpük kesici katkıların da kullanılması gerekebilir (Örn: Madeni yağlar, sınırlı uyuşurluğa sahip dimetilpolisiloksanlar).

Bubble breakers

Bubbles in the wet coating cannot burst easily even if they are moved to the surface by defoamers. For this reason, it may be necessary to use bubble breakers to ensure bursting of the bubbles on the surface. (e.g., mineral oils, dimethylpolysiloxanes with limited compatibility)
 

Boya filmi üzerindeki noktasal yüzey gerilim düşüklüklerine bağlı olarak oluşan, minik bir yanardağ ağzını andıran, kâse biçimli küçük çöküntülere krater adı verilir. Jel parçacıkları, yağlar, harici kirlilikler, lifler, boyayla uyuşmayan silikon bulaşıklıkları, başka boyaların sprey tozları tipik krater yapıcılar arasında sayılabilir.

Crater

Cup shaped cavities, that remind volcano craters and that are caused by local surface tension decreases, are called craters. Gel particles, oils, foreign materials, fibers, incompatible silicon contamination and spray dusts of other coatings can be counted among the typical crater causes.

Boya içinde mevcut olan bağlayıcının tümünün, pigment yüzeylerinin ıslatılması ve pigment gözeneklerinin doldurulması için harcandığı, bunun dışında hiç serbest bağlayıcının kalmadığı durumdaki pigment hacim derişimi.

Critical pigment volume concentration (CPVC)

Pigment volume concentration at which all the binder in a coating formulation is used up to wet the pigments and to fill up the pigment pores, leaving no free binder.

Herhangi bir renk için aletsel olarak belirlenen X, Y ve Z üçlü uyarıcı değerlerini, toplamı biri veren ondalık kesirlere dönüştürmek suretiyle elde edilen renk parametreleri. Böylelikle, rengi üç boyutta tanımlayan üçlü uyarıcı değerler yerine, iki boyutlu daha basit bir renk koordinat sistemi oluşturulmuş olur.

Chromaticity values

Color parameters obtained by converting measured X, Y and Z values of any color to decimal numbers that sum up to 1. This way, instead of three parameters, an easier two-dimensional color coordinate system is obtained.
 

Güneş ışığı etkisinin ksenon lambalarıyla hızlandırılarak benzeştirilmesini (simüle edilmesini) hedefleyen hızlandırılmış dış dayanım testi.

Xenotest

Accelerated outdoor durability test that aims to simulate the accelerated effects of sun light using xenon lamps.

Aromatikçe zengin petrollerden ve kömür katranından elde edilen çözgen. Boya sanayiinde, ksilen adıyla kullanılan çözgen, aslında  formüllü üç izomerin karışımıdır.



Boya sanayiinde kullanılan karışım ksilenin bazı özellikleri şöyle verilebilir:
Kaynama aralığı: 137-143°C; etere göre buharlaşma sayısı: 13; özgül ağırlığı: 0,871; kırma indisi: 1,4980; parlama noktası: 25°C

Xylene

Solvent obtained from high aromatic content petroleum and coal tar. The solvent, that is known by the name xylene in coating industry, is in fact a blend of three isomers having the chemical formula .



Some properties of xylene blend used in the coating industry are as follows:
Boiling range: 137-143°C; evaporation number relative to ether: 13; specific gravity: 0,871; refractive index: 1,4980; flash point: 25°C

Boyanacak metal, beton vd. yüzeylerin kir, yağ, pas vd.’den arındırılması ve boya tutunmasını iyileştirmek için yüzeyin pürüzlendirilmesi amacıyla yapılan yüzey hazırlama işlemi. Kumlama işleminde silika içeriği çok yüksek kumlar, sert metalik aşındırıcılar, daha duyarlı yüzeyler için (örn: Uçak gövdesi) fındık kabuğu, plastik granül, vd, basınçlı hava yardımıyla, boyanacak yüzeye püskürtülürler. Bu tür yüzey hazırlama ile ilgili olarak SSPC (Steel Structures Painting Counsel) tarafından yayımlanan standartlar sanayide yaygın olarak kullanılırlar.

Sand blasting

Surface preparation treatment performed to remove dirt, oil, rust etc. from application surfaces (metal, concrete etc), and to increase surface roughness for improved adhesion. For sand blasting process, high silica sand, hard metalic abrasives; for more sensitive surfaces (e.g., plane bodies) hazelnut shells, plastic granules etc. are sprayed to the surface via pressurized air. Regarding sand blasting, SSPC (Steel Structures Painting Counsel) standards are widely used in industry.

Silika içeriği yüksek kumların öğütücü olarak kullanılmasıyla pigment topaklarının ezilmesinin hedeflendiği değirmenler. Ayrıca Bkz. Boncuklu değirmen

Silindir biçimli bir metal kaptan oluşur. Kabın orta ekseni boyunca yerleşen bir döner mil üzerinde çeşitli sayıda çelik diskler bulunur. Değirmenin iç hacmine, ezilecek pigment pastasıyla birlikte, 0,5-3,0 mm çaplarındaki sert boncuklar doldurulur. Dönen disklerin yarattığı savurma etkisiyle, birbirlerine sürtünerek hareketlenen boncukların arasındaki pigment topakları “ovalanarak” ezilir. Yakın geçmişe kadar yüksek silika içeren kumların kullanıldığı benzer değirmenler yaygın kullanılmaktaydı. Bu değirmenler kumlu değirmenler olarak anılırlar.

Sand mills

Mills that aim to grind pigment aggregates using high silica sand as the grinder. See Also Bead mill

Consists of a cylindrical shape metal cup. There are various steel discs on the rotating mill along the axis of the cup. Hard beads of 0,5-3,0 mm diameter are placed in the mill together with the pigment paste to be grinded. The pigment agglomerates between the moving beads are grinded with the help of the friction between the beads that are moving with the whirling effect of rotating discs. Until recently, similar mills containing high silica sand instead of beads were widely used. These mills were called sand mills.
 

Elektrokimyasal açıdan daha aktif olan bir metal veya alaşım, korunmak istenen daha değerli metal eşya ile bir korozyon devresi oluşturacak biçimde temas ettirilirler. Bu durumda, aktif metal anot konumuna geçer ve belli bir hızla korozyona uğrayarak zamanla tükenir. Bu arada diğer metalin korozyona uğraması engellenmiş olur. Devreye bağlanıp anot konumuna geçen malzemeye “kurban anot” adı verilir.

Sacrificial anode

Valuable metal objects, which need to be protected, are connected to electrochemically more active metals or alloys to construct a corrosion circuit. In that case, the active metal behaves as the anode and is depleted by corrosion at a certain rate. Meanwhile, the other metal is protected from corrosion. The material connected to the circuit to behave as the anode is called the sacrificial anode.

Bir yüzeye uygulanan boyanın kuru ve sert bir filme dönüştükten sonraki kalınlığı. Kuru film kalınlıkları, tahribatlı ve tahribatsız yöntemlerle ölçülebilirler.

Dry film thickness (DFT)

Thickness of a coating after application and formation of a dry and rigid film. Dry film thickness can be measured either by destructive or nondestructive methods.

Kuruyan yağların tanımlanmasında, Grieves’in “kuruma indisi” genel kabul görür:

Kuruma İndisi=(2 çift bağlı yağ asidi yüzdesi)+2x(3 çift bağlı yağ asidi yüzdesi)

Kuruma indisi 70’ten büyük yağlar, kuruyan yağlardır. Grieves’in formülü, konjuge doymamışlığı olan yağ asitlerini içeren yağlara uygulanamaz. Kuruma yatkınlığını belirlemede “iyot değeri”nden de yararlanılır.

İyot değeri

100 gram yağdaki çift bağların doyurulması için gereken “gram cinsinden iyot miktarı”na iyot değeri denir. İyot değeri genellikle, oksidasyon kuruma kapasitesiyle doğru orantılı olarak artar.

Drying index

Grieves’ “drying index” is widely accepted to define drying oils:

Drying index=(Percentage of fatty acids with 2 double bonds)+2*(Percentage of fatty acids with 3 double bonds)

Oils having a drying index greater than 70 are classified as drying oils. Grieves’ formula cannot be applied to oils containing conjugate unsaturated fatty acids. “Iodine value” is also utilized to identify drying tendency.

Iodine value

Amount of iodine in grams required to saturate the double bonds in 100 grams of oil is called the iodine value. Iodine value is generally directly proportional to the oxidation drying capacity.

Yaş boyanın uygulanmasının ardından istenen kuruma düzeyine erişilme süresi kuruma süresi, kuruma zamanı olarak anılır. İstenen kuruma düzeyine bağlı olarak bir organik kaplama için toz kuruması süresi, dokunma kuruması süresi, montaj kuruması süresi, istif kuruması süresi ve kimyasal kuruma süresi gibi farklı kuruma sürelerinden söz edilebilir.

Drying time

Time period required to reach the desired drying level after application, is defined as the drying time. Depending on the drying level, various drying times can be mentioned such as dust-free drying time, dry-to-touch time, dry-to-assembly time, dry-to-stack time and chemical drying time etc.

Omurgası üzerine eklenen yağ asitleri doymuş yapıda olan alkid reçineleri. Kurumayan alkid reçineleri hava oksijeniyle polimerleşmedikleri için, amino reçineleriyle çapraz bağlanmaya uğrayan fırın kurumalı boyalarda ve izosiyanat esaslı sertleştiricilerle sertleştirilen iki bileşenli boyalarda kullanılırlar.

Non-drying alkyd resins

Alkyd resins that contain saturated fatty acids on their backbone. Since non-drying alkyd resins do not polymerize oxidatively via oxygen of air, they are used in oven-cured coatings that crosslink with amino resins and in two-pack coatings that cures via isocyanate based hardeners.

Gliserin molekülüne, üç hidroksili üzerinden bağlanan yağ asitleri üzerinde doymamışlıkların bulunduğu doğal bitkisel yağlar. Kuruyan yağlar, havanın oksijeniyle,yağ asitleri üzerindeki çift bağların açılmasıyla tepkimeye girip polimerleşerek kururlar.

Yarı kuruyan yağlar

Gliserin molekülünün, üzerlerinde sınırlı miktarda doymamışlık bulunan yağ asitleriyle tepkimeye girmesi sonucunda oluşan yağların genel adı (Yarı kuruyan yağların, kuruyan yağlarda olduğu cinsten objektif bir tanımı yoktur. Ancak, pratik olarak, içerilen yağ asiti zinciri başına, ortalama 1,5-2 civarında doymamışlığın söz konusu olduğu yağları yarı kuruyan yağlar olarak anmak yanlış olmaz).

Drying oils

Natural vegetable oils that contain unsaturated fatty acids connected to three hydroxyl group of glycerine molecule. Drying oils dry by polymerizing with air oxygen via opening of the double bonds on fatty acids.

Semi-drying oils

General name of oils, formed by reaction of glycerine with fatty acids with limited unsaturation. (Semi-drying oils do not have a certain definition as the drying oils). Practically, it is conveninent to define oils as semi-drying if they have an approximately 1.5 - 2 unsaturation per fatty acid chain.

Organik kaplama formüllerine az miktarda girilen; genellikle, formül içinde yer alan diğer çözgenlere göre daha az uçucu olduğu için kuruyan boya filmini en son terkeden çözgen.

Tail solvent

Solvent added in small amounts to organic coating formulations as the last solvent to leave the coating film due to being less volatile compared to other solvents in the formulation.

Organik kaplama malzemesinin, içerdiği bağlayıcının parçalanacağı veya yanacağı sıcaklığa kadar ısıtılmasıyla kül oranı belirlenir. Bu amaçla, 2 gr’lık örnek 800°C sıcaklıkta 5-6 saat süreyle ısıtılır ve kalan kül miktarının orijinal örnek miktarına yüzde oranı “kül oranı” olarak belirlenir.

Ash content

Ash content is determined by heating the organic coating material up to the temperature at which its binder decomposes or burns. For this purpose, a 2 gr sample is heated at 800°C for 5-6 hours, and ash content is calculated as the percentage ratio of residual ash amount to the original sample amount.

Uygulamayla, akışkan organik kaplamanın yüzeyde oluşturduğu filmin, polimerleşme tepkimeleri sonucunda termoset karakterli bir sert filme dönüşmesi süreci.

Aşırı kürlenme

Yüksek sıcaklıkta kürlenen bir organik kaplamanın öngörülenden fazla süre ve/veya sıcaklık altında öngörülenin üzerinde sertleşmeye uğraması.

Eksik kürlenme

Yüksek sıcaklıkta kürlenen organik kaplamaların, yetersiz sıcaklık ve süreye maruz kalması sonucunda yetersiz sertleşmesi.

Curing

Process of transformation of an organic coating film to a rigid film of thermosetting character as a result of polymerization reactions.

Overcure

Excess hardening of a high temperature cured coating as a result of curing for a longer time and/or at higher temperatures than required.

Undercure / Underbake

Insufficient drying of high temperature cured organic coatings as a result of insufficient temperature or exposure times.

Boya filmi içinde hapis kalan gaz ve çözgen buharının, kısmen sertleşmiş filmi terkederken açtığı delik, filmin kısmen yayılması sonucunda yayvan bir çukurcuğa dönüşebilir. Bu yüzey kusuru “küvetçik” olarak adlandırılır. Küvetçik kusuruna, içinde çözgen buharı ve hava hapis kalmış olan fırın kurumalı boya filmleriyle, içinde karbon dioksit gazı hapis kalmış olan poliüretan boya filmlerinde rastlanır.

Cuvette

A round shaped dent on dry paint film. A hole, formed by gas or solvent vapor trapped in the coating film while leaving the film, can grow into a larger semi-spherical concavity as a result of partial levelling of the film. This surface defect is called “cuvette”. This defect is mainly encountered in oven-cured coatings containing trapped air or solvent vapor, and polyurethane coating films with trapped carbon dioxide in them.